Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/17844 E. 2009/19989 K. 30.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/17844
KARAR NO : 2009/19989
KARAR TARİHİ : 30.12.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili, … Belediyesi ve … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine 27.02.2008 tarihli dava dilekçesiyle … Mahallesi 7576 ada 9 parsel sayılı taşınmazın, 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde bırakıldığını, 1952 yılında koruma makisi olarak belirlendiğini, 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu kesinleşen işlemle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar tarafından dava … Yönetimine ihbar edilmiş, … Yönetimi davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli … Mahallesi 7576 ada 9 sayılı parselin tapu kaydının iptaline ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B Maddesi uyarınca orman dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilerek davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … vekili, … Belediyesi ve … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parsellerin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazlar incelenerek sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
Tapuda paylı olarak davalı gerçek kişiler ile … Belediyesi adına kayıtlı olan 438 m2 yüzölçümünde arsa nitelikli çekişmeli parsel, Tapulama Mahkemesinin 15.3.1983 gün ve 1980/582-1983/73 kararıyla … Köyü 376 sayılı parselden ifrazen 56500 m2 yüzölçümünde tarla niteliğiyle … Yönetimi adına tescil edilen 396, orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen 398, genel kadastroda belgesiz zeytinlik niteliğiyle Hazine adına tesbit edilip, … Akdeniz, Orman Yönetimi ve … Yönetiminin açtığı dava sonunda Tapulama Mahkemesinin 27.12.1982 gün ve 980-323 sayılı kararı ile … Akdeniz adına tesciline karar verilen 457 sayılı parsel ile aynı kararla orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilen 458 sayılı parselin 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre tevhit ve ifrazıyla oluşmuştur.
1. Kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman orman bilirkişi raporuyla, dava konusu parselin … bilirkişi … … tarafından düzenlenen 29.05.2008 tarihli krokide (D) ile gösterilen 106 m2, E ile gösterilen 290 m2 bölümünün … Köyünde1947 yılı orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, 1952 yılında 5653 Sayılı Yasaya ve ilgili yönetmeliğe aykırı olarak kurulan ve yine yasa ve yönetmelik hükümlerine uymadan çalışma yapan maki tefrik komisyonunca makiye ayrıldığı, 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince nitelik kaybı nedeniyle … Köyünde P.I poligon numarasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlenip,
Ağustos 2007 tarih ve 8 sayılı YARGITAY KARARLAR DERGİSİNDE yayınlanan, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.12.2006 gün ve 2006/14641-17945 sayılı kararında da açıklandığı gibi, makiye ayırma çalışması yapan komisyon yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun kurulmadığı gibi, yasa ve yönetmelik hükümlerine de aykırı çalıştığı, bu nedenle yaptığı makiye ayırma işlemine değer verilemeyeceği, yasa ve yönetmelik hükümlerine uyulmadan yapılan çalışma sonunda makiye ayrılan yerlerin tevzii işlemlerinin de yapılmadığı, makiye ayrılan yerlerde özel yasaları gereği oluşturulan tapu kayıtları dışındaki kayıtlar ile zilyetliğe değer verilmeyeceği,
Çekişmeli taşınmazın bu bölümünün 1947 yılında … Köyünde yapılıp kesinleşen orman tahditinde Devlet Ormanı olarak sınırlandırıldığı, daha sonra aynı köyde 1976 yılında yapılıp 17.03.1977 tarihinde ilan edilen 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla … Köyü P.I poligon numarasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu işlemin iptali için Yönetimler tarafından her hangi bir dava açılmadığı, sonraki işlemlerde durumunun değişmediği yönünde taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, dava konusu taşınmazın ifraz edildiği kadastro parseline uygulanan … Yönetimine tapu kaydı mahkeme tarafından yöntemince uygulanmamış ve kapsamı belirlenmemişse de, bir an için sınırları itibariyle çekişmeli parseli kapsadığı kabul edilse dahi, bu kaydın 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalmakla yasal değerini yitirdiği, Kamu malı olan orman niteliğindeki taşınmazlar hakkında, özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümlerinin uygulanamayacağı, Bu nedenle, aslında orman olan taşınmazı tapu kaydı ile satın alan kişilerin, 4721 Sayılı Medeni Yasanın 1023. maddesindeki iyi niyet kurallarından yararlanamayacağı gibi, 1947 yılında orman kadastrosu kesinleşmesi nedeniyle yasal değerini yitiren tapu kaydı dayanak gösterilerek ve taşınmazın bu bölümü orman sınırları içinde iken, 1971 yılında genel kadastro yoluyla tapuya tescil edilip, geçerli bir hukuki sebebe dayanılarak oluşturulmadığından yasanın korumasından faydalanamayacağı, 