Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/4309 E. 2009/4712 K. 20.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4309
KARAR NO : 2009/4712
KARAR TARİHİ : 20.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mülkiyetin tesbitine, şerhin iptali ve elatmanın önlenmesi davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02/12/2008 gün ve 2008/9829-17187 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar … ve arkadaşları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R
Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.
Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, çekişmeli taşınmazlar ve etrafının 1939 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu sonucu Temmuz 1945 tarih 39 numarada 1957 hektar 2500 m2 yüzölçümüyle Hazine adına … Devlet Ormanı olarak tapuya tescil edildiği, yapılan uygulamada çekişmeli taşınmazın orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve ormanların … tevzi yoluyla dağıtılacağı konusunda 4753 Sayılı Yasada bir hüküm bulunmadığı halde, bu durum gözönünde bulundurulmadan hata yapılarak taşınmaz hakkında tevzi tapusu oluşturulduğu ve çekişmeli taşınmazların niteliği bakımından 5653 Sayılı Yasanın uygulanma olanağı olmadığından maki komusyonunun yasa ve yönetmeliğe aykırı olarak yaptığı işlemin yok hükmünde bulunduğu, 1968 yılında yapılan genel kadastro sınırında yolsuz olarak taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde olduğu düşünülmeden hata ile ikinci kadastro yoluyla kişiler adlarına tapu kaydı oluşturulduğu, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddesindeki “evvelce tesbit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastrosu veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci bir defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanununun 1026 (934) ıncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, Tapu Sicil Müdürlüğünce re’sen iptal edilir.” hüküm gereğince 1968 yılında yapılan işlemin ikinci kadastro olması nedeniyle Türk Medeni Yasasının 1026 (İsviçre Medeni Yasasının 976. md.) maddesi gereğince, hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda; 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulama olanağının bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının malikine davalıya hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağı ve başlangıçtan itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai), mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda Türk Medeni Yasasının 1023 (T.M.Y. 931, İsviçre M.Y. 974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı anlaşıldığına göre, usul ve yasaya da uygundur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve H.Y.U.Y.nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı yasanın 442. maddesi uyarınca takdiren 170.00.- TL. para cezası ile Harçlar Yasası uyarınca 32.30.- TL. red harcının düzeltme isteyenlerden alınmasına 20/03/2009 gününde oybirliği ile karar verildi.