YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5184
KARAR NO : 2009/7035
KARAR TARİHİ : 28.04.2009
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 11/04/2002 gün ve 2002/920-3451 sayılı bozma kararında özetle; “Çekişmeli, … Köyü 234 parselin (B) bölümü ile Gedik Köyü 578, 860, 861, 929, 1208 ve 1210 sayılı parseller hakkında Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü gerektiği, çünkü kadastro öncesi devam eden tescil davası nedeniyle taşınmazların … hanelerinin açık olduğu, Orman Yönetminin de orman iddiası bulunduğu halde, 1208 ve 1210 sayılı parseller yönünden orman araştırması yapılmadığı, 234 sayılı parselin (B) bölümünün ise orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmışsa da, rapor ekli memleket haritasında koyu renkli alanda işaretlendiği, 860 ve 861 sayılı parseller yönünden ise mahkeme gözlemi ve ziraat uzmanı raporlarında bu parseller üzerinde yaşlı meşe ağaçları bulunduğu ve taşınmazların sadece hayvan otlatılarak zilyed edildiğinin bildirildiği halde, mahkemece zilyedlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının araştırılmadığı, 578, 860, 861 ve 929 sayılı parseller yönünden orman sayılmayan yer oldukları gerekçesiyle gerçek kişiler adına tescile karar verilmişse de tespite esas alınan vergi kayıtlarının kapsamlarının 3402 Sayılı Yasanın 20/c maddesi gereğince belirlenmediği, sınırda orman bulunduğu halde, kayıt miktar fazlalıklarının ormandan açılıp açılmadığının araştırılmadığı, bu nedenlerle yeniden keşif ve inceleme yapılması ” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra 578 parselin 30/04/2007 tarihli krokide (C) ile işaretli (600 m2) bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına, (A-B) ile işaretli toplam 12.200 m2 bölümünün müdahil … adına, 234 sayılı parselin (B) ile işaretli 5300 m2 bölümünün … adına, 860 sayılı parselin (10.600 m2) bölümünün … Önay mirasçıları adına, 929 sayılı parselin (6800 m2) ile 861 sayılı parselin (16.000 m2) bölümlerinin ……,mirasçıları adına, 1208 sayılı parselin (1068 m2) ve 1210 sayılı parselin (272 m2) bölümlerinin … adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamış, dava sırasında yapılan orman kadastrosunda taşınmazlar orman sınırı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece bozma kararına uyularak çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadıkları, vergi kaydı kapsamında kaldıkları ve kayıt miktar fazlası kesimler yönünden zilyedlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmakla birlikte , uyulan bozma kararı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Çekişmeli 234 parsel 9700 m2 yüzölçümüyle, dava dışı 235 ve 236 parsellere de revizyon gören 763 numaralı (sınırları …, ark ve kişi okuyan 12000 m2 yüzölçümlü) vergi kaydına dayalı olarak tespit edilmiş olup kayıt kapsamındaki 236 parsel 7200 m2 yüzölçümüyle gerçek kişi adına tespit edilerek tespiti kesinleşmiş ise de 235 parsel (7800 m2) halen davalıdır ve dava sonucu araştırılmamıştır. 234 parselin kuzeyinde yeralan (A) işaretli kesimin orman olarak hazine adına tesciline ilişkin hüküm önceki bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Bu durumda kaydın değişir sınırlı olduğu ve miktarı ile geçerli olacağı düşünülmeli, kayıt kapsamında olup da kesinleşen bölümlerin yüzölçümleri göz önünde bulundurularak vergi kaydı kapsamı belirlenmelidir
Aynı şekilde 578 parsel 12800 m2 yüzölçümüyle 622 numaralı vergi kaydına dayalı olarak tespit edilmiştir. 4000 m2 yüzölçümlü kaydın sınırları kişi ve yol okumaktaysa da doğuda … niteliğiyle hazine adına kesinleşen 1060 parsel bulunmakta, mahkemece doğuda 600 m2 yüzölçümlü (C) bölümünün resmi belgelere göre orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle bu bölüm hakkındaki davanın reddine, (A) bölümünün (4000 m2) kayıt kapsamında olması nedeniyle, (B) bölümünün ise (8000 m2) kayıt kapsamı dışında ise de zilyedlikle kazanma koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş, sınırda orman bulunması nedeniyle kayıt miktar fazlasının kazanılamayacağı, ancak kayıt miktarı kadarının tesciline karar verilebileceği göz önünde bulundurulmamıştır.
