Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/4997 E. 2009/7062 K. 29.04.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4997
KARAR NO : 2009/7062
KARAR TARİHİ : 29.04.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.11.2007 tarih 2007/12126 – 14094 sayılı bozma kararında özetle: “Mahkemece, … bilirkişi krokisinde (A), (B), (C) ve (D) ile işaretlenen taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği, (E) ile işaretlenen yerin kesinleşen tahdit içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, Hazine, Medeni Yasanın 713/6. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazların Hazine adına tapuya tescili istemiyle karşı dava açtığı halde Hazinenin istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. İncelenen dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazların (orman, … ve ziraat bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 13.12.2005 havale tarihli rapor ekindeki krokide (A), (B), (C), (D) ve (E) ile işaretlenen yerler) 1977 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosunda orman belirtmesi ile tesbit dışı bırakılarak bu belirlemenin pafta üzerine yazıldığı, (A), (B), (C) ve (D) ile işaretlenen yerlerin 01.10.1985 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman tahdidinde 4 iç parsel numarası verilerek tahdit dışında bırakıldıkları, (E) ile işaretlenen yerin ise Fırladede Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı anlaşılmaktadır.
3402 Sayılı Yasanın uygulanmaya başlandığı tarihe kadar sınırları belirlenerek kadastrosu yapılacağı ilan edilen çalışma alanları içerisindeki ormanlar tesbit dışı bırakılmakta, diğer anlatımla, arazi kadastrosu ekipleri ormanların kadastrosunu yapmamakta, ancak bölgede daha önce orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiş ise bu işleme ait kayıtlar, birliğin tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılmaktaydı. Bu uygulama, 3402 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar sürdürülmüş, 3402 Sayılı Yasanın yürürlüğünden sonra ise anılan Yasanın 4. maddesi gereğince işlem yapılmıştır. Bu durumda (A), (B), (C) ve (D) ile işaretlenen taşınmazların orman olma durumları, orman sınırı dışında bırakılmalarına ilişkin, orman kadastro işleminin kesinleşme tarihine kadar devam edeceğinden ve ormanlar üzerindeki zilyetliğe değer verilemeyeceğinden, taşınmazların Medeni Yasanın 713. maddesi ve 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre tapuya tescil edilebilmesi için, orman sınırı dışında bırakılmalarına ilişkin, orman kadastro işleminin kesinleştiği tarihten, dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edilmeleri gerekecektir. Başka deyişle, taşınmazların orman olmama durumu ancak yapılıp kesinleşecek orman tahdidi dışında kalmaları halinde kabul edilecek ve tahdidin kesinleşme tarihi zilyetliğin başlangıcına esas olacağından, orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar taşınmaz orman sayılan yerlerden olma özelliğini sürdürecek ve o tarihe kadar süren zilyetliğe değer verilemeyecektir. (H.G.K.’nun 18.02.1998 gün, 1998/8-15 E.- 1998/129 K. ve 2000/8-1264 E.- 2000/1250 K.sayılı ve 24.10.2001 gün, 2001/8-964 E.- 751 K., 2004/8-242 E.- 2004/292 K. sayılı kararları).
Çekişmeli (A), (B), (C) ve (D) ile işaretlenen taşınmazlar 1977 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında orman olarak kadastro dışı bırakıldıkları daha sonra 01.10.1985 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman tahdidi dışında bırakıldıkları anlaşılmakta ise de orman tahdidinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık süre bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacı kişinin davasının reddine karar verilmelidir. Diğer taraftan, çekişmeli (E) ile işaretlenen 3.260,43 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşen tahditte Fırladede Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı yöntemince belirlendiğinden 6831 Sayılı Yasanın 11/4 maddesi uyarınca Devlet Ormanı niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilip edilmediği Orman İşletme Müdürlüğünden sorulup alınacak cevaba göre bu bölüm ile ve yine kişinin davası red edileceğinden diğer bölümler hakkında davacı Hazinenin istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra …’in davasının reddine, Hazinenin talebinin kabulüne, dava konusu edilen … Köyü Ilıcaklar Mevkiindeki A= 52,83 m2, B= 17,37 m2, C= 751,34 m2, D= 4077,40 m2 ve E= 3260,40 m2 yüzölçümündeki taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, T.M.Y.’nın 713. madde hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1985 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/04/2009 gününde oybirliği ile karar verildi.