Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/3873 E. 2009/5103 K. 26.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/3873
KARAR NO : 2009/5103
KARAR TARİHİ : 26.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04/12/2008 gün ve 2007/9676-2008/17359 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalılar … … mirasçıları … … vd. Vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R
Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürüldüğü, Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi,
Çekişmeli taşınmaz için genel kadastroda kısmen kadastro tesbit tutanağı düzenlendiği kısmen de düzenlenmediği, ancak 1947 yılı orman kadastrosunda orman niteliğiyle tapulama dışı bırakılan bu bölümün de yer aldığı alanlar için ihdasen Hazine adına 374 parsel sayısı ile tapu kaydı oluşturulduğu, çekişmeli parselin gerçek kişiler adına tesbit tutanağı düzenlenen … köyü 40 sayılı parsel ile önce tapulama harici bırakılan ve daha sonra ihdasen Hazine adına tescil edilen 374 sayılı parselin 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre tevhit ve ifrazıyla oluştuğu, … köyü 170 sayılı parseldeki payı nedeniyle gerçek kişiler adına tescil edildiği, kısacası çekişmeli parsel için kısmen hiç kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği, bu nedenle bölüm için 14.03.2009 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 3. Maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Yasaya eklenen Geçici 8. Maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmadığı, Çekişmeli parselin kadastro tesbit tutanağı düzenlenen bölümlerinin ise 1946 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, 1963 yılında arazi kadastro ekiplerince bu durum göz önünde bulundurulmadan ikinci kez kadastrosunu yaparak o tarihde kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalmaya devam eden taşınmaz hakkında kadastro tesbit tutanağı düzenlemek suretiyle sicil oluşturduğu, kısmen da tapulama dışı bırakıldığı, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayalı Yasanın 22/1. maddesi hükümlerine göre ” Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastrosu veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci bir defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanununun 934 üncü maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edileceği “, bu nedenle orman kadastrosundan sonra yapılan kadastronun ikinci kadastro olması nedeniyle TMY’nın 1026 (EMY. 934, İsviçre MY. 976) maddesi hükmüne göre iptal edilmesi gerektiği,
Çekişmeli parselin ifraz edildiği 40 ve 374 sayılı parsellerin, 2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonda ifraz edilerek tapudaki sayfalarının kapatıldığı, … Belediye meclisinin Masadağı etekleri … ve … bölgesinde 1/5000 ölçekli 23J, 22J, 21J, 22K, 21K, paftalarında yapılan revizyon plan çalışmalarına ilişkin 20.5.1996 tarih ve 31 sayılı kararının, … 2. İdare Mahkemesinin 1998/74-1999/1274 sayılı kararı ile iptal edildiği, bu iptal kararı ile çekişmeli taşınmazın ifraz edildiği 364 sayılı parselin bulunduğu yer imarsız duruma düşmüşse de, çekişmeli parselin tapudaki kaydının henüz silinmediği ve çekişmeli parselin ifraz edildiği 40 ve 374 sayılı parsellerin henüz ihya edilip tapuya yeniden kayıt edilmedikleri, bu nedenle imar ve parselasyonun iptaline ilişkin kararın sonuca etkili olmadığı gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, Yerel Mahkeme kararının onanmasına ilişkin Dairemizin kararında yasaya aykırı bir yön yoktur.
Bu nedenlerle davalı gerçek kişinin esasa ilişkin karar düzeltme istemleri yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir. Ancak, yerel mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verildiği halde, Daire kararının birinci paragrafında, çekişmeli parselin sayısının yanlış yazıldığı ve yerel mahkeme tarafından davanın kısmen kabul edildiğinin yazıldığı anlaşıldığından, Onama kararının birinci paragrafının düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı gerçek kişinin H.Y.U.Y.nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan esasa ilişkin karar düzeltme isteğinin REDDİNE, Dairenin 04.12.2008 gün ve 2007/9676-17359 sayılı ilamının birinci paragrafında birinci satırda yer alan … Köyü 25537 ada 1 Parsel” cümlesinin çıkartılarak yerine; “… Köyü 25537 ada 2 Parsel” cümlesinin, yine onama kararının birinci paragrafının 8, 9, 10, 11 ve 12 satırında yer alan “Mahkemece davanın KISMEN KABULÜNE, bilirkişi rapor ve krokisinde (B) ile gösterilen 1185 m2 yüzölçümündeki bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide (A) ile gösterilen 1384 m2 yüzölçümündeki bölümün tapusunun olduğu gibi davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş” Cümlelerinin çıkartılarak yerine; “Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli … köyü 25537 ada 2 sayılı parselin tapu kaydının iptaliyle, Hazine adına Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş” cümlesi yazılarak onama kararının değiştirilmek suretiyle düzeltilmesine 26/03/2009 gününde oybirliği ile karar verildi.