Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/8358 E. 2009/12075 K. 17.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8358
KARAR NO : 2009/12075
KARAR TARİHİ : 17.07.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, davaya konu, … Köyü … Mevkiinde bulunan davalılar adına 28.06.1985 tarih 1 sayılı tapuda kayıtlı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır
Mahkemece,18.05.2007 gün ve 2002/155-2007/266 sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın tapusunun iptaline, 03.04.2007 tarihli krokide (C) harfi ile gösterilen 64493,28 m2’lik kısmın tapu malikleri adına, (A1) ve (A2) ile gösterilen 297804,09 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.06.2008 gün ve 2008/4443 – 2008/8126 sayılı karar ile özetle; “Dava konusu taşınmazın bir kısmına, … Mahallesinde 1965 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 82 ada 3 parsel numarası verilerek davalıların murisi adına tespiti yapıdığı, ancak Tapulama Mahkemesine yapılan itiraz sonucu tutanağı iptal edilerek, tamamının … Köyü arazi kadastrosu sırasında nazara alınmasına karar verildiği, … Köyü arazi kadastrosu sırasında ise Tapulama Mahkemesi kararına ulaşılamadığı, bu yerin … Mahallesi sınırları içinde kadastroya tabi tutulduğu ve halen davalı olduğu düşünülerek, 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddesi gereğince ikinci kadastroya tabi tutulmaması bakımından ölçülmediği ve kadastroya tabi tutulmadığı anlaşıldığı; ancak, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli olmadığı,
1) Kadastro Müdürlüğünün 04.03.2008 tarih ve 491 sayılı yazısı ve bu yazı ekindeki … bilirkişi … Kalaycı tarafından düzenlenen krokiye göre, (A1) ve (A2) işaretli Ziya Kocabıyık tarafından düzenlenen krokide romen rakamı ile 1, 2, 3, 4, 10 ile gösterilen bölümlerin Karaağaçlı Köyü 101 ada 1 nolu orman parseli içinde kaldığı ve bu parselin halen Kadastro Mahkemesinin 2007/106 ila 149 nolu dosyalarında davalı olduğu bildirildiğinden, 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince davaya bakma görevi, Kadastro Mahkemesine ait olduğudan, Kadastro mahkemesinin 2007/106 sayılı dava dosyası ile birleştirilmesi için bu bölümler hakkında görevsizlik kararı verilmesi,
2) Ziya Kocabıyık tarafından düzenlenen aynı krokide 8 ve 9 numara ile gösterilen bölümler ile sarıya … ve (B) harfi ile gösterilen bölümün, … Mahallesi 82 ada 3 parsel içinde ölçüldüğü, ancak daha sonra … Köyü arazi kadastrosu içinde değerlendirilmesi için tutanağı iptal edildiğinden bu bölümle ilgili kadastrosunun tamamlanıp … hanesi açık olarak tespit tutanağı düzenlenip kadastro mahkemesine gönderilmesi için Kadastro Müdürlüğüne bildirilmesi, tesbit tutanağı düzenlenip Kadastro Mahkemesine gönderilince bu bölümler hakkında da görevsizlik kararı verilerek, Kadastro Mahkemesinde davası devam eden 2007/ 106 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesi,
3) Aynı krokide kahverengi … 5 nolu ve yeşile … 6 ve 7 nolu taşınmazların ise Hacıbektaşlı Köyü kadastro çalışma alanı içinde kaldığı ve bu yerde arazi kadastrosunun 1952 yılında yapıldığı anlaşıldığından, Hacıbektaşlı Köyünde bu yer hakkında ne gibi işlem yapıldığı, parsel numarası verilip verilmediği ya da tesbit harici bırakılıp bırakılmadığı, parsel numarası verilmişse araştırılarak parsel malikleri dava dışı kişiler ise; bu bölümler hakkındaki davanın husumet yönünden reddedilmesi, davalılar adına tespit edilmişse dava tapu iptali ve tescil davası olarak görülüp işin esasına girilmesi, tespit harici alanda ise davaya Hazine ve Hacıbektaşlı Köyü tüzelkişiliği de dahil edilerek işin esasına girilmeli ve usulüne uygun olarak orman araştırması yapılması, taşınmaz orman sayılan yerlerden ise orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilmesi,
Davalılar aleyhlerindeki hükmü temyiz etmediklerinden gerek Kadastro Mahkemesinde, gerekse Asliye Hukuk Mahkemesinde Orman Yönetimi lehine verilen yerler bakımından usulü kazanılmış hak da göz önünde bulundurulması gereğine) değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak, dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile REDDİNE, mahkemenin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın süresi içinde talep halinde yetkili ve görevli Salihli Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı … YÖNETİMİ tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. madde hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bozma karır gereğince işlem yapılmış olduğuna göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava açıldığı tarihte görevli bulunan bir mahkemenin, sonradan çıkan bir yasa ile görevsiz hale gelmesi ya da yasada öngörülen koşulların gerçekleşmiş olması nedeniyle görevinin sona ermesi üzerine verilecek görevsizlik (devir ve tevdi) kararında, yanlış mahkemeye dava açmamış olması yüzünden gidere sebebiyet … bulunmayan davacıya gider yükletilmesi olanaklı değildir. (HGK- 2006/8-597-2006/623 sayılı kararı) Keza, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesinin 3. bendinde de Kanunlar gereği gönderme, … mahkemeler kurulması nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın yargılaması sırasında, dava konusu taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlenmiş olması nedeniyle yerel mahkemenin görevi sona ermiş; 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. Maddesinin 1. fıkrası uyarınca görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının kadastro mahkemesine re’sen devrolunmasına karar verilmiş olup, yasada öngörülen koşulların gerçekleşmiş olması nedeniyle görevi sona … mahkemenin verdiği görevsizlik kararı ile, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasında yer alan “3-)287,50 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” cümlesi hükümden tamamen çıkarılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/07/2009 günü oybirliğiyle karar verildi.