Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/11346 E. 2010/15179 K. 06.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11346
KARAR NO : 2010/15179
KARAR TARİHİ : 06.12.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.04.2009 tarih 2008/2990 – 6336 sayılı bozma kararında özetle: “ Çekişmeli taşınmazların bulunduğu … Köyünde genel arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, yapılmış ise buna ilişkin belgeler ve kadastro paftası getirtilmemiş, taşınmazların parsel numarası alıp almadığı tespit edilmemiş, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yere ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmemiş ise 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarılıp aktarılmadığı araştırılmamıştır. Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazların bulunduğu … Köyünde genel arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmış ise genel arazi kadastrosu sonucu oluşan kadastro paftası getirtilmeli, çekişmeli taşınmazların genel arazi kadastrosu sırasında parsel numarası alıp almadığı tespit edilmeli, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerlere ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmemiş ise 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarılıp aktarılmadığı araştırılmalıdır.Bu şekilde yapılan araştırma ve inceleme sonucunda çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu yapıldığı ve taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanağı düzenlendiği anlaşıldığı taktirde ada ve parsel numaraları tespit edilerek tutanak asılları getirtilmeli; genel arazi kadastrosu yapıldığı ancak tutanak düzenlenmediği, 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarıldığı tespit edilirse buna ilişkin tapu kayıtları getirtilmelidir.
Yukarıda belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra … Köyünde 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2006 yılında orman sınırlandırılması yapılmış ormanlarda 2/B madde uygulaması ile evvelce orman sınırlandırılması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu yapıldığı ve 01.11.2006 tarihinde ilan edilmiş olduğu anlaşıldığından, kural olarak, 4785 Sayılı Yasa gözetilmek suretiyle orman tahdidi yapılıp, kesinleşmişse; bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının orman mühendisi aracılığıyla yerine uygulanması yoluyla çözümlenir. O halde, mahkemece yeniden yapılacak inceleme ve keşifte halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla … Köyünde 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası uygulattırılmalı; taşınmazların konumu uzman ve fenehli bilirkişilere düzenlettirilecek tahdit hattı ile irtibatlı krokide gösterilmeli; taşınmazların 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman alanı olduğu ve taşınmazlara ilişkin kadastro tutanağı
-2-
2010/11346-15179

düzenlenmeyerek 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarıldığı tespit edilirse 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin yetki ve görevi taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden itibaren başladığından ve davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmakta olup 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince 6 aylık yasal süre içinde dava açmadığından davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği dikkate alınarak mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği ” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Çameli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın görev nedeni ile reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemenin görevsizliğine dair verilen kararlarda nihai karar niteliğinde bulunduğundan davalı … yönetimi ve Hazine lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerekirken, davalı … yönetimi ve Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının 3. bendinin tamamen kaldırılarak bunun yerine “harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine; davalı … Yönetimi ve Hazine lehine 3402 Sayılı Yasanın 31/3. maddesi gereğince taktir olunan 150.-YTL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Orman Yönetimi ve Hazineye verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda … onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 06.12.2010 günü oybirliğiyle karar verildi.