Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/843 E. 2009/3971 K. 10.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/843
KARAR NO : 2009/3971
KARAR TARİHİ : 10.03.2009

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 101 ada 406 parsel sayılı 760.01 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiş; Orman Yönetimi, orman olduğu iddiasıyla dava açmış, mahkemece, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 152 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine, (B) harfi ile gösterilen 608.01 m2’lik bölümünün tespit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacı … Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 28/03/2006 gün ve 2006/1102 – 2006/4160 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında “çekişmeli parselin bulunduğu yerde 1965 yılında orman kadastrosu ve 1991 yılında aplikasyon ve 2/B madde uygulaması yapılıp kesinleştiği, arazi kadastrosunun ise 2002-2004 yılları arasında yapıldığının anlaşıldığı, ilk orman kadastrosuna ait çalışma tutanakları getirtilmişse de aplikasyon ve 2/B uygulaması ile ilgili 1991 yılında yapılan çalışmaya ait tutanakların getirtilmediği, aplikasyon işleminin … bir kadastro işlemi olmayıp, kesinleşen orman kadastrosunda yazılı orman sınır noktalarının yenilenmesi, başka anlatımla güncelleştirilmesinden ibaret olduğu, 1965 yılı orman kadastro tutanaklarında bazı orman sınır noktalarının sabit tepelerde bulunan nirengi noktalarına, bazılarının … ve yolların kesiştiği yerlere, bazılarının sabit kayalara, bazılarının mezarlık kenarına konduğu ve bu yerlerde bulunan kişilere ait tarlaların o tarihteki sınırlarının takip edilerek orman sınırları belirlendiği, orman kadastrosu ve aplikasyon işleminin kesinleşmesinden yıllar sonra bu yerde arazi kadastrosunun yapıldığı ve orman kadastro tutanaklarında ismi yazılı kişi tarlalarının o kişi ya da mirasçısı veya o kişiden satın alan kişiler adına tespit edildiğinin anlaşıldığı, orman bilirkişisince orman kadastrosu ve aplikasyon tutanakları gerektiği gibi uygulanıp, denetlenmeden haritalar uygulanmak suretiyle çekişmeli parselin konumu gösterilmişse de, yapılan uygulamanın 1965 orman kadastro haritasına dahi uygun olmadığı, orman kadastro haritasında çoğunlukla yuvarlak hatlarla gösterilen yerlerin bilirkişilerce düz ve keskin hatlarla gösterildiği ya da tam tersinin yapıldığı, orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon harita ve tutanaklarının birbiri ile çelişmesi halinde orman kadastro haritası ve aplikasyon haritalarına değil, ilk orman kadastrosuna ait tutanaklarda tarif edilen orman sınır noktaları ve tutanaklarda yazılı sınırlara değer verilerek orman sınırlarının belirlenmesinin gerektiği, birbirine yakın olan ve aynı orman tahdit sınır hattını ilgilendiren bir çok parselin aynı iddia ile dava konusu edildiği, bu konuda mahkemede pek çok dava dosyası bulunduğu anlaşıldığından, birbirine komşu ya da yakın komşu olan parsellere ait dava dosyaları gruplandırılarak bu dava
dosyalarının birinde 1965 orman kadastrosunun yapımında esas alınan orman tahdit sınır nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu, … fotoğrafları ve memleket haritalarının renkli örnekleri ile 1991 yılı aplikasyon harita ve tutanakları Orman Yönetiminden getirtildikten sonra, serbest orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılarak 1965 yılı orman kadastro tutanaklarında, keza daha sonra yapılan aplikasyon tutanaklarında sözü edilen tepelerdeki nirengi noktaları, … ve yolların kesişme noktaları, mevki isimleri, bu tutanaklarda tarif edilen kişilere ait tarlaların o tarihteki sınırları ve bu tarlaların birleştiği köşe noktalarının yerel bilirkişi aracılığıyla saptanması ve tutanakta isimleri yazılı kişilere ait tarlaların arazi kadastrosunda kim ya da kimler adına, kaç numaralı parsel olarak tespit edildiği de belirlenerek, o parsellere ait tutanak örnekleri getirtilip bilirkişi sözlerinin denetlenmesi; 1965 yılına ait orman kadastrosu, 1991 yılına ait aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin harita ve tutanaklar ile arazi kadastro paftaları 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılacak orman kadastrosu ve aynı yasanın 2/B madde uygulaması hakkındaki yönetmelik ve bu yönetmeliğin 54. maddesine göre çıkarılan teknik izahnamede tarif edilen yöntemle değişik açı ve uzaklıktaki en az 15-20 adet orman sınır noktasını gösterir şekilde çekişmeli parsele ve bu parselin geniş çevresine uygulanması; zeminde bulunmayan orman sınır noktalarının bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi ismi ile açı ve mesafelere göre birer birer bulunup yerlerinin arazi kadastro paftası üzerinde işaretlenmesi; uygulamalarda 1965 yılında orman kadastrosunun tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ile memleket haritalarından da yararlanılması; böylece çekişmeli parselin konumunun 1965 orman kadastro harita ve tutanakları ile 1991 aplikasyon ve 2/B madde uygulaması harita ve tutanaklarına göre belirlenmesi; bu haritalar aynı ölçekte birleştirilerek her bir uygulamanın (orman kadastrosu ile aplikasyon ve 2/B uygulamaları) farklı renkte kalemlerle gösterilmesi, aynı ya da yakın