YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16701
KARAR NO : 2009/19572
KARAR TARİHİ : 28.12.2009
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Sislioba Köyünde yer alan ve 575885 – 4648286 – 575578 – 4648294 koordinatlarından başlayan ve 576138 – 4648396 – 576144 – 4648403 koordinatları arasında kalan yolun devlet ormanı olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, Kadastro Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine; Hazineye karşı açılan davanın kabulüne, 575885 – 4648286 – 575578 – 4648294 koordinatlarından başlayan ve 576138 – 4648396 – 576144 – 4648403 koordinatları arasında kalan yolun orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce ilk kez Macara Serisi Devlet Ormanı Tahdidi adı altında 1972 yılında seri bazında yapılıp 13/06/1973 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Kadastro Mahkemesi uyuşmazlığın çözümünde kendisini görevli görerek işin esası hakkında hüküm kurmuşsa da, çekişmeli yolların bulunduğu yörede 2006 yılında 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan genel kadastroda yol olarak tespit dışı bırakılarak paftasına işlendiği, taşınmaz hakkında tespit tutanağının düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesi ve H.G.K.’nun 28.11.2007 gün ve 20-909/891 sayılı kararında kabul edilen ilke göz önünde bulundurularak davaya bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu düşünülmemiştir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, davanın her aşamasında mahkemece de kendiliğinden gözetilmesi gerekir. O halde; davanın esası incelenmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esas hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 28/12/2009 günü oybirliği ile karar verildi.