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler, orman tahdidinin kesinleştiği tarihten daha önceki zamanlarda tapuya kayıtlı olsa dahi, mülkiyetinin tapu sahibine intikal etmeyeceği, çünkü, 1744 Sayılı Yasanın 2/2. maddesinde yazılı “Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine (aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı …. anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmünün, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkin olduğu, taşınmazın öncesinin orman olsun olmasın, o yer kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yerin orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren “Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzüğün”ün 34. maddesinin “Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz
edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler. Bu gibi yerler … fotoğraflarına ve haritalarına işlenir veya yersel ölçüleri yapılır”. Yine aynı Tüzüğün 41/2. maddesi “inceleme kurulları … esasen orman sayılmayan yerlerden olduğu neticesine vardıkları yerler hakkında 6831 Sayılı Yasanın değişik 2. maddesine göre inceleme yapamazlar”. hükümlerinin birlikte değerlendirilmesiyle; 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin mülkiyetinin tekrar tapu sahiplerine intikal edebilmesi için; taşınmazın öncesi orman olup da bilim ve … bakımından nitelik kaybetmesi nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkrası gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yer olmaması, tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olması halinde, sahibine hiç bir zaman mülkiyet hakkını kazandırmayacağı, 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkra hükümlerine uymadığı, yani aslında orman olmadığı ve tapulu bulunduğu halde, yanlışlıkla orman sınırı içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için hukuken orman sayılan yer haline dönüştüğü anlaşılarak, nitelik kaybetme ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılması, çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmiş olması, dayanılan tapu kaydının, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulması ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsaması, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş olması, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmamış olması, orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olması koşullarının birlikte aranacağı, somut olayda, çekişmeli taşınmazın öncesi orman sayılan yer iken nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, çekişmeli parselin ifraz edildiği kadastro parsellerinin tesbitine esas alınan tapu kaydının 4785 Sayılı Yasa hükümleri karşısında hukuki değerini yitirdiği, bu nedenle çekişmeli taşınmazın bu bölümlerinin tapu sahibi adına orman sınırları dışına çıkarıldığı kabul edilemeyeceği,
Uzman orman ve … bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın … bilirkişi krokisinde (D) işaretli 106 m2 ve (E) işaretli 290 m2 bölümünün 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, bu bölümler için daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu göz önünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet … kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026 (E.M.Y.nın 934. İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanama olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (izhari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023 (E.M.Y.931 İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı,
… Belediye meclisinin Masadağı etekleri … ve … bölgesinde 1/5000 ölçekli 23J, 22J, 21J, 22K, 21K, paftalarında yapılan revizyon plan çalışmalarına ilişkin 20.5.1996 tarih ve 31 sayılı kararının, … 2. İdare Mahkemesinin 1998/74-1999/1274 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu iptal kararı ile çekişmeli taşınmazın ifraz edildiği, çekişmeli
parselin bulunduğu yer imarsız duruma düşmüşse de, bu parsellerin ifraz edildiği parsellerin, 2981 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonda ifraz edilerek tapudaki sayfaları kapatıldığı gibi, çekişmeli parselin tapudaki kaydının da henüz silinmediği, bu nedenle imar ve parselasyonun iptaline ilişkin kararın sonuca etkili olmadığı, sayfaları kapatılan parsellerin ihya edilmesi halinde, dava konusu parsel hangi kadastro parselinden ifraz edilmişse, mahkemenin bu kararı ifraz parselinin geldisi olan kadastro parseli için de geçerli olacağından, kadastro parselindeki davalılar payının iptalen Hazine adına tescil edilerek, Mahkemenin kesinleşen kararının infazının yapılacağı,
