YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4398
KARAR NO : 2009/7132
KARAR TARİHİ : 29.04.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1963 yılında yapılan kadastro sırasında … ilçesi … Köyü 41 parsel sayılı 14.400 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalıların miras bırakanı … adına tespit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir. Davacı … Yönetimi; çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Hazine, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün tahdit içinde iken 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 329 m2 yüzölçümlü bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen 3.560 m2 yüzölçümlü kesiminin 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile Hazine orman rejimi dışına çıkarıldığından Hazine adına tapuya tescillerine davalıların bu yerlere yönelik elatmalarının önlenmesine, (C) ile işaretlenen 10.511 m2 yüzölçümlü kesiminin tarla niteliği ile payları oranında davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm katılan davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1948 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 08.11.1976 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 2896 Sayılı Yasa hükümlerine yapılıp 06.05.1986 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 3302 Sayılı Yasa hükümlerine yapılıp 23.08.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kısmen orman tahdidi içinde, kısmen 2/B alanında, kısmen de tahdit dışında kalan yerlerden olduğu, ilk orman tahdidinin pusulalı Kern ölçme aleti ile yapıldığı, ölçü değerlerinin sabit noktalara bağlanamadığı, harita çözümlerinin ise ölçü tarzına benzer şekilde grafik olarak elle çizilerek yapıldığı, bu nedenle hata payının yüksek olduğu, bu tahdidin ancak tutanaklar ile zeminde mevcut bulunan sabit noktalardan yararlanmak suretiyle uygulanabileceği, nitekim yörede daha sonra yapılmış olan aplikasyon ile 2. madde ve 2/B madde uygulamalarının bu yönteme uygun yapıldığı, uyuşmazlığın çözümünde bunun esas alınması gerektiği gözetilerek hüküm kurulduğu anlaşıldığına, taşınmazın bir bölümü daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet … kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026 (E.M.Y.nın 934. İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanama olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (izhari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023 (E.M.Y.931 İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı, belirlenerek kaydın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 29.04.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.