YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/2244
KARAR NO : 2009/3390
KARAR TARİHİ : 02.03.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği idiası ile hazine adına idari yoldan oluşan 31.05.1991 tarin 978 sırada kayıtlı tapu kaydının iptali ile taşınmazın adlarına tescili talebi ile dava açmışlardır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın yörede 1947 yılında yapılan orman tahdidinde orman sınırları içinde iken 1990 yılında yapılan ve kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile Hazine lehine orman sınırları dışına çıkarıldığını; 1952 yılında yapılan maki tefrik çalışmalarının nitelik belirleme işlemi olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre orman tahdidi yapılmış ve kesinleşmiştir. 1952 yılında maki tefrik çalışmaları yapılmış; 1990 yılında ise, evvelce sınırlaması yapılan ormanların aplikasyonu ve 2/B madde uygulamaları yapılarak kesinleşmiştir.
Dosyada mevcut fenni bilirkişi raporundan çekişmeli taşınmazın ekli krokide (D) ve (C) ile gösterilen kısımlarının 1349 ada 1 numaralı imar parseli içinde, (E) ve (H) ile gösterilen kısımlarının İçinde yolu içinde, (F) ve (J) ile gösterilen kısımlarının park sahası içinde kaldığı anlaşılmaktadır.
(D) ve (C) ile gösterilen kısımlarının içinde kaldığı 1349 ada 1 numaralı parselin geldisi 105 numaralı parsel olup yörede yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çalılık ve arsa niteliği ile 355750 m2 yüzölçümü ile hazine adına tapuda kayıtlı iken imar uygulaması sonucunda 1043, 1340 ada 1-2, 1341 ada 1-2, 1349 ada 1-2, 1350 ada 1, 1351 ada 1-2-3, 1352 ada 1, 1353 ada 1-2,1354 ada 1-2, 1355 ada 1-2 ve 1356 ada 1-2 numaralı parsellere ayrılmıştır ve tüm parseller hazine adına kayıtlıdır.
22.03.1996 tarih 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile 5653 Sayılı Yasayla değişik 3116 Sayılı Yasanın 1/e maddesi uyarınca kurulan maki tespit komisyonlarının yasal ve yaptıkları işlemlerinde geçerli olduğu ve makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği benimsenmiştir. Sözü edilen kararda öngörülen Özel Yasalar 2510 Sayılı İskan, 4753 Sayılı Çiftçiyi Topraklandırma, 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ile 5658 Sayılı Orman Yasasına ek Yasalardır. Gerek Hukuk Genel Kurulunun gerekse ilgili Yargıtay Dairelerinin kararlıkla sürdürdükleri içtihatlarına göre, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan her türlü kayıt ve belgeler ile mahkeme ilamları yasal değerlerini yitirirler. Makiye ayrılan yerlerle özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulardan başka tapulara değer verilemez. (HGK 27.02.2002/1-19 E.-97 K.)
İçtihadı Birleştirme Kararı maki tesbit komisyonunca makilik alan olarak belirlenen alanlarda özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği kabul edilmiş ve İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde açıkça maki komisyonlarınca yapılan işlerin sadece nitelik belirleme olup, orman dışına çıkarma işlemi olmadığı, makiye ayırma işleminin orman olarak kayıtlı tapulu taşınmazı tapusuz hale dönüştürmeyeceği vurgulanmıştır. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Karanının konusu makilik yerlerde zilyetliğe değer verilip verilmeyeceğiyle de ilgili değildir. İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde bu konu, bir kelime ya da cümle halinde dahi yer almamıştır. Yorum yoluyla içtihadı birleştirme kararı genişletilemez.
Davacının sözü edilen Y.İ.B.B.G.K.’nın kabul ettiği anlamda özel yasalar uyarınca oluşturulmuş bir tapu kaydı bulunmadığından ve makiye ayrılan yerlerin zilyetlikle kazanılmasına olanağı olmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 02/03/2009 gününde oybirliği ile karar verildi.