Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/3654 E. 2009/5294 K. 30.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/3654
KARAR NO : 2009/5294
KARAR TARİHİ : 30.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri … Köyü … mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunun iddia ederek, Medeni Yasanın 713.maddesi hükmüne göre adına tescilini istemişdir. Mahkemece, taşınmaz hakkındaki davanın kısmen kabulü ile Doğusu ve Batısı; orman, Kuzeyi; … … taşınmazı, Güneyinde tespit harici alan bulunan harita bilirkişi …..’ın krokisinde … renk ve (A) harfi ile gösterilen (1372.99 m2) kısmın davacı Nimet Aydoğdu adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713.maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 16/03/1993 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Davacı 4721 Sayılı Medeni Yasanın 713.maddedeki kazandırıcı zamanaşımı ziliyetliği sebebine dayanarak taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Dosya içerisindeki bilgilerden çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosunun 1999 yılında kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporuna ekli memleket haritası üzerinde taşınmaz nokta şeklinde gösterilmiş, memleket haritası ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanarak dava konusu taşınmaz ile en yakın kadastro parselleri ile bağlantılı denetlemeye elverişli kroki düzenlenmemiştir. Yapılan tahdit uygulamasıda usule uygun değildir. Ayrıca davacı vekili tarafından taşınmazın davacıya babasından kaldığı bildirildiği halde 3402 Sayılı Yasanın 14.maddesindeki kısıtlamalar yönünden davacının babası yönündende araştırma yapılmamış, 713.maddenin 4.fıkrası uyarınca köyde yapılması gereken ilanın yapılıp yapılmadığı araştırılmadan yapılmış ise buna ilişkin ilan tutanakları dosyaya getirtilmeden, işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, öncelikle taşınmazın bulunduğu … Köyü ile komşu … Köylerine ait orijinal arazi kadastro paftaları getirtilip, kenarlaştırılma yapılarak taşınmazların hangi köy sınırları içinde kaldığı ve orijinal paftalarda dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ne yazılarak tespit dışı bırakıldığı saptanmalıdır.
Orman kadastrosu 1999 yılında kesinleştiği ve dava tarihine kadar 20 yıllık taşınmaz edinme süresi dolmadığından,taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı hem eski tarihli belgeler hemde kesinleşmiş orman tahdit haritasının uygulanması ile belirlenmesi gerekir. Bu nedenle Mahkemece eski tarihli memleket haritası (orijinalinden renkli fotokopi), … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı;tapu ve zilyetlikle ormandan yer kazanılmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45.maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13E.K.;14.03.1989 gün ve 35/13E.K.ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K.sayılıkararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkralarıda 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14.maddesi ile yürülükten kaldırılmış olduğundan bu yollardan ormandan … kazanılamayacağı,öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli, … yapısı,bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orijinal renkli memleket haritası ve kesinleşen orman kadastrosu haritası kadastro haritası ölçeğine çevrildikten sonra yine kadastro paftası ölçeği bu haritalar ölçeğine (… veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra bu haritalar birbiri üzerine ablike edilerek düzenlenecek bu haritalarda … Köyü ve … Köyündeki komşu ve yakın komşu parsellerin birlikte gösterildiği,ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan,duraksamaya yer vermeyecek şekilde kroki düzenlettirilip,yalnız büro incelemesine değil uygulama ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, 1959 ve 1970 çekimli … fotoğrafları ile 1985 – 1990 yıllarına ait stereoskopik … fotoğrafları da uygulanarak,taşınmazın bu fotoğraflarda ne olarak göründüğü saptanmalı, … ve … Köylerine ait orman tahdit tutanaklarında dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin nasıl gösterildiği araştırılmalı, ayrıca; taşınmazın orman içi açıklığı niteliğinde bulunup bulunmadığı, orman içi açıklıklarının zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 30.03.2009 günü oybirliği ile karar verildi.