YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/17059
KARAR NO : 2009/16925
KARAR TARİHİ : 16.11.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 13.04.2007 günlü dilekçesinde … İlçesi, … Köyü özel ifraz sonucu oluşturulan 51 ada 3 sayılı parselin 2/B madde uygulaması ile orman niteliğini kaybetmiş olması nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiası ile tapu kaydının iptalini Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece taşınmazın 1744 Sayılı Yasa uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmış olduğu, taşınmaza ait eski tapu kaydı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
… İlçesi, … Köyü 51 ada 3 parsel sayılı 11340 m2 yüzölçümündeki taşınmazın öncesi tarla ve orman cinsli Eylül 1930 tarih 1 nolu … Çiftliği olarak kişiler adına kayıtlı iken maliklerin borçlarından dolayı Ziraat Bankasına satılarak 716 Hektar 8200 m2’lik bölümü orman, 527 Hektar 8300 m2’lik bölümü de tarla olarak Ziraat Bankası adına Mart 1939 tarih 1 noda tescil edilmiş, daha sonra Banka tarafından çiftliğe ait bu tapu kaydı sınırları içinde kaldığı kabul edilen taşınmaz birçok ada ve parsele ifraz edilmiştir. Dava konusu 51 ada 3 sayılı parsel de bu ifraz sonucu 02.05.1940 tarihinde Ziraat Bankası adına tapuya tescil edilmesinden sonra intikal ve satış yolu ile davalılara geçmiştir. Halen tapuda davalılar adına kayıtlıdır.
Dava, öncesi kesinleşen devlet ormanı kadastrosu sınırları içinde iken 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik hükümlerine göre, nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili istemine ilişkindir.
Dairede daha önce temyiz incelemesi yapılan Asliye (2) Hukuk Mahkemesinin 22.09.2008 gün ve 2007/253-219 (Dairenin 06.07.2009 gün 2009/9156-11217) sayılı kararın konuusu olan ve hukuki durumu temyize konu taşınmazla aynı olan … Köyü 17 ada 2 sayılı özel parsele ait bozma kararında da açıklandığı gibi çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde halen arazi kadastrosu yapılmamıştır. 3116 Sayılı Yasaya göre 10.12.1940 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Ziraat Bankası adına Mart 1939 tarih 1 noda kayıtlı olduğu bildirilen, orman 4785 Sayılı Yasa gereğince devletleştirilerek 743 Hektar 7600 m2 yüzölçümüyle 5 paftda 55 ada 1 parsel numarasıyla ve orman cinsiyle 1946 yılında … Ormanı ismiyle Hazine adına tescil edilmiştir. Daha sonra 1744 Sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması 07.07.1977 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir . Bu işlemlerden sonra, yörede 2896 Sayılı Yasaya göre 08.11.1985 tarihinde 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 27.02.1989 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşmiş, bundan sonra çekişmeli taşınmazın tapu kaydına 26.05.1995 tarihinde 2/B madde şerhi konulmuştur. Dava konusu parsele ait kayıt kadastro sonucu oluşturulan bir tapu kaydı olmayıp, zabıt kaydından, Ziraat Bankasınca ifraz edilerek oluşturulan zabıt kaydıdır.
Dava konusu taşınmaz ve çevresi, öncesi Ziraat Bankasına ait tapulu araziler olduğu kabul edilse dahi, yörede 3116 Sayılı Yasaya göre 1940 yılında yapılan ilk orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığından, tapu kaydı yasal değerini yitirmiş olduğu gibi, Ziraat Bankasına ait 743 Hektar 7600 m2 yüzölçümlü orman 4785 Sayılı Yasa gereğince devletleştirilerek 1946 yılında Hazine adına tescil edilmiştir. 1977 yılında 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre, ancak Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılabilir. Her ne kadar 20.5.1977 tarih 12 nolu açıklama tutanağının 18. maddesinde … Tapu Sicil Muhafızlığının 21.07.1976 tarihli yazısı uyarınca tapu malikleri adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yazılı ise de kadastro komisyonlarının mülkiyetin aidiyeti konusunda karar vermeye yetkileri bulunmamaktadır. Kaldı ki; 1 nolu Orman Kadastro Kamisyonunca 30.11.1981 tarih düzeltme tutanağı ile Ziraat Bankası tarafından başkalarına satılan … Köyü sınırları içinde bulunan taşınmazların 4785 Sayılı Yasa gereğince devletleştirildiğinden tapu sahibi adına orman sınırları dışına çıkarma işlemlerinin kanunsuz bir işlem olduğuna karar verilmiştir. 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. maddesinde “… Bu düzeltme sonucu orman sınırı dışına çıkarılacak yer sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükümleri mevcut ise de 4785 Sayılı Yasa hükümlerine göre devletleştirilen ve bedeli ödenen taşınmazların bu işlemden sonra orman rejimi dışına çıkartılması halinde gerçek … olması nedeniyle Hazine adına çıkartılacağı ve mülkiyetinin de Hazineye ait olacağı kuşkusuzdur.
