Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/7646 E. 2009/10507 K. 23.06.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7646
KARAR NO : 2009/10507
KARAR TARİHİ : 23.06.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… Beldesi 1391 parsel sayılı 8000 m2 ve 1396 parsel sayılı 13650 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliği ile davalı adına tapuda kayıtlıdır. Tapu kaydının beyanlar hanesinde 1391 parsel sayılı taşınmazın tamamının; 1396 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan sahada kaldığı yolunda şerh bulunmaktadır. Hazine taşınmazın tamamının öncesinin orman olduğunu, 13.04.1999 tarihinde ilan edilen ve kesinleşen 2/B madde uygulaması sınırları içinde kaldığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiş, mahkemenin; davanın kısmen kabulü, çekişmeli 1391 sayılı parselin tamamı ile 1396 parselin (A) harfi ile işaretli 3689.94 m2’lik kısmının 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşıldığından davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili, tapunun beyanlar hanesinde 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığının şerh verilmesi yolundaki kararının davacı Hazine tarafından temyizi üzerine karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/05/2007 gün ve 2007/6773- 2007/7117 Sayılı Kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında “mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hükme yeterli olmadığı, hükme esas alınan orman ve harita mühendisi bilirkişilerinin ortak raporlarında çekişmeli parselin bir kısmının orman tahdit sınırları dışında kaldığını bildirerek orijinal orman tahdit hattı üzerinde basitçe yerini gösterdikleri, düzenlenen krokinin ise, yalnızca çekişmeli parsel ve yakın çevresindeki bir-iki orman sınır hattını göstermekte olup, komşu parsellerle birlikte geniş çevreye ait bir uygulama yapılmadığından raporun denetleme olanağı bulunmadığı, taşınmazın memleket haritasındaki konumu irdelenmekle birlikte rapor içeriğindeki açıklamalar ile memleket haritasındaki konum gösteriminin de çelişkili olduğu; Hazine, taşınmazın tümünün öncesinin orman olduğu iddiasında bulunduğuna göre, orman kadastrosunun 4785 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önce yapılmış olması nedeniyle 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. bendinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı kalmadan taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerden olduğu iddiası ile her zaman dava açabileceği, belirtildikten sonra mahkemece; öncelikle, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenejman planı ilgili yerlerden getirtilip; önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir uzman harita mühendisinden oluşacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla mahallinde yeniden yapılacak inceleme ve keşifte yörede 1942 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşmiş tahdit haritası ile 1990 yılında 3302 Sayılı Yasaya göre yapılan

2/B madde haritaları ve tapulama paftası ölçeklerinin denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanması, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 3 yada 4 orman sınır noktasını gösterir biçimde çekişmeli taşınmazların ilk tahdit haritası ve 2/B madde haritasındaki konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması, eğer taşınmazların tamamının veya bir kısmının tahdit sınırları dışında kaldığı saptanırsa memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenejman planının çekişmeli taşınmazlarla birlikte … araziye de uygulanmak sureti ile taşınmazların bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi, taşınmazların bu haritalar üzerinde konumlarının gösterilmesinin sağlanması; sonuçta kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlenen yerlerin orman; usulen yapılan 2/B uygulama sınırları içinde kaldığı belirlenen yerlerin ise, hali hazır niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi “ gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 1391 sayılı parselin tamamı ile 1396 parselin (A) harfi ile işaretli 3689.94 m2’lik kısmının 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşıldığından davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, tapunun beyanlar hanesinde 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığının şerh verilmesine karar verilmiş; bu karar davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 4785 Sayılı Yasa nazara alınmaksızın 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 13.04.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.