Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/11839 E. 2010/15485 K. 09.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11839
KARAR NO : 2010/15485
KARAR TARİHİ : 09.12.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVACILAR : … … …MİRASÇILARI … VE ARK.
DAVALILAR : HAZİNE-ORMAN YÖNETİMİ-… KTK.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü, … Mevkii 334 ada 6 ve 1 parsel sayılı sırasıyla 995,93 m2 ve 176,57 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliğiyle, önceden dava dışı aynı ada 334 ila 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 sayılı parsellerin ile bir bütün olarak atalarından intikalen … oğlu … … atalarından intikalen 20 yıldan fazla süredir zilyetliğindeyken ifraz ederek 1988 yılında… bağışladığı, onun … …’e sattığı unun da iki parça halinde 1993 ve 1994 yılarında … … … vekaleten … … sattığı, 6 sayılı parselin karayolu kamulaştırma kapsamında kalmışsa da, kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediğinin anlaşılamadığı, 1 nol parsel içindeki kargir evin 1997 yılın da yapıldığı, bu parselin Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/555 esasına kayıtlı dava dosyasında davalı olduğundan söz edilerek … hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/555 esasına kayıtlı dava dosyasında davacı … … …mirasçıları tarafından 24.01.2008 tarihli dilekçeyle, davalı sıfatıyla Hazine, Orman Yönetimi ve Köy Tüzelkişiliği aleyhine, … Köyü, … mevkiinde bulunan taşınmazın, Medeni Yasanın 713. maddesi hükümlerine göre tapuya tescili istemiyle açtığı dava Marmaris Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 10.03.2009 gün ve 2003/555-149 sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesiyle, 3402 Sayılı Yasanın 27. maddesi gereğince dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli … Köyü 334 ada 1 ve 6 sayılı parsellerin tesbitteki niteliğiyle 1/2’… pay ile …, …, …, … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ve 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 Sayılı Yasalar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
Eski tarihli memleket haritası, amenajman ve … fotoğrafları ile orman kadastrosuna ilişkin tutanak ve haritaların uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan keşif sonucu Orman Yüksek Mühendisi Bilirkişi … … tarafından düzenlenen raporda taşınmazın kısmen kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde olduğu bildirildiği, kadastro mahkemesinde yapılan keşif sonucu Orman Yüksek Mühendisi bilirkişi İ. … … tarafından düzenlenen raporda ise taşınmazın tamamının orman sınırları dışında bırakıldığı bildirildiği ve önceki bilirkişi raporu tartışılmadığı, yine, Asliye Hukuk Mahkemesindeki keşifte görüşüne başvurulan ziraat uzmanı bilirkişi raporunda çekişmeli parselde bulunan evden orman deposuna doğru olan bölümde toprağın sığ ve tarıma uygun olmadığına ilişkin bulgular sıralandığı, mahkeme bu çelişki üzerinde durulmamış ve çelişkiler giderilmemiştir.
-2-
2010/11839-15485

3402 Sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan … getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli … fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 – 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli … fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift … fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
O halde;Mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopisi ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve … fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik … fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ile kadastro tesbit tarihine en yakın tarihte çekilmiş … fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler Ziraat Fakültelerinin … bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisi ile üç yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazların tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; getirtilen memleket haritaları ve … fotoğrafları dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, … fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazların 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan … (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, … fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olması veya kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalması ya da orman ve arazi kadastrosunun yapılıp kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla süre geçmesi o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından bu şekilde yapılacak inceleme sonucu dava konusu yerin;
1) Kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan yerlerden olması,
2) Orman sayılan veya orman rejimine girmiş (15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliği madde 26) yerlerden ya da 3402 Sayılı Yasanın 16. maddesinde belirtilen özel mülkiyete tabi olmayacak, kamu mallarından olduğunun belirlenmesi (3402 Sayılı Yasanın 16. md. A, B, C, D bentleri kapsamında kalan yerler),
-3-
2010/11839-15485

