Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/4046 E. 2009/7162 K. 30.04.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4046
KARAR NO : 2009/7162
KARAR TARİHİ : 30.04.2009

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı gerçek kişi, … Köyünde zilyetliğinde bulunan taşınmazın 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre 2005 yılında yapılan ve 31.05.2005 tarihinde ilan edilen orman kadastro çalışmalarında orman sınırları içine alındığını belirterek orman sınırları dışına çıkarılması istemi ile 6 aylık askı ilan süresi içinde dava açmıştır. Yargılama sırasında tesis kadastrosu yapılmış ve konusu yerler ile etrafına 308 ada 1 parsel numarası verilmiştir. Mahkemece … bilirkişi krokisinde (A) işaretli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması nedeni ile davanın kısmen kabulüne, çekişmeli (A) işaretli 548.74 m2’lik taşınmazla ilgili olarak orman kadastro çalışmasının iptaline, bu taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasına, (B) işaretli taşınmaz için davanın reddine karar verilmiş,hüküm davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6 aylık ilan süresi içinde açılan orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraza ilişkindir.
Dosya kapsamından … … köyünde yapılan orman kadastro çalışmasına çok geniş yüzölçümlü olarak orman sınırları içine alınan taşınmazın çeşitli bölümlerine gerçek kişiler tarafından çok sayıda dava açılmış ve mahkemece kurulan hükümlerin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyaları daireye gönderilmiş, dairemizin değişik tarihlerdeki iade kararları ile tüm dosyalarda dava konusu olan taşınmazların orijinal memleket haritası üzerinde kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle bulundukları yerlerin gösterilmesi istenmiş ve mahkemenin 2005/375 ( dairemizin 2009/4067) sayılı dosyası klavuz kabul edilerek bu dosya üzerinde iade gereği uzman orman ve fenni bilirkişiler tarafından yerine getirerek orijinal memleket haritası üzerinde (kadastro paftası ile çakıştırılmış olarak) çekişmeli taşınmazların konumları işaretlenmiştir. Orman kadastrosuna itiraz davasının yargılaması sırasında … Köyünde 2006 yılında tesis kadastrosunun yapıldığı, 2004 yılında orman kadastro sınırları içine alınan ve bazı bölümleri hakkında orman kadastrosunu itiraz davaları devam eden taşınmaza 308 ada 1 parsel numarası verilerek ve yüzölçümü de 31.714.344.44 m2 olarak hesaplanıp tesbit tutanağı düzenlenmeden 3402 Sayılı Yasanın 22/4 maddesi gereğince işlem yapılarak tapu kütüğüne aktarılarak 02.06.2006 tarihinde tapu siciline orman niteliği ile tescil edildiğinden davaya konu taşınmazın bulunduğu yer 308 ada 1 sayılı parselin kadastro çapı içinde gösterilmiştir. Bu memleket haritası üzerinde yapılan incelemede, kadastro paftasında ada parsel numarası verilerek şahıslar adına tesbit edilen taşınmazların bir bölümünün memleket haritası da açık renkli alanda kaldıkları ancak sık olarak ibreli ve yapraklı ağaç rumuzunun bulunduğu, yeşile … alanlarda ise kısmen 5 – 20 metre boyunda kısmen de 0.5 – 2 metre boyunda … ağaçlarının bulunduğunun belirtildiği, bir kısmında ise orman ağaçlandırma sahası olarak yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
“6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesinde orman içi açıklıkların özel mülk olarak kişiler adına tescil edilemeyeceği belirtilmiştir. 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 31.05.1970 gün ve 531 sıra no’lu Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 25.07.1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde “… 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaçcık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların orman olarak sınırlandırılacağı”, aynı yönetmeliğin 26/j maddesinde ise “orman ve … muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanların devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı”,aynı medenin 2.fıkrasında ise ” orman rejimine girmiş olan bu gibi yerlerin komisyonlarca herhangi bir nedenle sınırlama dışı bırakılmış veya orman sayılmamış olmasının bu yerlerin orman olma vasfını kaldırmayacağı ” konusunda hükümler öngörülmüştür.
Hükme esas alınan uzman orman bilirkişileri tarafından düzenlenen raporda bu dosyada dava konusu olan birbirine bitişik haldeki (A) ve (B) işaretli taşınmazlardan (B) harfli bölümün yeşil renkli yapraklı ormanlık alanda kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu, (A) harfli bölümün eski tarihli resmi belgelerde açıklık alanda kaldığı açıklanmakta ise de (A) ve (B) harfli bölümlerin orijinal memleket haritası üzerinde işaretlendikleri yerin açık renkli alan olmasına rağmen ibreli ağaç rumuzunun bulunduğu, memleket haritası da gerek yeşile … gerekse açık renkli alanlarda ibreli ve yapraklı ağaç rumuzlarının sık olarak yer aldığı, çekişmeli taşınmazların tamamının güneydeki 5-20 metre rumuzlu … ağacı rumuzlu ormanlık alanın devamı niteliğinde bulunduğu, eğimlerinin yüksek olduğu, ayrıca davacının 6831 Sayılı Yasanın 11/1 maddesinde anılan ve orman kadastrosuna itiraz davası açmanın koşulu olan hak sahipliğini de kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca uzman ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen raporda doğal eğimin % 40 iken teraslama yolu ile % 10’a indirildiği ve teraslar üzerinde münferit akmeşe ve mersin sürgünlerinin bulunduğu belirtilmekte olup, Dairemizin 2008/5389-2008/8060 sayılı ilamında ormancı bilirkişiler … …, Memduh … ile jeolog bilirkişi … Yılmazel tarafından düzenlenen 02.02.2007 tarihli raporun 1. bölümünde taşınmazın üzerinde 05-06 kapalılıkta meşe türü ağacının bulunduğu, alt tabakada çeşitli türde … ve meşe sürgünlerinin mevcut olduğu, toprağının orman toprağı niteliğinde olduğu açıklandıktan sonra raporun 10. bölümünde aynen “Davalı taşınmazın memleket haritasındaki rumuzlara göre çalılık alanlar içerisinde kaldığı görülmekte ise de taşınmaz üzerinde bulunan meşe ağaçlarının mevcudiyeti, harita tanzimine müstenit olan … fotoğrafının çekimi sırasında bu ağaçların kesilmiş olduğu sadece çalılık örtünün kaldığı kanaati uyanmıştır. Şöyle ki; meşe ağacı tohumu, ağır tohumlu ağaçlar grubu içerisinde yer aldığı ve tohum kanatlarının olmaması nedeni ile uzak mesafelere rüzgar v.s. gibi etkenlerle taşınarak çalılık alanlar içerisinde çimlenip yetişmesi mümkün görülmemektedir. Dolayısı ile davalı taşınmaz üzerindeki meşenin daha önceki yıllarda tahrip edilmiş olduğu, … fotoğraflarının bu senelerde çekilmiş olduğu, fakat daha sonraki yıllarda … altında kalan kök ve yüzeyde bulunan gövde kesitlerinden çıkan kök ve sürgünlerinden yeniden bugün üzerinde görülen meşe ormanının meydana geldiği bilimsel bir gerçektir.” şeklinde bilimsel açıklamalarda bulunulduğu ‘belirtilmekte olup, bu açıklamalar da göz önüne alındığında çekişmeli taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşünceler ile davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hüküm doğru değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenler ile davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 30.04.2009 günü oybirliği ile karar verildi.