hatlarda bulunan dava konusu parseller aynı harita üzerine işlenerek müşterek imzalı rapor ve krokinin alınması, ilk orman kadastro harita ve tutanaklarının, aplikasyon, 2/B madde harita ve tutanakları ile çelişkili olduğunun belirlenmesi halinde, tutanakların düzenlenmesinde esas alınan … fotoğrafları ve memleket haritası ile desteklenen ilk orman kadastro tutanaklarındaki sınırlara değer verilmesi ” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli parselin bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 351.52m2lik bölümünün orman niteliği ile Hazine, (B) harfi ile gösterilen 408.49m2lik bölümünün tespit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş; bu karar davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 08.12.1965 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1991 yılında yapılıp 18/ 12/ 1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece bozma kararına uyularak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğunu bildiren bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuşsa da yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı gibi mevcut delillerin değerlendirilmesinde de hataya düşülmüştür. Dosya arasında bulunan orman kadastro harita ve tutanaklarının incelenmesinden, ilk orman kadastrosunun 1965 yılında seri usulle ve yöreye ait … fotoğraflarından yararlanılmak suretiyle yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişilerin açıkladığı ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, bu yöntemle yapılan orman kadastrosunda orman tahdit nokta ve hatları … fotoğraflarına işlenmekte ve detay tarifleri günlük olarak düzenlenen tutanaklara yazılmaktadır. Arazi çalışmaları bitirildikten sonra … fotoğrafları stereomikrometre – SGM4 aletiyle değerlendirilip orman sınır nokta ve hatları 1/10000 ölçekli haritalar üzerine aktarılarak orman tahdit haritaları oluşturulmaktadır. Bilirkişi raporuna eklenmiş olan ve orman kadastro
komisyonunca yapılan çalışmalarda kullanılan … fotoğrafının incelenmesinde ilgili fotoğraf üzerinde hiçbir orman sınır nokta ve hattının işlenmediği ancak daha sonra hangi verilere dayanıldığı belli olmayan bir biçimde orman kadastro haritasının düzenlendiği görülmektedir. Bu durum orman kadastro haritalarının doğruluğu ve gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığı hakkında duraksama yaratmaktadır.
2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “ orman sınır noktası ve hatlarının uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlandırma tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygunsa o esas alınır.” hükmü ile 15/07/2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı dokuzuncu bölümünde yazılı esaslar birlikte değerlendirildiğinde orman kadastrosuna esas alınan … fotoğrafları ile memleket haritaları ile desteklenen orman kadastro tutanaklarındaki anlatımlara değer verilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Tutanaklardaki anlatımlardan orman sınır hattının kişilere ait … alanları ile ormanın o günkü doğal sınırlarının esas alınarak OTS hatlarının belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu sınırın belirlenmesinde en doğru yol gösterici ise yine o tarihteki … fotoğrafı ve memleket haritasına yansıyan orman ve … alanlarının görüntüleridir. Orman kadastro komisyonunca kullanılan ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait olan … fotoğrafında dava konusu … Köyü 101 ada 406 sayılı parselin bulunduğu yerin açık alanda kaldığı gözlenmektedir. Bilirkişi tarafından 1959- 1977 ve 1996 tarihli memleket haritalarının uygulandığı da belirtilmişse de taşınmazın bu haritalarda hangi alanda kaldığı açıklanmamıştır. Tarihleri belirtilen yöreye ait orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritalarının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (… veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmiştir. Buna göre 1958 tarihli haritada taşınmaz geniş çevresi ile birlikte yeşil renkli orman alanında, 1977 tarihli haritada orman içi açıklık niteliğindeki alan içinde, 1996 tarihli haritada ise yine yeşil renkli orman alanında gösterilmiştir. Bu durum taşınmazın niteliği hakkında duraksama yaratmaktadır. Mahkemece bu yön üzerinde durulup çelişki giderilmemiş, durama açıklık getirilmemiştir. Açıklanan nedenle bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor, taşınmazın orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir. Kendi içinde çelişen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, bilirkişi raporuna ekli memleket haritaları ile bu haritaların yapımına esas olan … fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; bilirkişilerce uygulanan 1959- 1977- 1996 tarihli memleket haritalarının dayanağını oluşturan … fotoğraflarının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de … fotoğrafları ölçeğine bilgisayar ortamında (… veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle,
çekişmeli taşınmazın konumu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmeli, yukarıda değinilen çelişkinin nereden kaynaklandığı üzerinde durulup, açıklanmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 10/03/2009 günü oybirliği ile karar verildi.