Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/18892 E. 2010/1545 K. 10.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/18892
KARAR NO : 2010/1545
KARAR TARİHİ : 10.02.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Kadastro sırasında, … Köyü, … Dağı mevkii 102 ada 2 parsel sayılı 76029,99 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, yaylak niteliğiyle … Köyünün kullanımındaki orta malı olarak sınırlandırılmış, davacı … Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın REDDİNE, çekişmeli parselin tesbit gibi yaylak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline kayıt edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli parselin bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 4/3 maddesi gereğince yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Çekişmeli parselin bulunduğu yerde Trabzon tarım İl Müdürlüğüne bağlı 4342 Sayılı Mera Yasasına göre oluşturulan 1 Numaralı Mera Teknik Ekibince yapılan çalışmada tesbit edilen 2 numaralı mera parseli Kulin yaylası olarak sınırlandırılmıştır. Ancak tahsis işlemi yapılmamış, köy muhtarlığının istemi üzerine tahsis çalışmaları devam etmektedir.
Eski tarihli memleket haritası, amenajman ve hava fotoğraflarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi kurlu raporunda, çekişmeli parselin öncesi ve eylemli durumu itibariyle orman sayılmayan yerlerden olmadığı bildirilmişse de, aynı kurul tarafından düzenlenen rapora ekli memleket haritasında, çekişmeli parsel tamamı beyaz renkli açık alanda kalacak biçimde değil, bir bölümünün yeşil ile renklendirilerek, orman olarak nitelendirilen alanda işaretlendiği görülmektedir. Orman bilirkişileri bu bölümlerin yeşil ile renklendirilmiş olmasına karşın, orman ağacı sembolü bulunmadığı için orman olarak nitelendirilen yerlerden olmadığını bildirmişlerse de, bu blümlerde en yakın sembollerin ibreli ağaç ve maki ve funda sembolü başka deyişle sınırdaki orman ile aynı nitelikteki ağaç yapısını anlatan semboller bulunduğu görülmektedir.
2009/18892 – 2010/1545
03 Mart 1998 tarihinde yürürlüğe giren 4342 Sayılı Mera Yasasının 13/5. maddesi ile “komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde Asliye Hukuk mahkemesinde dava açılabileceği” hükümleri getirilmiş, aynı Yasanın 21. maddesinde “tahsis kararında belirtilen haklara tahsisin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tesbitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği” öngörülmüştür.
4342 Sayılı Mera Yasası hükümlerine göre, mera, yaylak ve kışlakların tesbit ve tahdit (sınırlandırma) işlemleri yasal yollardan geçip kesinleşmedikçe mera komisyonları tarafından tahsis kararı verilemez. Mera komisyonunun verdiği tahsis kararları valilik onayı ile yürürlüğe giren ve bundan sonra 13. madde hükmüne göre ilan ve ilgili kuruluşlara tebliğ edilir. Dolayısıyla ister kadastro çalışmaları sırasında, isterse kadastro çalışmalarından bağımsız olarak mera komisyonlarınca verilen TAHSİS KARARLARINDAN sonra 30 günlük ve 5 yıllık sürelerden söz edilebilir.
Somut olayda, Mera Teknik Ekibinin sınırlandırma kararının ilan edilmesinden sonra henüz bir TAHSİS ilanının yapılmadığı anlaşıldığına göre, yasada öngörülen hak düşürücü sürelerin geçirildiğinden söz edilemez. Kaldı ki; iddianın ileri sürülüş biçimine göre de, yönetimin davası mera olarak sınırlandırılan parsellerin orman savına dayalı tapuya tescile ilişkin olup, bu tür davalar bir süreye tabi olmaksızın yönetimce her zaman açılabilir.
Bu nedenlerle; mahkemece, dava dosyası yeminleri hatırlatılarak, önceki orman bilirkişiler ve fen bilirkişiye verilerek, çekişmeli parselin memleket haritasında yeşil ormanlık alanda kalan bölümlerinin kırık noktalarının koordinatlarına göre yüzölçümleri belirlenerek, ifraza olanak veren krokileri düzenlettirilmeli, eski tarihli memleket haritasında yeşil ile renklendirilerek, orman olarak nitelenen bölümlere ilişkin davanın kabulüne, beyaz ile renklendirilen ve orman olarak nitelendirilmeyen yerlere ilişkin davanın ise reddine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 10/02/2010 günü oybirliği ile karar verildi.