Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/6104 E. 2009/8602 K. 26.05.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6104
KARAR NO : 2009/8602
KARAR TARİHİ : 26.05.2009

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ORMAN YÖNETİMİ- …- …

Taraflar arasındaki TAPU İPTALİ VE TESCİL davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 13/5/2008 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı … MİRASÇILARI vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26/5/2009 günü için yapılan tebligat üzerine,duruşmalı temyiz eden davacı … vekili avukat … geldi,karşı taraftan ORMAN YÖNETİMİ vekili avukat … … …, … vekili avukat … geldi ,başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı.

K A R A R
.
Davacı, Meşelik köyü, Karaali mevkiinde bulunan ve orman niteliğinde ve 7379750 m2 yüzölçümündeki hazine adına kayıtlı 1146 parsel sayılı taşınmazın içindeki bir kısım yerin, … 1952 tarih C:83, S:5, No:28 sayılı tapuda miras bırakanı … adına tarla niteliği ve 147880 m2 yüzölçümü ile kayıtlı olduğunu, bu durumun 1146 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağı ve tapu kaydında belirtilmediğini, ortaya çıkan bu durumun ölçüm ve sınırlandırma hatasından kaynaklandığını, yapılan bu işlemin düzeltilmesi için Kadastro Müdürlüğüne başvurduğunu, idarenin 16.04.2007 tarihli yazısı ile yapılacak bir işlem olmadığının bildirdiğini, kadastro sırasında ve sonrasında yapılan ölçü, sınırlandırma veya hesaplama hatalarının kadastro müdürlüğünce resen düzeltilebileceği halde Milas Kadastro Müdürlüğünün bu görevini yerine getirmediğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın sınır, poligon, nirengi noktaları ve ayırıcı vasıftaki yol ve yapıların ayrı ayrı mahalline uygulanarak sınırlarının belirlenmesi, bu belirlemeden sonra yönetmeliğin 5 maddesi gereğince, hatadan ve düzeltmeden etkilenecek taşınmazların tapu sicilindeki kayıtların beyanlar hanesine gerekli şerhin düşülmesi, taşınmazın bu şekilde tefriki ile mevcut murazaanın giderilmesi istemiyle dava açmıştır
Mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle REDDİNE, karar verilmiş, hüküm davacı BARUH AKYÜZ MİRASÇILARI vekili tarafından, temyiz edilmiştir
İncelenen dosya kapsamından davacının bu davasının 27/4/2006 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Kadastro Sırasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat Ve Hesaplamadan … Hataların Düzeltilmesine İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre, açıldığı anlaşılmaktadır.sözü edilen yönetmeliğin amaç başlıklı 1.maddesinde ,yönetmeliğin amacının 41. madde uyarınca hataların düzeltilmesindeki usul ve esasların düzenlenmesi olduğu belirtilmekle,kadastro sonrasında oluşan kadastro parsellerinin çaplarındaki hataların düzeltilmesi için çıkartıldığı anlaşılmaktadır.

-2-
2009/6104-8602

Davacı 1964 yılında yapılan ve 3/3/1965-5/4/1965 tarihleri arasında ilan edilerek (7379250 m2) yüzölçümü ile kesinleşen 1146 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kendilerine ait tapu kaydı içinde kaldığının tespitini istemektedir. Eda davası açılacak hallerde tespit davası açılamaz. Davacının eda davası açmak için hak düşürücü süreleri çoktan geçirmiştir.Nitekim daha önce davacının,1146 parsel sayılı taşınmazın 1965 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında kışlak niteliği ile köy … malı olarak sınırlandırılarak itirazsız kesinleşmesinden sonra , orman yönetiminin tapu iptal ve tescili davası açması üzerine Asliye Hukuk Mahkemesinin 1971/43-1973/17 sayılı kararı ile orman niteliği ile hazine adına tesciline karar verilerek kesinleşmesinden sonra ,Davacı Baruh Akyüz’ün Hazine ve Orman Yönetimini hasım göstererek ve tespitten önceki nedene dayanarak 1146 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ve tescili istemiyle açtığı Milas asliye hukuk mahkemesinin 1981/589-1989/114 sayılı dava dosyasında, mahkemece, hak düşürücü süreler kesinleştikten sonra dava açılamayacağı nedeniyle davanın reddedilerek kesinleştiği; bunda sonra yine davacının Hazine ve Orman Yönetimini hasım göstererek 1146 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ve tescili istemiyle açtığı davanın da, Milas asliye hukuk mahkemesinin 1988/818 – 1990/24 sayılı kararı ile davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.Tapu sahibi olduğunu iddia eden davacı; ya, 1146 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağının askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesinde, ya da tespit tutanağının kesinleştiği 05/04/1965 tarihinden sonra gelen 10 yıl içinde 766 Sayılı Yasanın 31 ve halen yürürlükte bulunan 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesine göre genel mahkemede açacağı bir dava ile tapu kaydının nereye ait olduğunu kanıtlaması ve dava ettiği parselin tapu kaydının iptalini istemesi gerekmektedir.Somut olayda,davacının tapudan … mülkiyet … varsa en son 05/04/1975 tarihinde sona ermiştir. Çünkü sözü edilen süreler hak düşürücü süre olup bu süreler geçirilldikten sonra kadastro tespitinden önceki nedenlere dayanılarak dava açılamaz ve hak düşer. Hiç kimseye sonsuz hak tanınamaz.Kaldı ki davacının dayandığı … 1952 tarih 28 sayılı tapu kaydı … – … – … ile sınırlı olup bu sınırların nereye uyduğunun dahi belirlenme olanağı bulunmadığı gibi, tapu kaydı çekişmeli yere uysa dahi hak düşürücü sürelerin dolması nedeniyle davacının mülkiyet … kadastro tespitinin kesinleşmesi ile 3402 Sayalı Yasanın 12/4 maddesi uyarınca işleme tabi kayıt olma özelliğini de kaybettiğine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 625.-TL.’şer vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … YÖNETİMİ ile …’ne verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı’ya yükletilmesine 26/05/2009 gününde oybirliği ile karar verildi .