YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4447
KARAR NO : 2009/6585
KARAR TARİHİ : 15.04.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07.03.2005 gün ve 1960-2317 sayılı bozma kararında özetle: “Çekişmeli Kazandere Köyü 102 ada 5 sayılı parsel (1133 m2) hakkındaki davanın reddine karar verilmişse de, uzman bilirkişi raporlarının hükme yeterli olmadığı, 101, 102 ve 103 adada bir çok taşınmaz aynı nedenle dava konusu edildiği halde keşiflerinin ayrı ayrı parsel bazında yapıldığı, memleket haritası ile kadastro paftasının irtibatlı olmaması nedeniyle denetimin sağlanamadığı, bu nedenle yeniden araştırma, inceleme yapılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra yargılama sırasında tapu malikinin değişmesi nedeniyle konusuz kalan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yaılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Çekişmeli taşınmaz , 21.08.1999 tarihinde yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu sırasında belgesizden fındıklık niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edilmişse de temyize konu davanın açıldığı 15.09.1999 tarihinden sonra 2004 yılında yapılan kamulaştırma nedeniyle, tapu kaydının 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 30. maddesine göre, dava dışı … Büyükşehir Belediyesi adına devir ve tescil edildiği, mahkemece bu değişiklik nedeniyle davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi bir dava açıldıktan sonra ve davanın devamı sırasında, dava konusu mal veya hakkın üçüncü kişiye devri caizdir.Böyle bir durumda o mal veya hakka bağlı olan dava … da birlikte devredilmiş sayılır. Dava konusu mal veya … başkasına devretmiş olan tarafın, o davaya taraf sıfatıyla devam etmesine veya kendisine karşı davaya devam edilmesine olanak bulunmamaktadır.Bu halde davaya kim tarafından veya kime karşı, nasıl devam edileceği HYUY nun 186. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan hükme göre, dava açıldıktan sonra iki taraftan biri müddeabihi başkasına temlik ederse, diğer taraf dilerse temlik edenle olan davasından vazgeçip müddeabihi temellük eden kimseyi dava eder, dilerse davasını temlik edene karşı zarar ziyan iddiasına çevirir. Bu nedenle davacıya H.Y.U.Y.’nın 186. maddesi gereğince seçimlik … bildirilerek, temellük edene karşı davaya devam etmek istediği takdirde o şahsa tebligat icrasıyla davaya devam edilmesi; iki seçimlik haktan birini seçtiğini bildirmemesi halinde, dava dosyasının H.Y.U.Y.’nın 409. maddesine göre işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekir.
Mahkemece bu gereksinim yerine getirilmeden, davacıya H.Y.U.Y.’nın 186. maddesinden kaynaklanan seçimlik … hatırlatılmadan, davacı vekilinin son celse “davamızın konusu kalmamıştır” şeklindeki soyut ve belirsiz beyanlarına göre davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına 15/04/2009 günü oybirliği ile karar verildi.