Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/2990 E. 2009/6936 K. 27.04.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/2990
KARAR NO : 2009/6936
KARAR TARİHİ : 27.04.2009

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak … Köyü sınırları içinde kalan ve sınırları gösterilen … yıllardır zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ölçülmeyerek tespit dışı bırakıldığını, ormanla ilgisinin bulunmadığını bildirerek taşınmazın adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünde 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesineşen orman kadastrosu vardır. 2006 yılında orman sınırlandırılması yapılmış, ormanlarda 2/B madde uygulaması ile evvelce orman sınırlandırılması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu yapılmış ve 01.11.2006 tarihinde ilan edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.Şöyle ki:Çekişmeli taşınmazların bulunduğu … Köyünde genel arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, yapılmış ise buna ilişkin belgeler ve kadastro paftası getirtilmemiş, taşınmazların parsel numarası alıp almadığı tespit edilmemiş, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yere ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmemiş ise 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarılıp aktarılmadığı araştırılmamıştır.
Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazların bulunduğu … Köyünde genel arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmış ise genel arazi kadastrosu sonucu oluşan kadastro paftası getirtilmeli, çekişmeli taşınmazların genel arazi kadastrosu sırasında parsel numarası alıp almadığı tespit edilmeli, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerlere ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmemiş ise 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarılıp aktarılmadığı araştırılmalıdır.Bu şekilde yapılan araştırma ve inceleme sonucunda çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu yapıldığı ve taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanağı düzenlendiği anlaşıldığı taktirde ada ve parsel numaraları tespit edilerek tutanak asılları getirtilmeli; genel arazi kadastrosu yapıldığı ancak tutanak düzenlenmediği, 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarıldığı tespit edilirse buna ilişkin tapu kayıtları getirtilmelidir.
Yukarıda belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra … Köyünde 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2006 yılında orman sınırlandırılması yapılmış ormanlarda 2/B madde uygulaması ile evvelce orman sınırlandırılması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu yapıldığı ve 01.11.2006 tarihinde ilan edilmiş olduğu anlaşıldığından, kural olarak, 4785 Sayılı Yasa gözetilmek suretiyle orman tahdidi yapılıp, kesinleşmişse; bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının orman mühendisi aracılığıyla yerine uygulanması yoluyla çözümlenir. O halde, mahkemece yeniden yapılacak inceleme ve keşifte halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla … Köyünde 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası uygulattırılmalı; taşınmazların konumu uzman ve fenehli bilirkişilere düzenlettirilecek tahdit hattı ile irtibatlı krokide gösterilmeli; taşınmazların 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman alanı olduğu ve taşınmazlara ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmeyerek 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman kadastro tutanaklarının olduğu gibi tapu kütüğüne aktarıldığı tespit edilirse 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin yetki ve görevi taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden itibaren başladığından ve davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmakta olup 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince 6 aylık yasal süre içinde dava açmadığından davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği dikkate alınarak mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.
Çekişmeli taşınmazın 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman alanı olduğu ve taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu yapılmadığı anlaşıldığı taktirde davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmakta olup, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince 6 aylık yasal süre içinde dava açmadığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmelidir.
Çekişmeli taşınmazların 25.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları dışında ancak orman sınırlandırılması yapılmış ormanlarda 2006 yılında yapılan orman kadastrosuna ilişkin orman sınırları içinde kaldı tespit edildiği taktirde dava 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince 6 aylık yasal süre içinde açılan orman sınırlandırılmasına itiraz davası niteliğinde olduğundan; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlarla ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazlar yönünden 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı değerlendirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırlarının tamamen veya kısmen dışında olduğu ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan genel arazi kadastrosu sırasında taşınmazın bulunduğu alanın herhangi bir nedenle tespit dışı bırakıldığı tespit edilirse, dava kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak Medeni kanunun 713. maddesi hükmü gereğince açılan tescil davasına dönüşeceğinden ve 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin yetki ve görevi taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden itibaren başladığından ve çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş olduğundan davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği dikkate alınarak mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 27/04/2009 günü oybirliği ile karar verildi.