Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/9378 E. 2009/11882 K. 15.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9378
KARAR NO : 2009/11882
KARAR TARİHİ : 15.07.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan davada … Köyü 275 parsel sayılı 15.900 m2 yüzölçümündeki tarla niteliği ile davalılar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın yörede yapılan orman kadastro çalışmalarında kısmen açıklık alanda kaldığı, kısmen de 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını belirterek tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ve davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, (A) harfli 6032 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) harfli 9868 m2’lik bölümünün ise Hazine adına tapuya tesciline, bu bölümün 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının beyanlar hanesine şerh verilmesine, davalıların taşınmaz üzerindeki elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmektedir.
Dava, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesine ilişkindir.
Yörede 1949, 1979, 1986, 1999 ve 2002 yıllarında yapılan orman kadatro çalışması, aplikasyon, 2. Madde ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın (A) harfli 6032 m2’lik bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı,B harfli 9868 m2 lik bölümün ise yörede 1978 yılında yapılan aplikasyon ve 2. Madde uygulaması ile hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı saptanarak mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece davalı gerçek kişilerin ilk celsede davayı kabul ettikleri ve dava açılmasına sebebiyet vermedikleri gerekçesi ile davalılara yargılama giderlerini yüklemediği gibi kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti de takdir edilmemiş olması doğru değildir. Zira H.Y.U.Y.’nın 94. Maddesinde davalının dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması ve davayı ilk celsede kabul etmesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı hükme bağlanmıştır. Dosyada bir davalı ilk celsede, diğer davalı ise mahallinde yapılan keşifte davayı kabul etmişler ise de tapu kayıt maliki olmaları nedeni ile dava açılmasına sebebiyet vermişlerdir. O halde H.Y.U.Y.’nın 94. mAddesinde belirtilen iki koşul bir arada bulunmadığına göre mahkemenin yargılama giderlerini davalılara yüklemesi ve davacı taraf yararına vekalet ücreti takdir ettirmesi gerekirken aksine düşünceler ile kurulan hüküm doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle hükümdeki 4 ve 5. Fıkraların hükümden çıkartılması ile bunun yerine “peşin alınan 87.80 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı … Yönetimine verilmesine, bakiye 263.20.- TL harcın ise davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına, davacı tarafından yapılan 463.34.- TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 450.00,- TL’nın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı taraf ödenmesine” cümlelerinin eklenmek sureti ile hükmün H.Y.UY.’nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilmesine ve bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/07/2009 günü oybirliği ile karar verildi.