Yine, 860 parsel 10600 m2 yüzölçümüyle, sınırları yol ve kişi okuyan 725 numaralı 4200 m2 yüzölçümlü vergi kaydı nedeniyle; 861 parsel de 16000 m2 yüzölçümüyle ve doğusu hali arazi, diğer üç sınırı kişi okuyan 726 numaralı 7000 m2 yüzölçümlü vergi kaydı nedeniyle tespit edilmiş , mahkemece taşınmazların (A) bölümlerinin kayıt kapsamında kalması, (B) bölümlerinde ise zilyedlik koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle gerçek kişi adına tescillerine karar verilmiş ancak sınırda … niteliğiyle hazine adına kesinleşen 1041 numaralı parsel bulunması nedeniyle vergi kayıtlarının miktarlarıyla geçerli olduğu düşünülmemiştir.
Aynı şekilde 929 parsel 6800 m2 yüzölçümüyle 693 numaralı 4200 m2 yüzölçümlü vergi kaydı nedeniyle (sınırları … ve kişi) tespit edilmiş olup mahkemece (A) bölümünün kayıt kapsamında kalması, (B) bölümününse miktar fazlası ise de zilyedlikle edinme koşullarının oluşması nedeniyle tamamının kişi adına tesciline karar verilmiş , bu parselin güney sınırında da orman parseli bulunması nedeniyle kayıt miktar fazlasının kazanılamayacağı düşünülmemiştir.
Taşınmazların tamamının … haneleri açıktır. Hükme esas alınan orman bilirkişi … … tarafından hazırlanan raporda çekişmeli taşınmazlardan 578 parselin C işaretli 600 m2 bölümü dışındaki tüm taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmış ise de incelendiği bildirilen 1954 tarihli Memleket Haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek birbiri üzerine aplike edilmemiş olması nedeniyle rapor denetlenemediği gibi,1208 ve 1210 parseller dışındaki taşınmazların üzerlerinde yaşlı meşe ağaçları olması , ekili … olmamaları, eğimlerinin %8,10,15 arasında değişmesi karşısında, zilyedlikle iktisap edilecek yerlerden olup olmadığı konusunda yeterli inceleme yapılmadığı, bu yönlere işaret eden bozma kararına uyulmasına rağmen 06.04.2007 tarihli keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanık dahi dinlenmeden karar verildiği anlaşılmaktadır.
3402 Sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan … getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli … fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden 15 – 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli … fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift … fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
O halde; dava konusu taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve … fotoğrafları ile dava tarihinden önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik … fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler Ziraat Fakültelerinin … bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisi ile (üç) yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, … fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan … (Büyük Ölçekli
Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, … fotoğrafları , orijinal renkli memleket haritaları ve kesinleşmiş tahdit haritası üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı,bu şekilde yapılacak inceleme sonucu dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde , taşınmazlara revizyon gören vergi kayıtlarının kapsamları3402 sayılı yasanın 20 ve 21.maddelerine göre belirlenmeli, kapsam belirlenirken, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi , sınırda orman olarak kesinleşen taşınmazlarla, aynı kayıt kapsamında olup da gerçek kişiler adına tescil edilen taşınmazların yüzölçümleri göz önünde bulundurulmalı, sınırdaki orman parselleri nedeniyle kayıt miktar fazlası kesimlerin ormandan kazanılmaya çalışıldığı ve süresi ile şekli ne olursa olsun zilyedlikle kazanılamayacağı düşünülmeli,
Zilyedliğe konu olabilecek kesimlerde ise taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli,
Somut olayın özelliği göz önünde bulundurularak ayrıca keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı,
Davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli,
3402 Sayılı Yasanın 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 Sayılı … Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 28/04/2009 günü oybirliği ile karar verildi.