Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/1702 E. 2009/5090 K. 26.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1702
KARAR NO : 2009/5090
KARAR TARİHİ : 26.03.2009

MAHKEMESİ : Yomra Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbiti ve orman kadastro çalışmasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı Orman Yönetimi, Yomra – Oymalıtepe Beldesi, Düz Mahallesinde 5304 Sayılı Yasa gereğince yapılan kadastro çalışmalarında 118 adada bulunan taşınmazların üzerlerinde halen yaşları 50-60 olan kestane, kayın ve karışık orman ağaçlarının bulunduğunu belirterek C.. K.. aleyhine Kadastro Mahkemesinde orman kadastro çalışmasına itiraz davası açmış, 13.03.2007 tarihli dilekçe ile Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın 118 ada 2 parsel sayılı taşınmaz olduğunu belirtimiştir. Kadastro Mahkemesi, 2006/56-61 sayılı karar ile çekişmeli taşınmaz ile ilgili kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediğinden görevsizlik kararı ile dosyanın Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, Sulh Hukuk Mahkemesi de 2007103-152 sayılı karar ile dava tarihinden sonra kadastro tesbit tutanağının düzenlenmesi nedeni ile Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş ve dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Bu dosya ile birleşen dosyada ise, davacı A.. K.. ise 118 ada 2, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazların kendisi ile kardeşleri adına ayrı ayrı 1/3 hisse olarak tesbit edildiğini, ancak babası …’ın bu taşınmazları kendisi ile kardeşi C.. K..’a bıraktığını, …’ın bu taşınmazlarda hakkı olmadığını belirterek kadastro tespitine itiraz davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı Orman Yönetiminin 118 ada 2 parsele yönelik davasının (sadece C.. K.. aleyhine açılması, diğer tesbit maliklerinin sonradan davaya dahil edilmiş iseler de, husumetin ıslah ile değiştirilemeyeceği gerekçesi ile) husumetten reddine, davacı A.. K..’ın ise davasını ispatlayamaması, çekişmeli taşınmazların tüm … mirasçılarına ait olduğu gerekçesi ile davasının reddine, çekişmeli taşınmazların ise tesbit gibi tesciline karar vermiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro çalışmalarında Oymalıtepe Beldesi, Düz Mahallesi 118 ada 2, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazlar 3477.71 m2, 8294.21 m2 ve 8304.57 m2 yüzölçümleri ile fındık bahçesi ve tarla, yığma bina ve tarla niteliği ile 05.10.2006 ve 06.10.2006 tarihlerinde A.. K.., C.. K.. ve … adlarına 1/3 hisse ile tesbit edilmişlerdir.
Dava, kadastro tesbiti ile orman kadastra çalışmasına itiraza ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak uyuşmazlığın esas hakkında hüküm kurulmuş ise de, dava 27.09.2006 tarihinde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. Maddesi gereğince yapılan orman kadastro çalışmasına yönelik olarak Orman Yönetimi tarafından açılmış, daha sonra 05.11.2006 ve 06.11.2006 tarihlerinde çekişmeli taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanakları malik haneleri de doldurularak (aslında davalı olmaları nedeniyle açık bulunan) düzenlenmiş, davacı gerçek kişinin 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan 30 günlük ilan süresi içinde açılan dava bu dava ile birleştirilmiştir. Olayda önce Kadastro Mahkemesi sonra da Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen iki görevsizlik kararı bulunmaktadır. Davanın önce orman kadastro çalışmasına yönelik olarak açılması ve daha sonra kadastro tesbit tutanağının düzenlenmesi nedeniyle aslında görevli mahkeme Kadastro Mahkemesi olup, Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı doğru ise de, ortada iki ayrı mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararı bulunmakta olup, görevli yargı yeri belirlenmeden uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle; öncelikle, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, aksine düşünceler ile kurulan hüküm usul ve yasaya uygun değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar Orman Yönetimi ve A.. K..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 26/03/2009 günü oybirliği ile karar verildi.