Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/7924 E. 2009/12061 K. 17.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7924
KARAR NO : 2009/12061
KARAR TARİHİ : 17.07.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulü kısmen reddi yolunda kurulan 15.10.2004 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22.05.2007 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden … vekili Av…. … ve Hazine vekili Av…. geldiler, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği,… … Mahallesi bulunan yaklaşık 13 dönüm yüzölçümündeki taşınmazı eklemeli olarak, 40 yılı aşkın süredir … sıfatıyla çekişmesiz ve aralıksız zilyet ettiği, yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla, taşınmazın adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.
Mahkemece gerçek kişinin davasının kısmen kabulüne, … bilirkişisi … …’ın krokili raporunda (A) ile gösterilen 1198 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı … adına tesciline, krokide (B) ile gösterilen 11053 m2 ve (C) ile gösterilen 836 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar yönünden davacı lehine imar ihya ve zilyetlik yoluyla kazanma koşulları oluşmadığından bu taşınmazlara yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … vekili ile davalı HAZİNE vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taşınmazın bulunduğu … Köyde ilk kadastro çalışması 1963 yılında yapılıp, sonuçları 23.11.1963 ila 23.12.1963 tarihleri arasında ilan edilmiş, ikinci arazi çalışması 1976 ila 1980 yıllarında yapılıp, sonuçları 17.06.1980 ila 17.07.1980 tarihleri arasında ilan edilmiş, dava konusu taşınmaz 1964 yılında yapılan çalışmada tapulama dışı bırakılmıştır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasaya göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1974 yılında yapılıp, 20.10.1975 tarihinde ilan edilerek kesinleşen ormanların kadastrosu ile 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp 14.02.1988 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen herhangibir nedenle dışta kalan ormanların kadastrosu, aplikasyon, 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşen orman kadastrosu ile resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada,
1) Krokide (B) ile gösterilen 11053 m2 ve (C) ile gösterilen 836 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan alanda kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına,öncesi orman olan bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetliği yoluyla edinilmesinin mümkün olmadığı gibi, 27 Ocak 2009 gününde yürürlüğe giren 5831 sayılı tapu kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 5. maddesi ile 6831 Sayılı Kanuna eklenen, EK MADDE’ 10’da aynen (Bu kanunun; 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı Kanun ve 05/06/1986 tarihli ve 3302 Sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerler, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.” hükmü getirilmiş olduğuna, taşınmazın bu hali ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanmaya elverişli taşınmaz niteliğinde olmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına
2) Krokide (A) ile gösterilen 1198 m2 yüzölçümündeki taşınmazın baştan beri orman kadastro sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına, adına tescil kararı verilen kişi yararına Medeni Yasanın 713 . maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 625.00.-YTL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 170/7/2009 günü oybirliğiyle karar verildi.