YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1042
KARAR NO : 2010/12851
KARAR TARİHİ : 21.10.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … mirasçılarından …, … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, … Köyü 108 ada 62 parsel sayılı 2.197,59 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, K.Sani 1936 tarih 47 sıra nolu tapu kaydı ve gittileri uygulanarak fındık bahçesi niteliği ile … adına tespit edilmiştir. Davacı … Yönetimi; çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine yönelik verilen kararın davacı … Yönetimi tarafından temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.05.2001 gün 2001/4189-4488 sayılı bozma kararında özetle; “Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi tarafından düzenlenen raporun yetersiz olduğu, bu sebeple bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri eşitlenerek zemine uygulanıp, en az 4 yada 5 OTS noktasını gösterecek şekilde orman tahdit hattı ile irtibatlı orijinal kadastro paftasındaki ölçeğine uygun müşterek kroki düzenlettirilmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı …’in mirasçılarından …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede … Köyünün, … Köyünden ayrılmasından önce … Köyünde 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik hükümlerine göre yapılıp 09.11.1977 tarihinde, itirazlara ilişkin kararların ise, 17.05.1978 tarihinde ilan edilip orman sınırı içinde kalan taşınmazlar yönünden kesinleşen orman sınırı dışında bırakılan yerler hakkında Orman Genel Müdürlüğünün 17.10.1978 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinde 1978/455 sayılı dosyasında açtığı ve görevsizlikle Kadastro Mahkemesine gelen ve halen bu mahkemede 2002/202 sayılı dosyasında da devam eden orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile daha sonra 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş tahdit haritası, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın tamamının kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğunun belirlendiğine, davalıların tutunduğu tapu kaydının 4785 Sayılı Yasa karşısında hukuki değer taşımayacağına, tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01…..1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13…..1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğu, diğer fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığından bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağına; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 21/10/2010 günü oybirliği ile karar verildi.