6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde 2981 ve 3194 Sayılı Yasa uygulaması yapılacağı konusunda hiç bir yasa hükmü bulunmadığı aksine, 3194 Sayılı İmar Yasasının 4. Maddesindeki “… diğer özel yasalar ile belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu (imar) yasanın özel yasalara aykırı olmayan hükümleri uygulanır” hükmü ile 2981 Sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Geçici 2. Maddesinin (e) bendi hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesinin 27.09.1995 gün ve 1995/13-51 Sayılı kararı ve H.G.K.’nun 07.12.1997 gün ve 1997/1-655-1003 Sayılı kararı ile kabul edilen “… kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin yetkileri olmadığı, başka bir anlatımla, idari mercilerin yasadan kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararların yok hükmünde, buna dayanan tescilinde, M.Y.’nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K’nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.’nın 1023. (931.) maddesinde belirtilen iyi niyetle iktisap iddiasında bulunulamayacağı, yasalarımızın, nasıl oluşursa oluşsun, yanlış ve yolsuz tescillere dayalı olarak tapu sicilinde yapılacak değişiklikleri öngören iptal davaları görevini Adliye Mahkemelerine verdiği(M.Y.- Md. 1025.(933)”, davalı dava konusu taşınmazı satın almışsa, taşınmazı kendisine devir eden kişi ya da kişilerden satış bedelini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği hususları gözetilerek, Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına,
Karar tarihinden sonra , 27.01.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5831 Sayılı Yasanın 5. Maddesiyle, 6831 Sayılı Yasaya eklenen Ek.10. Maddesi uyarınca, Orman Yasasının; 20.06.1973 tarih ve 1744 sayılı Yasayla değişik 2. Maddesi, 23.09.1983 tarihli 2896 ve 05.06.1986 tarihli 3302 Sayılı Yasalarla değişik 2. Madde 1. Fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerler, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceğine, yasa hükmü“orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren” denmek suretiyle, orman dışına çıkarma tarihine kadar geriye yürütüldüğüne göre davalı … ile … Belediyesinin ve ihbar edilen … Yönetiminin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 6831 Sayılı Yasanın 2/2 Maddesinin “Orman sınırları dışına çıkartılan bu yerler Devlete ait ise Hazine adına, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ise bu müesseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına orman sınırları dışına çıkartılır. Uygulama kesinleştikten sonra tapuda kesin tashih ve tescil işlemi yapılır.” Hükmü gözetilerek, Hazine adına tapuya tesciline karar verilen çekişmeli parsellerin tapu kaydının beyanlar hanesine 6831 Sayılı Yasanın 2/B Maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh yazılmasına karar verilmesi gerekirken, bu niteliği belirtilmeden Hazine adına tapuya tescil edilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
2. Davalılar … Belediyesi ile … ve ihbar edilen … Yönetiminin çekişmeli parselin Harita Mühendisi bilirkişi … … tarafından düzenlenen 29.05.2008 günlü rapor ve krokide ( C ) işaretli 6 m2 ve (F) işaretli 36 m2 bölümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Kesinleşmiş orman kadastrosuna ilişkin tutanak ve haritalar ile kadastro ve imar paftasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin (C ) ve (F) işaretli bu bölümlerinin 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında olduğu, daha sonar yapılan aplikasyon ve 2/B çalışmalarında durumunun değişmediği belirlendiği gibi bilirkişi krokisinde (C ) işaretli bölümün … köyü 138 parselden müfrez 458 sayılı parselin ifrazen oluşan çap korkileri içinde kaldığı, 138 sayılı parselden müfrez 457 sayılı parsel için, orman yönetiminin taraf olduğu Tapulama Mahkemesinin 27.12.1982 gün ve 1980/696-333 sayılı kararının bulunduğu, bu kararın 457 sayılı parselin çap krokisi sınırları içinde kalan taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin Orman Yönetimi aleyhine kesin hüküm oluşturduğu hususları gözetilerek çekişmeli parselin Harita mühendisi bilirkişi krokisinde (C ) ile gsterilen 6 m2 ve (F) ile gösterilen 36 m2 yüzölçümündeki bölümlere ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ayırt edilmeden bu bölümler için açılan davanın da kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında birinci bendde yer alan “…… merkez … Mahallesi 7576 ada 9 nolu parselin davalılar adına olan tapu kayıtlarının İPTALİ ile Hazine adına tesciline,” cümlesinin hükümden tamamen çıkartılarak, bunun yerine; “… Merkez … Mahallesi 7576 ada 9 nolu parselin, Harita Mühendisi Bilirkişi … … tarafından düzenlenen 29.05.2008 tarihli krokide (D) işaretli 106 m2 ve (E) işaretli 290 m2 bölümünün ifrazen tapu kayıtlarının İPTALİ ile bir parsel numarasıyla Hazine adına tapuya tesciline bu bölümlerin, tapu kaydının beyanlar hanesine, 6831 Sayılı Yasanın 2/B Maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının yazılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA,
2) Yukarıda ikinci bendde açıklanan nedenlerle çekişmeli … Mahallesi 7576 ada 9 sayılı parselin Harita Mühendisi Bilirkişi … … tarafından düzenlenen krokide ( C ) ile gösterilen 6 m2 ve ( F ) ile gösterilen 36 m2 bölümlere ilişkin hükmün BOZULMASINA 30/12/2009 günü oybirliği ile karar verildi.