Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/15663 E. 2009/18092 K. 07.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/15663
KARAR NO : 2009/18092
KARAR TARİHİ : 07.12.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, Mahmudiye Köyü Yörükyatağı mevkiinde 119 sayılı adada bulunan ve murisi … …’dan kalan ve 148, 209, 230, 231 sayılı parseller içinde bulunan yaklaşık 10 dönümlük taşınmazın 1814 m2’lik kısmının 148 sayılı parsel olarak murisin kızı ve davacının kardeşi olan davalı … Küçükpehlivan adına tespit ve tescil edildiğini, kalan 8 dönümlük kısmının Hazine ve Orman Yönetimine ait ait 209 – 230 ve 231 sayılı parseller içinde kaldığını, … …’ın 1998’de ölümünden sonra tarlanın kuzey, güney istikametinde üç parçaya bölünerek dava dilekçesine eklediği krokide (B) işaretli yerin kardeşi davalı Emineye (A) ve (C) işaretli yerlerin kendisi ile kardeşi …’e paylaşımlı verildiğini, daha sonra Ömerin yerini davalıya sattığını belirterek ekli krokiye göre kendisine ait olan (A) ve (C) ile işaretli bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile dava konusu yerin adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, davalı … Küçükpehlivan ve Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın reddine, Hazine aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 119 ada 209 sayılı parselin 26.04.2006 tarihli … bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 1813,11 m2’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında 3116 sayılı yasa gereğince orman kadastrosu ve 1975 yılında 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2.madde uygulaması ve aplikasyon yapılmış 28.11.1975 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 2000 yılında 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması ve aplikasyon yapılmış ve kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu işlemi 2002 yılında yapılıp kesinleşmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman sınırlarının dışında kaldığı ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın 209 sayılı parselin (A) işaretli 1813 m2 bölümü yönünden 119 ada 148 sayılı parselin edinme sütununda 148 ve 149 sayılı parsellerin öncesinin bir bütün olup, … …’a ait olduğu ve onun tarafından ikiye ifraz edilerek 148 sayılı parseli davacının babası … …’a 149 sayılı parseli de … …’e sattığı, 2000 m2 yüzölçümlü doğusu ve batısı ırmak, kuzeyi … (P.145-146), güneyi mera okuyan 316 nolu vergi kaydının bu parsellere ait olduğu, miktar fazlası varsa da 1981 tarihli emlak vergi beyannamesinin daha büyük yüzölçümlü olması nedeniyle bu beyannameye değer verilerek, 148 nolu parselin 1814 m2 olarak muris …’nın 1998 yılında ölümünden sonra mirasçıları arasında paylaşım yapılması nedeniyle 148 sayılı parselin kızı … Küçükpehlivan 149 sayılı parselin de … oğlu … … adına tesbit edildiği belirtilmiştir. … bilirkişi tarafından verilen 27/06/2005 günlü raporda da 316 nolu vergi kaydının 148 ve 149 sayılı parsellere uyduğu, vergi kaydının kuzeyinde yazılı … Yerinin 147 sayılı parselin kuzeyindeki 144- 145 ve 146 sayılı parseller olduğu ve o parsellere … adına yazılı 318 nolu vergi kaydının uygulandığı kayıtların birbirini sınır okuduğu açıklanmıştır.
Mahkemece, davacının dava dilekçesindeki açıklamaları dilekçeye eklediği kroki, keza vergi kaydının güney sınırının mera okuduğu ve vergi kayıtlarının lehe olduğu kadar aleyhe de delil oluşturacağı, vergi kaydının doğu ve batısında bulunan ırmak (Derelerin) ormancı bilirkişi tarafından verilen raporda gösterildiği vergi kaydının 147 sayılı parseli de içine aldığı, orman ile dava konusu parseller arasında vergi kaydına göre mera bulunduğu ve meraların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği, 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesine göre bu tür kayıtların kapsamının yüzölçümüne değer verilerek belirleneceği, vergi kayıt miktarından fazla olan 148 – 149 sayılı parsellerin kişiler adına tesbit ve tescil edildiği, bu durumda vergi beyannamelerine değer verilemeyeceği gözönünde bulundurulmadan ağaçlık niteliğiyle Hazine adına tesbit ve tescil edilen 209 sayılı parselin 1813.11 m2’lik bölümünün tapusunun iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların incelenmesine gerek olmadığına 07/12/2009 günü oybirliği ile karar verildi.