1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yer, orman tahdidinin kesinleştiği tarihten daha önceki zamanlarda tapuya kayıtlı olsa dahi, mülkiyeti tapu sahibine intikal etmez. Çünkü, 1744 Sayılı Yasanın 2/2. maddesinde yazılı “ Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine (aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı anlaşılan ….sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmü, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemez ve o yerin mülkiyeti tapu sahiplerine intikal etmez. 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren “Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzük”ün 34. maddesi “Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler. Bu gibi yerler … fotoğraflarına ve haritalarına işlenir veya yersel ölçüleri yapılır”. Yine aynı Tüzüğün 41/2. maddesi “inceleme kurulları … esasen orman sayılmayan yerlerden olduğu neticesine vardıkları yerler hakkında 6831 Sayılı Yasanın değişik 2. maddesine göre inceleme yapamazlar”. Yasanın ve yukarıda yazılı tüzük hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu; 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin mülkiyetinin tekrar tapu sahiplerine intikal edebilmesi için;
1- Taşınmazın öncesi orman olup da bilim ve … bakımından nitelik kaybetmesi nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkrası gereğince orman reijmi dışına çıkartılan yer olmamalıdır (Bu tür yerler ister itiraz sonucu, isterse itiraz edilmeden kesinleşen orman sınırı içinde kalmışsa o yer tapulu olsa dahi mülkiyeti tapu sahibine intikal etmez.). Çünkü, tapu kaydı yolsuz tescil niteliğinde olduğundan sahibine hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmamıştır.
2- 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkra hükümlerine uymadığı, yani aslında orman olmadığı ve tapulu bulunduğu halde, yanlışlıkla orman sınırı içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için hukuken orman sayılan yer haline dönüştüğü anlaşılarak, nitelik kaybetme ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılmalıdır.
3- Çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmiş olmalıdır (Çünkü, taşınmazı içine alan orman kadastrosu itiraz sonucu kesinleşirse, bu durum o yerin öncesinin orman olduğunu, dolayısıyla taşınmazın orman sınırı içine alınmasından önce oluşturulan tapu kaydının aslı orman olan yerde yolsuz olarak oluşturulduğu itiraz sonucu belirlenmiş olduğundan, malikine mülkiyet … kazandırmaz).
4- Dayanılan tapu kaydı, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulmuş olmalı ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsamalıdır.
5- Dayanılan tapu kaydı,13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş olmalıdır ya da devletleştirilmiş sayılmamalıdır.
6- Dayanılan tapu kaydı, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmış olmamalıdır.
7- Orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işlemi 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olmalıdır.
1744 Sayılı Yasanın 2/2 maddesinde, açıkça orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırı içine alınan yerlerden söz edilmiştir.
O halde; somut uyuşmazlıkta, davalının tutunduğu tapu kaydı orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten önce oluşturulmuş ise de, kayıt, Ziraat Bankası tarafından ifraz edilmiştir. Kök tapu kaydının bu yere ait olup olmadığının belli olmadığı gibi, ifraz tapu kaydı Hazine ve Orman Yönetimini bağlamaz. Diğer taraftan, dava konusu taşınmazın öncesi orman olmaması nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi hükmü gereğince orman sınırının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışına çıkarılmayıp aynı yasanın 2/1 maddesi hükmüne göre öncesi orman olduğu; ancak, orman niteliğini kaybettiğinden orman rejimi dışına çıkartıldığından yine bu taşınmazın orman sınırları içine alınmasından önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunsa dahi, özel mülkiyete konu olmayan ve asıl niteliği orman olan taşınmaz için oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve sahibine hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağından bu tür kayıtlara 1744 Sayılı Yasa uygulamasında yine değer verilemeyeceği ve 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. maddesinin 01 Ocak 1984 tarihinde yürürlüğe giren 2896 Sayılı Yasa ile değiştirildiği, 3402 Sayılı Yasanın ilgili fıkralarının yukarıda yazılı Anayasa Mahkemesi kararları ile 1988 ve 1989 yıllarında iptal edildiğinden kişilerin yararlanacağı bir yasa hükmü bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan … fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan … fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/11/2009 günü oybirliği ile karar verildi.