Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/7130 E. 2009/12064 K. 17.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7130
KARAR NO : 2009/12064
KARAR TARİHİ : 17.07.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davaya konu … Köyü 317 parsel sayılı taşınmaz, yörede 1983 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, 08/05/1945 tarih 20, 19/07/1963 tarih 22 sayılı tapu kaydı,1937 tarih 112 sayılı tarihli vergi kaydı ile zilyetlik nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, davaya konu taşınmazın orman kadastrosunda orman sınırı içinde ve 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmış, mahkemece davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu ile 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescili niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman kadastrosu 1945 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılarak 28/01/1946 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra 1978 yılında 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış ve kesinleşmiştir.
Her ne kadar mahkemece, davaya konu taşınmazın, kadastro tespitinin dayanağı tapu kaydının orman kadastrosunun kesinleşmesinden önce 08.05.1945 tarihinde oluşturulduğu ve taşınmazın orman kadastrosunda orman dışında kaldığı gerekçeleri ile hazinenin davasının reddine karar verilmiş ise de, delillerin takdirinde hataya düşülmüştür Şöyle ki;
Bir yerde orman kadastrosu yapılmışsa; kural olarak, bir yerin orman olup olmadığı, kesinleşmiş orman kadastro harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenir. Anayasanın 169 ve 170. maddelerinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları, 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesine göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, kamu malı niteliğindedir Yörede yapılan orman kadastrosunda, devlet ormanlarının belirlenmesi ile orman sınırı içine alınıp kesinleşen taşınmaz kamu malı niteliğini kazanır. Orman kadastrosu ile orman sınırı içine alınarak kesinleşen taşınmazın orman kadastrosundan önceki tapu kaydı hukuki kıymetini yitirir ve özel mülkiyete konu olamaz.
Orman bilirkişisinin 09.05.2008 tarihli raporu ve … bilirkişisinin 02/05/2008 tarihli krokisinde,taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı yasaya göre 1945 yılında orman kadastrosunun yapılarak 28.01.1946 tarihinde tapu siciline işlendiği, 1978 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulamasıyla davaya konu taşınmazın krokide (a) ile gösterilen 40.163,70 m² yüzölçümündeki bölümünün 15.10.1961 gününden önce orman niteliğini kaybettiği için orman sınırı dışına çıkarıldığı, (b) ile gösterilen 3.336,30 m² yüzölçümündeki bölümünün ise orman sınırı içinde bırakıldığı belirtilmiştir. Ne Var ki; bilirkişi rapor ve krokileri, 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde öngörülen biçimde uygulama yapılmadığı gibi ,orman sınırı içindeki taşınmazın, 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile orman sınırı dışına kim adına çıkarılacağı konusundaki inceleme ve araştırma da yeterli değildir.
O halde, mahkemece öncelikle, Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1945 yılında 3116 SAYILI YASAYA göre yapıldığı anlaşılan orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı ASLINA GÖRE RENKLENDİRİLMİŞ, OKUNAKLI orman kadastro harita örneğinin, yine 1978 yılında yapılan ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ile 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın konumunu gösterir orman kadastro harita örneği Orman İşletme Müdürlüğünden, yine davaya konu taşınmazın kadastro tespit tutanağının dayanağı 08/05/1945 tarih 20 sayılı tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ve varsa krokileri ile kadastro sırasında revizyon gördüğü kadastro tespit tutanakları ile kesinleşmiş ise edinme nedeni ve tarihi yazılı olarak tapu kayıtları tapu ve kadastro müdürlüklerinde getirtilerek dosya keşfe hazırlanmalıdır.
Daha sonra, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmelidir.
A-) Yapılan uygulama sonucu çekişmeli taşınmazın orman sınırı içinde olup da 1978 yılında 6831 sayılı yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarılmadığı saptanan bölümü hakkındaki hazinenin davası kabul edilerek, bu bölüme ilişkin tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde hazine adına tescil edilmelidir
B-)Yapılan uygulama sonucu çekişmeli taşınmazın orman sınırı içinde olup da 1978 yılında 6831 sayılı yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı saptanan bölüm var ise, 1744 Sayılı Yasanın 2/2. maddesinde yazılı “Evvelce
sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine (aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı …. anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmünün, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtları olacağı,1744 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi hükmü gereğince orman sınırının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışına çıkarılmayıp aynı yasanın 2/1 maddesi hükmüne göre öncesi orman olduğu; ancak, orman niteliğini kaybettiğinden orman rejimi dışına çıkartılması halinde de yine bu taşınmazın, orman sınırları içine alınmasından önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunsa dahi, özel mülkiyete konu olmayan ve asıl niteliği orman olan taşınmaz için oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve sahibine hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağından bu tür kayıtlara 1744 Sayılı Yasa uygulamasında yine değer verilemeyeceğinden,1744 sayılı yasanın 2. maddesinin davacı gerçek kişi yararına uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tespiti için çekişmeli taşınmazın 6831 Sayılı Orman Yasasının 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2 maddesinin 2.fıkrasına göre mi yoksa 1. fıkrasına göre mi uygulama yapılarak nitelik kaybettiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkartıldığı hususunun saptanması zorunludur.
