YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4599
KARAR NO : 2009/6620
KARAR TARİHİ : 15.04.2009
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar … ve …; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak … ilçesi … Köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, orman sınırlamasının iptali ve adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, … ve orman bilirkişiler tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 5.582,50 m2 yüzölçümlü taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasına, (B) ile işaretlenen 4.974 m2 yüzölçümlü taşınmazın tahdit içinde bırakılmasına, tescil istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca 6 aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 24.07.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Davalı … Yönetiminin temyiz itirazları … ve orman bilirkişiler tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 5.582,50 m2 yüzölçümlü taşınmaza yönelik olup, mahkemece bu yer hakkında verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; Dairemizin geri çevirme kararı üzerine çekişmeli taşınmazın orman kadastro komisyonunca orman tahdidi içinde bırakılan ve genel arazi kadastro çalışmaları sırasında kadastro tespit tutanağı düzenlenmeden tapuya tescili yapılan 101 ada 4507 sayılı orman parseli içinde kaldığı tespit edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın dört tarafı 101 ada 4507 sayılı orman parseli ile çevrili olup davacı kişi tapu kaydına tutunmamıştır. Bu durumda çekişmeli taşınmaz orman bütünlüğü içinde bulunmakta ve 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklığı niteliğindedir.
Diğer taraftan; 18.11.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4999 Sayılı Yasanın 6. maddesi ile değiştirilen 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde yapılan değişiklikle orman sınırlamasına itiraz davalarının her türlü harç ve resimden muaf olduğuna dair fıkra yürürlükten kaldırılmış olduğundan, karar ve ilam harcına hükmedilmemesi de doğru değildir.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda … ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar
adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya Orman İdaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda …, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda … ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, … ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve … muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
Kabule göre de; 18.11. 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4999 Sayılı Yasanın 6. maddesi ile değiştirilen 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde yapılan değişiklikle orman sınırlamasına itiraz davalarının her türlü harç ve resimden muaf olduğuna dair fıkra yürürlükten kaldırılmış olduğundan, karar ve ilam harcına hükmedilmemesi de doğru değildir.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacının davasının reddi ve red harcı alınması gerekirken, dava konusu taşınmazların özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ . Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün … ve orman bilirkişiler tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 5.582,50 m2 yüzölçümlü taşınmaz yönünden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 15/04/2009 günü oybirliği ile karar verildi.