Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/20095 E. 2010/5890 K. 05.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/20095
KARAR NO : 2010/5890
KARAR TARİHİ : 05.05.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, orman sınırlamasının iptali ve 2/B şerhinin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 1944 yılında kesinleşen ve Hazine adına Mayıs 1946 tarih 19 numaralı orman niteliği ile Hazine adına tescil edilen daha sonra, 1956 yılında 5602 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan genel kadastroda Mayıs 1946 tarih 19 nolu orman tapusu revizyon gösterilerek Hazine adına tespit ve hükmen orman olarak 1957 yılında Hazine adına orman niteliği ile tescil edilen Pelitli Köyü 1100 sayılı orman parselinden Toprak Tevzi Komisyonunca ifraz edilerek oluşturulan 1521 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını, daha sonra 1988 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasında yine orman sınırları içine alınarak nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarıldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 2/B niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Karşı davacılar ise, tapu kaydında … 2/B şerhinin silinmesini ve orman sınırlamasının iptalini istemişlerdir. Mahkemece, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmü gereğince 10 yıllık dava açma süresi geçmiş bulunduğundan Hazinenin davasının reddine, karşı davanın kabulüne ve 2/B şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı açılan tapu kaydının iptal ve tescil istemi ile buna karşılık olarak açılan orman sınırlamasının iptali ve şerhin silinmesi istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına göre taşınmaz başında keşif yapılıp, davalı taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama hattına göre konumu belirlenmemiştir
O halde; mahkemece yapılacak keşifte, kesinleşen orman kadastrosuna ve 2/B uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu, kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B sınırları içinde kaldığının anlaşılması halinde, öncesinin 1956 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında 1944 yılındaki orman kadastrosunun kesinleşmesi sonucu, Mayıs 1946 tarih 19 numarada Hazine adına tescil edilen orman tapusu revizyon gösterilerek orman niteliğinde kadastro tespit tutanağı düzenlenen ve gerçek kişilerin açtıkları dava sonucu 1951 yılında yapılan makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek … Arazi Kadastro Mahkemesinin 1957 yılında verdiği karar ile Hazine adına hükmen tapuya tescil edilen 1100 sayılı orman parselinin bir bölümü olduğu; tapu kaydının, orman tahdidi içinde iken toprak tevzi yoluyla yolsuz olarak oluşturulduğu, malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026. (E.M.Y. 934 – … 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, dava konusu parselin tapu kaydı 5602, 766
ve 3402 Sayılı Yasalar gereğince tespit tutanağı düzenlenerek kadastro yoluyla oluşturulmadığından somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023. (E.M.Y.931 – … M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı, ayrıca; H.G.K.’nun 25.11.2009 gün 2009/20-446-559 sayılı kararında kabul edildiği gibi, dava konusu taşınmaz 1988 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile orman sınırı içine alınıp ilan edilerek kesinleşmesi karşısında kişiler yönünden 6831 Sayılı Yasanın 11/1. Maddesinde … 10 yıllık hak düşürücü sürenin dahi geçtiği, davalı taşınmazı satın almışsa, bu yeri kendisine satan kişi ya da kişilerden satış bedelini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği göz önünde bulundurularak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile 2/B niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmeli; baştan beri kesinleşen orman kadastro sınırları ve 1100 numaralı orman parseli dışında kaldığı ve 2/B uygulamasına da konu olmadığı anlaşılırsa o takdirde gerçek kişilerin davası kabul edilmelisi gerekirken, hiç bir araştırma ve uygulama yapmadan ve kadastro yoluyla oluşturulmayan tapu kayıtlarının iptaline yönelik davalarda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. madde hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı düşünülmeden … olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 05/05/2010 günü oybirliğiyle karar verildi.