YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10339
KARAR NO : 2010/15327
KARAR TARİHİ : 07.12.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KATILANLAR : HAZİNE-…
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, davaya konu … Köyü 101 ada 394 parsel sayılı taşınmaz,1669,21 m2 yüzölçümünde kadastro mahkemesinde mülkiyeti davalı olduğundan malik hanesi açık olarak tespit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, … Köyü,101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 64.986 m2 yüzölçümlü olarak orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş ise de,2085, 2086, 2109 ila 2119, 2121, 2081, 2082 ve 2083 OTS ile çevrili yaklaşık 141.667 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu halde kadastro ekibince orman parseli dışında bırakılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın hasımsız açılamayacağı, pasif husumetin dava şartı olduğu, zilyetlerin sonradan davaya dahil edilmesinin dava şartı eksikliğini gidermeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmekle,Yargıtay 20. Hukuk Daresinin 21/10/2008 gün ve 2008/12916 – 13560 sayılı bozma kararında özetle: “3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 Sayılı Yasa hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından ,orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda “olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği” kabul edilip, 6831 Sayılı Yasanın11/1. maddesi gereğince kadastro Mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı … ve Orman Bakanlığının ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmi ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işlemin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzelkişiliği yada davaya konu taşınmaza zilyed olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel yada tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden red edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik hanesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, Yasa ve Yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini Kadastro Müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 Sayılı Yasanın 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında … hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 Sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına
-2-
2010/10339-15327
tesciline karar verilmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta dava hasımsız açılmış ise de davanın devamı sırasında Orman Yönetiminin dava ettiği taşınmazlar hakkında temyize konu 2006/44 esas sayılı dosyada ve … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/153 Esas sayılı dosyasında dava bulunduğundan söz edilerek kadastro tespit tutanakları 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca malik hanesi açık olarak düzenlenip, tutanak asılları kadastro mahkemesine gönderilmiş olduğundan davanın esasının incelenmesi gereğine” değinilmiştir. Bozmaya uyulduktan sonra, yargılama sırasında, dava konusu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları getirtilerek dava dosyası ile birleştirilmiş, taşınmazların zilyedi olduğu iddia edilen kişiler davaya dahil edilmiş, … ve Hazine, davaya konu taşınmazın adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlar, daha sonra … davadan feragat etmiştir. Orman yönetiminin davasına konu olan her bir parsel hakkında ayrı ayrı yargılama yapılıp delil toplanmasının daha kolay ve sağlıklı olacağı nedeniyle, davaların ayrı yürütlmesi gerektiğinden,dava konusu parselle ilgili dava dosyası tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilerek yargılama yapılmıştır. Mahkemece, katılan davacı …’in davasının REDDİNE, davacı … Yönetiminin vekatılan davacı Hazine’nin davasının KABULÜNE, … Köyü 101 ada 394 parsel sayılı taşınmazın, orman niteliği ile Hazine adına TESCİLİNE karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu vardır.
… Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava konusu parsel de içinde olmak üzere 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesine göre orman olarak tespit edilmesi üzerine orman parselinin bazı bölümlerinin zilyetliklerinde olduğu iddiasıyla kişilerce itiraz edilmiş, komisyonca dava konusu parselin de içinde bulunduğu üzere bir kısım taşınmaz 101 ada 1 numaralı orman parselinden ifraz edilmiş, 101 ada 1 numaralı parselin kalan bölümü 27.04.2006 – 29.05.2006 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılınca Orman Yönetimi tarafından 101 ada 1 numaralı orman parselinden ifraz edilen taşınmazların yeniden bu parsele ilave edilerek orman olarak tescili iddiasıyla 24.05.2006 tarihinde ve mahkemenin 2006/42 sayılı dosyada dava açmış, daha sonra komisyon kararıyla orman parselinden ifraz edilen ve kültür arazisi bölümünde bırakılan taşınmazların Mayıs 2007 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/153 ve Kadastro Mahkemesinin 2006/42 sayılı dosyalarında davalı olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılarak tespit edilmiş, mahkemece bu parseller hakkındaki davalar 2006/42 sayılı dosyada görülmekteyken, mahkemece dava koşulu bulunmadığından Orman Yönetiminin davasının reddine ilişkin verilen 06.11.2006 gün ve 2006/42 – 531 sayılı karar Orman Yönetiminin temyizi üzerine Dairenin 21.10.2008 gün 2008/12916 – 13560 sayılı kararıyla bozulmuş ve Hazine, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olduğu iddiasıyla 3402 Sayılı Yasanın 26/d maddesi gereğince davaya katılmış, bozma kararından sonra 2009/8 Esas sayılı dosyaya kaydedilmiş, mahkemenin 11.01.2010 günlü ara kararıyla dava edilen taşınmazların 101 ada 14, 15, 18, 19, 39, 40, 41, 42, 61, 62, 63, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 390, 391, 392, 393, 394, 406, 514, 515, 516, 517, 518, 521, 522, 523, 524, 525, 529 ve 528 (35 adet) parseller hakkındaki davalar tefrik edilerek her bir parsel için ayrı bir dava dosyası düzenlenip o dosya üzerinden taraf delilleri toplanıp davanın karara bağlanması bakımından ayrılmış ve … esas numarası verilerek çekişmeli parsel hakkındaki dava bu dosyada karara bağlanmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada yüksek eğimli çalılık olduğunun saptandığı, hukuken ve bilimsel olarak ve 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/p bendinde belirtildiği ve Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2000 gün ve 2000/20-1663-1694 sayılı kararında açıklandığı gibi, eğimi % 12’nin üzerinde olan funda ve makilik alanlar orman ve … muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılan yer olup, 6831 Sayılı Yasanın 1/j bendi kapsamı dışında bulunduğu, birbirinin devamı olup aynı
-3-
2010/10339-15327
nitelikteki taşınmazların eğim durumu gözönünde bulundurularak; Mahkemenin 2010/3, 4, 20, 22, 23 (Dairenin 2010/10336, 10338, 10327, 10328, 1339) sayılı dosyalarında dava konusu olan sırasıyla … Köyü 101 ada 15, 18, 391, 393, 394 numaralı parsellerin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve çekişmeli taşınmaz, orman sayılan yer olması nedeniyle orman olarak hazine adına tescil edildiğinden, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/153 Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda … onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/12/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
…