Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/11982 E. 2010/15395 K. 08.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11982
KARAR NO : 2010/15395
KARAR TARİHİ : 08.12.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.10.2009 gün 2009/10741-15366 sayılı bozma kararında özetle; “Kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik olduğu, ayrıca Dairenin 21.01.2008 gün 2007/14860-2008/569 sayılı çekişmeli … Köyü 1440 parselin kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığından tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi yönündeki kesin bozma kararı yerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığının gönderme kararına uyulmasına karar verilmesinin doğru olmadığı” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 10.08.1998 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır.
Bozma kararına uyularak işlem yapıldığına ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve … bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 10.08.1998 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı Hazinenin; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil istediğinden, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı, orman kadastrosunun kesinleşmesiyle taşınmaz kamu malı niteliğini kazandığı ve
-2-
2010/11982 – 15395

mülkiyet hakkının Hazineye geçtiği, bu nedenle, mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari) bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023. (E.M.Y. 931 – İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı belirlenerek kaydın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda … onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 08/12/2010 günü oybirliğiyle karar verildi.