Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/5712 E. 2009/7612 K. 06.05.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5712
KARAR NO : 2009/7612
KARAR TARİHİ : 06.05.2009

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22.04.2004 gün ve 2004/739-4470 sayılı bozma kararında özetle; “Hükme dayanak yapılan raporda, uzman bilirkişi çekişmeli taşınmazın çevresi ile birlikte orman sınır hattına irtibatlı krokisini çizmemiş, komşuları gösterilmeden çekişmeli taşınmazın orman sınır hattına gore konumu gösterilmiştir. Bu haliyle çekişmeli taşınmazın gerçekte bulunduğu yerden farklı yerde işaretlenmesi halinde raporun denetimi mümkün değildir.
Ayrıca, 1993 yılında yapılan orman kadastro işlemine ilişkin belgeler getirtilmediğinden bu işlemde 4785 Sayılı Yasa gereği devletleşen orman alanlarının sınırlandırılıp sınırlandırılmadığı anlaşılmamaktadır. Davacı yararına 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17 madde koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği, zilyetliğin taşınmazın ekonomik amacına uygun olup olmadığı yönünde ziraat uzmanı dinlenmemiştir.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenejman planı, 1993 yılında yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulamasına ilişkin tüm işe başlama, çalışma ve sonuçlandırma tutanaklarıyla askı tutanağı ve aplikasyon haritası ilgili yerlerden getirtilip 1993 yılında 4785 Sayılı Yasa gözetilerek devletleştirilen ormanların sınırlanıp sınırlanmadığı, bu işlemin sadece ilk işlemin aplikasyonu olup olmadığı kesin olarak saptanmalı, yukarıda belirtilen belgeler ve haritalar uygulanarak bilirkişilerden bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı;
Bu uygulama sonunda;
1- Çekişmeli taşınmazın 1941 orman tahditi içinde kalması ya da 1941 orman tahditi dışında kalmakla birlikte, 4785 Sayılı Yasa gereği devletleşen orman olup 1993 yılında yapılan işleminde sadece aplikasyon olması halinde 1941 tahdidinin dışında olsa bile devletleşen orman Kabul edilmesi gerektiği, 1993 yılında yapılan işlem ile orman olarak sınırlandırılmış olması halinde davacı gerçek kişi tapu kaydına dayanmadığından orman kadastro işlemi kesinleştiğinden, taşınmazın öncesi ne olursa olsuin gerçek kişinin davasının reddine ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmeli,
-2-
2009/5712 – 7612

2- Çekişmeli taşınmazın 1941 tahdidinin dışında bırakılmış olmakla birlikte 4785 sayılı yasa agereği devletleşen orman alanı olduğu ve 1993 yılında yapılan işlemde 4785 Sayılı Yasa gözetilerek sınırlama yapıldığı ve taşınmazın orman sınırlarının dışında bırakıldığının belirlenmesi halinde kazandırcı zamanaşımı zilyetliği süresinin 1993 yılından sonra başlayıp, tespit gününe kadar 20 yıllık sure geçmediğinden, gerçek kişinin ve Orman Yönetimininin davasının reddine, parselin tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmeli,
3- Çekişmeli parselin 1941 ve 1993 orman kadastro sınırları dışında bulunduğu ve 4785 Sayılı Yasa ile devletleşen orman alanlarından olmadığı belirlendiği takdirde bu kez; … bilgisine sahip … uzmanı bilirkişi görevlendirilip, taşınmazın niteliği incelettirilip, … toprağı olup olmadığı konusunda bilimsel verileri içerir rapor düzenlettirilmeli, yerel bilirkişi ve zilyetlik tanıklarından zilyetliğin ne zaman başladığı, nasıl sürdürüldüğü, ekonomik amacına uygun olup olmadığı ayrıntılarıyla ve maddi olaylara dayalı olarak sorulmalı ve toplanan delillerin sonucuna gore karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1993 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2B madde uygulaması vardır.
Hükmüne uyulan bozma kararında taşınmazın 1941 yılında yapılıp kesinleşen tahdit dışında kalmakla birlikte 13.07.1945 günü yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereğince orman kadastrosu yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmış ve taşınmaz orman sınırı dışında bırakılmışsa zİlyetlik koşullarının davacı yararına oluşup oluşmadığının araştırılması gereğine işaret edilmiştir. Bozma kararından sonra getirtilen belgelerden ve yapılan uygulamada 4785 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmadığı belirlenmiştir. Yine bozma kararından sonra dava dosyası içine getirilen davalı taşınmaz etrafını gösterir haritada dava konusu parselin doğusu ve kuzeyinin 199 ada 128 nolu orman parseli ile çevrili olduğu, keza çekişmeli parselin güneyinde bulunan parsellerle birlikte taşınmazın dört tarafının devlet ormanı ile çevrili olduğu, 83 nolu parsele revizyon gören 377 nolu vergi kaydının doğusunun orman okuduğu, yine 86 parsele uygulanan 389 nolu vergi kaydının doğu yönünü orman okuduğu, davacının dayandığı 388 nolu vergi kaydının dava dışı 84 parsele yüzölçümü nazara alınarak uygulanıp kesinleştiği, bu durumda çekişmeli parselin zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, orman bilirkişiden alınan 18.10.2008 günlü kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin uygulama da yetersizdir. Kadastro paftası ile orman tahdit haritası ölçekleri eşitlenerek komşu parsellerle birlikte taşınmazın orman ve arazi kadastrosuna göre konumu belirlenmiştir. Keza, aplikasyon haritası dahi kadastro paftası üzerinde gösterilmemiştir. Bu nedenle, taşınmazın ister 1941 tarihli orman tahdit sınırları içinde kalsın, ister kalmasın davanın reddi gerekir. Ancak, Orman İşletmesi de davaya katılıp parselin orman olmasını istediğine göre, 1941 tahdit ve 1993 yılı aplikasyon haritası uygulanarak taşınmazın konumunu bu haritalara göre kesin olarak saptanması gerekir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986
-3-
2009/5712 – 7612

tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle göstErilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Böylesine yapılacak araştırma sonucu taşınmazın 1941 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeli, taşınmaz kesinleşen orman sınırları dışında kalsa bile vergi kayıt fazlası olduğu ve 5785 Sayılı Yasaya göre orman kadastrosunun bugüne kadar yapılmadığı gözönünde bulundurularak dava reddedilmeli, müdahil Orman Yönetiminin talebi kabul edilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 06/05/2009 günü oybirliği ile karar verildi.