YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/19275
KARAR NO : 2010/3417
KARAR TARİHİ : 17.03.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 120 ada 8 parsel sayılı 19500,76 m2 yüzölçümlü taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden tarla niteliği ile davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın Kanuni Evvel 1935 tarih ve 21 sayılı Hazineye ait tapu kaydının kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece, davacı Hazinenin dayandığı Kanunu Evvel 1935 tarih 21 sayılı tapu kaydının dava konusu yere uymadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Hazinenin dayandığı ve senetsizden oluşan tapu kaydının dayanağı kroki olup olmadığı ve kadastro sırasında herhangi bir parsele revizyon görüp görmediği araştırılmamış, varsa getirilip uygulanmamış, tapu kaydının dava konusu yere ve komşu parsellerine uymaması halinde hangi parsellere uyduğu, bu parsellerin kimler adına tespit edildiği belirlenerek kapsamı harita üzerinde gösterilmemiştir. Ayrıca, davacı Hazine dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına da dayandığı halde, taşınmazın öncesinin ne olduğu, zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı, yine, çekişmeli taşınmaz ve davalı olan diğer parseller 102 ada 1 nolu orman parseline bitişik olduğu halde orman yönünden bir araştırma yapılmamıştır.
Bu nedenle; Mahkemece, dayanak tapu kaydının varsa krokileri ile revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu … elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlara ve … araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten
öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydın krokisi varsa, 3402 Sayılı Yasanın 20/A maddesine göre, “kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırları itibar” olunacağından, çekişmeli taşınmazın kroki ve tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı, dava konusu yere uymadığının belirlenmesi halinde hangi taşınmazlara uyduğu, bu parsellerin kim yada kimler adına tespit edildiği belirlenerek tespit tutanakları getirtilmeli ve tapunun uyduğu taşınmazlar harita üzerinde gösterilmeli, … bilirkişiye kayıtların kapsamlarını belirtir ve keşfi izlemeye imkan verir kroki düzenlettirilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı ve tapu kaydının kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı … biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17.03.2010 günü oybirliği ile karar verildi.