Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/17509 E. 2009/19419 K. 24.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/17509
KARAR NO : 2009/19419
KARAR TARİHİ : 24.12.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi ve davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … 13.04.2007 tarihli dilekçesiyle, kendisine ait … Beldesi, … Mahallesinde bulunan ve 13.04.1995 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazının genel kadastro sırasında 152 ada 1 sayılı orman parseli içinde ölçülüp orman niteliğiyle Hazine adanı tesbit edildiğini ve sözü edilen 3 sıra numaralı tapu kaydının uygulanmadığını, oysa bu bölümün orman ile ilgisinin bulunmadığını, tapu kaydının iptalini ve adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen … bilirkişi raporuyla çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı 152 ada 1 sayılı parselin çap krokisi sınırları içinde değil, mera niteliğiyle sınırlaması yapılan 152 ada 31 sayılı parselin çap krokisi sınırları içinde kaldığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunun saptandığı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
2005 yılında yapılan genel kadastroda Kabaoluk Köyü, … … Köyü 152 ada 1 parsel sayılı 1256 hektar 7477,41 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, devlet ormanı niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş, 152 ada 31 sayılı parsel ise 14 hektar 1388,26 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise Kabaoluk Mahallesinin kullanımındaki mera niteliğiyle … malı olarak sınırlandırılmış, 13.04.2007 ila 14.05.2007 tarihlerinde yapılan askı ilanı sonunda itirazsız kesinleşerek tapuya kayıt edilmiştir.
Davacının tutunduğu tapu kaydı, … beldesi … Mahallesinde bulunan 16150 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli kayıt olup, … tarafından 30.05.1985 tarihinde davalı sıfatıyla Hazine ve … Belediyesi aleyline açılan tescil davasının kabulüne ilişkin Kiğı Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.09.1993 gün ve 1985/91-117 sayılı kararının Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.01.1994 gün ve 1992/13656-18 sayılı kararıyla onanıp, kesinleşmesiyle 13.04.1995 tarihinde 2 yevmiye numarasıyla tapuya kayıt edilmiştir.
Mahkemece resmi belgelerin uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve araştırma sonunda düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, dava konusu edilen taşınmazın mera niteliğiyle tesbit edilen … Köyü 152 ada 31 sayılı parsel içinde kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu ve mera niteliğinde olduğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulların oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, davacının tutunduğu tapu kaydının Kiğı Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.09.1993 gün ve 1985/91-117 sayılı tescil hükmü ile oluştuğu, bu kesinleşmiş kararda taraf olan Hazine ve Köy tüzel kişiliği aleyhine kesin hüküm oluşturduğu, Hazine ve Köy tüzel kişiliğini bağlayacağı gözetilmemiş ve bu kesin hüküm uygulanmamıştır. Diğer taraftan, sözü edilen kesin hüküm, tarafı olmayan Orman Yönetimini bağlamayacağından, çekişmeli parselin orman sayılan yerlerden olup olmadığının yöntemince saptanması gerekir. Oysa, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda, çekişmeli parselin memleket haritasında orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmişse de uygulanan memleket haritasının tarihi bildirilmemiş, en eski tarihli olup olmadığı yönünde tereddüt oluşmuştur.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785, 5658, 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece hangi nitelikteki taşınmazların devlet ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuş ve iadenin koşulları aynı yasada gösterilmiştir.
Mahkemece, tarihlerini gösterir biçimde en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilmeli, çekişmeli taşınmazın bulunduğu köy ile ilgisi olmayan ve yöreyi bilen yeterince yaşlı yerel bilirkişi isimleri belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin mera tesbit kararı yada tahsisi kararı bulunup bulunmadığı, mera nitelikli tapu ve vergi kaydı bulunup bulunmadığı ilgili yönetimlerden sorulmalı, Davacı tarafın tutunduğu Kiğı Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.09.1993 gün ve 1985/91-117 sayılı kararı ve dosya aslı getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, üç ziraat uzmanı bilirkişi, bir harita mühendisi bilirkişi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen tüm kayıt ve belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin eski tarihli haritalarda ve bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; dava konusu edilen taşınmazın köşe kırık noktalarının koordinatları belirlenip, ülke koordinat sistemine uygun yönlendirilmiş ve ölçekli ifraz krokisi oluşturulmalı, kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ve dava edilen bölümün çizilen koordinatlı krokisi ölçeğine ve kesin hüküm krokisi ölçeğine, yine kadastro paftası,kadastro krokisi ve kesin hüküm ölçekleri de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her üç harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümünün konumunu … parsellerle ve kesin hüküm krokisi ile birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, Kiğı Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.09.1993 gün ve 1985/91-117 sayılı kararının Hazine ve davalı beldeyi kesin hüküm krokisi kapsamındaki yer ve miktarınca bağlayacağı ancak, kararda taraf olmayan Orman Yönetimini hiçbir şekilde bağlamayacağı gözetilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Dava red edilmişse de, kararın gerekçesi ve davacı gerçek kişinin temyiz sebeplerine göre, davalı yönetimlerin de hükmü temyiz etmekte hukuki yararları vardır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı gerçek kişi ile davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 24.12.2009 günü oybirliği ile karar verildi.