Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/5824 E. 2009/10991 K. 30.06.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5824
KARAR NO : 2009/10991
KARAR TARİHİ : 30.06.2009

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 147 ada 3 parsel sayılı 2107.19 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zeytinlik niteliğinde, belgesizden kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tespit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 31/01/2007 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 145.48 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine, (A) harfi ile gösterilen 1961.71 m2’lik bölümünün tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1965 yılında seri bazında orman kadastrosu yapılmış 17/02/1969 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 1986 yılında yapılıp, 23/12/1987 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen kroki kesinleşen ilk orman kadastrosu değil, 2/B madde uygulamasına ait harita ile benzeşmektedir. Aplikasyon bir tahdit çalışması olmayıp, aplikasyonun ilk tahdide uygun olması zorunludur. Kesinleşen orman kadastro sınırlarını hiçbir merci ve makamın aplikasyonla bile olsa değiştirme yetkisi yoktur. Aplikasyonun ilk orman sınırlandırmasına uygun olma zorunluluğu göz önüne alındığında, Yargıtay denetimine açık olmayan ve ilk orman tahdidi ile irtibatlandırılmayan krokiye dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Dosya arasında bulunan orman kadastro tutanak ve haritalarının incelenmesinden yörede ilk orman kadastrosunun 1965 yılında seri usulle ve yöreye ait … fotoğraflarından yararlanılmak suretiyle yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu yöntemle yapılan orman kadastrosunda orman tahdit nokta ve hatları … fotoğraflarına işlenmekte ve detay tarifleri günlük olarak düzenlenen tutanaklara yazılmaktadır. Arazi çalışmaları bitirildikten sonra … fotoğrafları stereomikrometre – SGM4 aletiyle değerlendirilip orman sınır nokta ve hatları 1/10 000 ölçekli haritalar üzerine aktarılarak orman tahdit haritaları oluşturulmaktadır. Bir yörede orman kadastrosu hangi yöntemle yapılmışsa mahkemece uyuşmazlığın çözümünde de o yöntem uygulanmalıdır. Bu sınırın belirlenmesinde en doğru yol gösterici ise yine o tarihteki … fotoğrafına yansıyan orman ve … alanlarının görüntüleridir. Mahkemece … ve orman bilirkişilerinden yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ile, yörede ilk kez 1965 yılında yapılan orman kadastrosunda kullanılan, orman sınır, nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu … fotoğrafı ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de sözü edilen haritaların ölçeğine çevrildikten sonra, bu haritalar çekişmeli … Köyü 147 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile çevresini hep bir arada gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde ayrı ayrı gösteren müşterek imzalı rapor alınmıştır. Ancak yapılan uygulamada taşınmazın sınırları ile orman sınır nokta ve hatları ayırt edilememektedir. Memleket haritası üzerindeki konumuna göre de taşınmaz tamamen yeşil alanda kalmaktadır.
Yörede ilk orman kadastrosunun 1965 yılında herhangi bir köy ya da belde sınırı esas alınmadan sadece Kurtbeleni serisi ormanları yönünden seri bazında yapıldığı ve köyün tamamını kapsamadığı anlaşılmaktadır. 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değiştirilen 12/3 maddesine dayanılarak çıkartılan ve 19 Ağustos 1974 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin “Sınırlama Dışı Kalan Ormanlar İçin Yapılacak İşlemler” başlıklı 128. maddesinin (b) fıkrasında “sınırlaması yapılan devlet ormanının dış ve iç sınırlarına bitişik olmayan Devlet Ormanları hakkında orman kadastro komisyonunca herhangi bir karar verilmiş olmayacağından ve bu gibi Devlet Ormanlarının orman kadastrosu yapılmış sayılmayacağından ıttıla hasıl oldukta hemen orman kadastrosunun yapılması merkezce sağlanır. Bu gibi ormanlarda orman kadastrosu yapılıncaya kadar ilgili kanun hükümlerine göre işlem yapılır” hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda; yörede seri usulde yapılan orman kadastrosunda, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılan yerlerin dışında kalan taşınmazların orman kadastro komisyonlarınca incelemesi yapılamadığı ve niteliği belirlenmediğinden o yerde orman kadastrosunun yapılmış sayılmayacağı, bir başka anlatımla, o orman serisi dışında kalan yerlerde bir orman sınırlandırılmasının varlığından söz edilemeyeceğinden, bu nitelikteki taşınmazların orman olup olmadıkları ve hukuki durumlarının eski tarihli memleket haritası ve … fotoğraflarının uygulanması, üzerindeki bitki örtüsü, … yapısı, eğimi ve çevresinin de incelenmesi sonucu belirlenmesi gereklidir.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaz ile komşu parsellere ilişkin kadastro tespit tutanak örnekleri, kesinleşen orman kadastrosuna ait tüm tutanaklar ve haritası ile eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve amenajman planı ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmelidir.
Yukarıda açıklanan araştırma sonucu taşınmazın seri bazında yapılan ve kesinleşen Devlet Ormanlarının dışında kaldığının saptanması halinde bu kez eski tarihli memleket haritası, orman sınır nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu … fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi kapsamında orman içi açıklığı niteliğinde bulunup bulunmadığı belirlenmeli, 4999 Sayılı Yasayla değişik 6831 Sayılı Yasanın 7/1 ve Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/4. maddesi gereğince herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı, aynı yönetmeliğin 26. Maddesinin 2. paragrafı gereğince bu tür yerlerin sınırlama dışı bırakılmış veya orman sayılmamış olmasının bu yerlerin orman olma vasfını ortadan kaldırmayacağı gözetilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 30/06/2009 günü oybirliği ile karar verildi.