Çünkü, 1744 Sayılı Yasanın 2/2. maddesinde yazılı “ Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine (aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı …. anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmü, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkindir. Taşınmazın öncesinin orman olsun olmasın, o yer kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemez ve o yerin mülkiyeti tapu sahiplerine intikal etmez. 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren “Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzük”ün 34. maddesi “Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler. Bu gibi yerler … fotoğraflarına ve haritalarına işlenir veya yersel ölçüleri yapılır”. Yine aynı Tüzüğün 41/2. maddesi “inceleme kurulları … esasen orman sayılmayan yerlerden olduğu neticesine vardıkları yerler hakkında 6831 Sayılı Yasanın değişik 2. maddesine göre inceleme yapamazlar”. Yasanın ve yukarıda yazılı tüzük hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu; 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin mülkiyetinin tekrar tapu sahiplerine intikal edebilmesi için;
1- Taşınmazın öncesi orman olup da bilim ve … bakımından nitelik kaybetmesi nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkrası gereğince orman reijmi dışına çıkartılan yer olmamalıdır (Bu tür yerler ister itiraz sonucu, isterse itiraz edilmeden kesinleşen orman sınırı içinde kalmışsa o yer tapulu olsa dahi mülkiyeti tapu sahibine intikal etmez.). Çünkü, tapu kaydı yolsuz tescil niteliğinde olduğundan sahibine hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmamıştır.
2- 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkra hükümlerine uymadığı, yani aslında orman olmadığı ve tapulu bulunduğu halde, yanlışlıkla orman sınırı içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için hukuken orman sayılan yer haline dönüştüğü anlaşılarak, nitelik kaybetme ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılmalıdır.
3- Çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmiş olmalıdır (Çünkü, taşınmazı içine alan orman kadastrosu itiraz sonucu kesinleşirse, bu durum o yerin öncesinin orman olduğunu, dolayısıyla taşınmazın orman sınırı içine alınmasından önce oluşturulan tapu kaydının aslı orman olan yerde yolsuz olarak oluşturulduğu itiraz sonucu belirlenmiş olduğundan, malikine mülkiyet … kazandırmaz).
4- Dayanılan tapu kaydı, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulmuş olmalı ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsamalıdır.
5- Dayanılan tapu kaydı,13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş olmalıdır ya da devletleştirilmiş sayılmamalıdır.
6- Dayanılan tapu kaydı, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmış olmamalıdır.
7- Orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işlemi 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olmalıdır.
1744 Sayılı Yasanın 2/2 maddesinde, açıkça orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırı içine alınan yerlerden söz edilmiştir. Tapu kayıtlarına, iskan kayıtları, iskan defterleri ve tefviz belgeleri de yorum yoluyla ilave edilerek kapsam genişletilemez. Diğer taraftan, orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesi hükümleri Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiğinden, orman sınırları içinde iken oluşturulan iskan kayıtlarına ve iskanen oluşturulan tapu kayıtlarına 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasında değer verilemez.
Yine mahkemece yapılacak keşifte, davaya konu taşınmazın tespit dayanağı tapu kaydı ilk oluşturulduğu sınır ve yüzölçümü esas alınarak, yerel bilirkişiler ve … ehli aracılığı ile … parsellerin dayanakları ile denetlenerek 3402 Sayılı Yasanın 20/c, 21 ve 32/3 maddesi gereğince sabit sınırdan başlamak suretiyle yöntemince çevresine uygulatılmalı, dayanak tapu ve vergi kayıtlardan revizyon gören parseller var ise yüzölçümleri de dahil edilerek dayanak tapu kaydının krokisi var ise kroki çapına itibar edilmeli, yok ise yüzölçümü kadar kapsamı belirlenmeli, kayıt miktar fazlasının ormandan açıldığı gözönünde bulundurulmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, yukarıdaki bilgiler ve yöntemlerle yapılacak uygulama sonucunda,
I-)Dava konusu taşınmazın öncesi orman olmaması nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi hükmü gereğince orman sınırının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışına çıkarılmayıp aynı yasanın 2/1 maddesi hükmüne göre öncesi orman olduğu; ancak, orman niteliğini kaybettiğinden orman rejimi dışına çıkartıldığının saptanması halinde de yine bu taşınmazın, orman sınırları içine alınmasından önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunsa dahi, özel mülkiyete konu olmayan ve asıl niteliği orman olan taşınmaz için oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve sahibine hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağından bu tür kayıtlara 1744 Sayılı Yasa uygulamasında yine değer verilemeyeceğinden hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekir
II-Dava konusu taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesi gereğince bilim ve … bakımından nitelik kaybetmesi nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkrası gereğince orman reijmi dışına çıkartılan yer olmadığı, 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkra hükümlerine uymadığı, yani aslında orman olmadığı ve tapulu bulunduğu halde, yanlışlıkla orman sınırı içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için hukuken orman sayılan yer haline dönüştüğü anlaşılarak, nitelik kaybetme ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakıldığı,çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosunun itirazsız kesinleşmiş olduğu,dayanılan tapu kaydı, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulduğu ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsadığı,dayanılan tapu kaydının13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş ya da devletleştirilmiş sayılmadığı, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmadığı,orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlandığının saptanması durumunda ise mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal edeceğinden hazinenin davasının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı HAZİNE’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17/7/2009 gününde oybirliği ile karar verildi.