3) Kamu hizmetine tahsis edilmiş olduğunun anlaşılması (3402 Sayılı Yasanın 17/1. maddesi gereğince orman yetiştirilmek üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen arazi ya da başka bir amaçla kamu hizmetine tahsis edilen arazi, imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılamaz. H.G.K. 03.06.1998 gün 1998/8-347-394 ve 12.12.2001 gün 2001/20-118-1156 S.K.),
4) İl, İlçe ve kasabaların … veya uygulamalı imar planlarının kapsadığı alanlarda kaldığının saptanması (3402 Sayılı Yasanın 17/2. md. H.G.K. 25.04.2001 gün 2001/20-390-396 S.K.),
5) kadastro tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 20 yıl önce çekilmiş … fotoğrafları ve bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritaları veya fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilmeyen yerlerden olduğunun anlaşılması,
6) Kadastro tesbit ve tescil harici bırakma işleminin kesinleştiği tarihten tescil davasının açıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmemiş olması (H.G.K.’nun 22/03/1995 gün 1994/8-873-216 ve 19/02/1997 gün 1996/8-768-100 ve 24/09/1997 gün 1997/20-372-718 ve 18/02/1998 gün 1998/8-15-129 sayılı kararları),
7) O yerde orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, taşınmazların 6831 Sayılı Yasanın 17/2. ve Orman Kadastrosunun Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a. maddeleri kapsamında orman içi açıklık konumunda bulunması (H.G.K.nun 10.12.1997 gün 1997/20-830-1034 ve 17.12.1997 gün 1997/20-808-1039 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 gün 2004/7-531-582 sayılı kararları ile orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilmiştir.),
8) Dava konusu taşınmazların veya yakın çevresinin arazi kadastro ekiplerince kadastro paftası üzerinde orman nitelemesi yapılarak tesbit ve tescil harici bırakılması (H.G.K.nun 21.01.2004 gün 2004/8-15-7 ve 12.05.2004 gün 2004/8-242-292 ve 12/03/2008 gün ve 2008/20-214-241 sayılı kararları),
9) Kadastro (Tapulama) Komisyonu tarafından orman sayılarak tesbit ve tescil harici bırakılması (H.G.K.nun, 24.10.2001 gün 2001/8-964-751 ve 13.02.2002 gün 2002/8-183-187 sayılı kararları),
10) 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fırkasında yazılı,
a) 4785 Sayılı Yasayla Devletleştirilmiş orman,
b) 3116 Sayılı Yasanın Geçici 1. maddesine göre kamulaştırılmış orman,
c) 6831 Sayılı Yasanın 3. maddesine göre orman rejimine alınmış yer,
d) Aynı Yasanın 13. maddesinin (B) bendine göre orman olarak ağaçlandırılan veya ağaçlandırılacak yer,
e) Aynı Yasanın 24. maddesine göre kamulaştırılan ya da diğer suretle orman yetiştirmek üzere kamulaştırılan yer,
f) Devlet Ormanı olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan yer,
g) Herhangi bir nedenle orman sınırı dışında kalmış orman,
h) Maliye Bakanlığınca orman olarak tahsis edilmiş yerlerden ağaçlandırılmış ya da ağaçlandırılmak üzere planlanmış saha,
ı) Orman ve … muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alan olduğunun belirlenmesi halinde bu tür yerlerin herhangi bir şekilde komisyonlarca sınırlama dışı bırakılmış veya orman sayılmamış olmasının bu yerlerin orman olma vasfını ortadan kaldırmayacağı düşünülerek başka bir araştırmaya gerek kalmadan Hazine davasının kabulü ile dava konusu taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmelidir (H.G.K.’nun 15/03/2006 gün 2006/8-106-68 sayılı kararı).
Yukarıda yazılı koşulların somut olayda bulunmaması halinde, taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli,
Somut olayın özelliği göz önünde bulundurularak ayrıca;
-4-
2010/11839-15485

a) Taşınmazların eski ve … niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı,
b) Çekişmeli parselin çeşitli yerlerinden ve çeşitli derinlikte alınan … numuneleri incelenerek, özelikle çekişmeli parselin eski tarihli memleket haritasında orman olarak nitelendiği dikkate alınarak, çekişmeli parselin imar ihya edilip edilmediği, edildi ise imar ihyanın şekli ve tarihi, üzerindeki delicelerin ne zaman aşılandığı, imar ihyanın ne zaman bittiği, ne kadar süreyle ve ne şekilde zilyet edildiği, konularında ziraat uzmanı bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor düzenlettirilmeli,
c) Davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli,
d) Keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, 3402 Sayılı Yasanın 36. maddesi, 6099 Sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 16. maddesi ile, 6099 sayılı yasanın 17 maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen geçici 11. madde hükmüne göre yargılama giderlerine ve 3402 Sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince avukatlık ücretine hükmedileceği gözetilerek karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 09/12/2010 günü oybirliği ile karar verildi.