Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/2130 E. 2009/5004 K. 25.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/2130
KARAR NO : 2009/5004
KARAR TARİHİ : 25.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan …, … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1979 yılında yapılan kadastro sırasında … Köyü 1730 parsel sayılı 20.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Mart 1953 tarih 918 sıra nolu 4753 Sayılı Yasa uyarınca oluşan tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile … adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra intikal yoluyla davalıların miras bırakanları Fahri ve … …’a geçmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olduğu ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığından tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek 2/B madde alanı olarak Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde iken nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1952 yılında makiye ayırma, daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre 1991 yapılıp dava tarihi itibariyle kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı, 1952 yılında 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrıldığı, … tevzi komisyonunca dağıtım ve tescilinin yapıldığı, % 15-20 eğimli olduğu, üzerinde meşe ağaçlarının bulunduğu, orman ve … muhafaza karakteri taşıdığı anlaşıldığına, makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün 1993/5-1 sayılı ve H.G.K.nun Y.K.Dnin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine, ve her ne kadar taşınmaz makiye ayırmadan sonra 4753 ve 5618 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca tevzi edilmiş ise de, 4753 Sayılı Yasanın 8. maddesinde ormanların tevzi edileceğine dair bir hüküm bulunmadığına, 6831 Sayılı Yasanın 1/j bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü orman ve … muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağına, bilimsel olarak da % 12’den fazla eğimli makilik sahaların orman ve … muhafaza karakteri taşıması nedeniyle muhafaza(koruma) makisi yani orman sayılması gerektiğine, bu nitelikteki taşınmazların 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrılamayacağına, ayrılmış olsa bile yasal dayanağı bulunmadığından yok hükmünde sayılacağına, orman niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının ve H.G.K.nun Y.K.Dnin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararının uygulama yerinin bulunmadığına, yılında bu durum gözönünde bulundurulmadan arazi kadastro ekiplerince taşınmaz ikinci kadastroya tabi tutularak yeniden yolsuz olarak (T.M.Y.1025) tapuya tescil edildiği, ancak 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. Maddesi hükmüne göre ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılması nedeniyle T.M.Y.’nın 1026 (İsviçre M.Y. 976) maddesi gereğince herhangi bir süreye bağlı kalmaksızın iptal edileceği, yolsuz tescilin davalılara mülkiyet … kazandırmayacağı, mahkeme kararının da bu durumu belirleyen ve açıklayan nitelikte bir karar olduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 25.03.2009 günü oybirliğiyle karar verildi.