YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/14115
KARAR NO : 2009/16012
KARAR TARİHİ : 02.11.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mera tahsis kararına itiraz, kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın mera kaydının iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, … Köyü 3681 parsel sayılı 4900 m2 yüzölçümlü taşınmazın, yörede 1969 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 2007 yılında 4999 Sayılı Yasayla değişik 6831 Sayılı Yasanın 7 ve 9. madde hükümlerine göre yapılan orman kadastro ve fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarında orman sınırları içinde kaldığı halde, 1984 yılında yapılan genel kadastroda mera olarak sınırlandırıldığını, daha sonra 2008 yılında 4342 Sayılı Mera Yasası uyarınca yapılan tahdit ve tespit çalışmalarında mera olarak tespit edilip 25.07.2008-25.08.2008 tarihleri arasında ilan edildiğini ve daha sonra da davalı köye mera olarak tahsis edildiğini bildirerek mera tespit ve tahsis kararının iptali ile taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, mera tespit ve tahsis kararının iptali hakkında davanın ayrılmasına ve yeni bir esasa kaydedilmesine, tescil davası yönünden dava dilekçesinde gösterilen dava değerine göre mahkemenin görev alanı dışında kaldığı ve Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin GÖREVSİZLİĞİNE, karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmaz hakkında sonradan yapılan mera tespit ve tahsis kararının iptali ile kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan ve orman niteliğinde bulunan taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ilişkindir.
Mahkemece, dava dilekçesinde gösterilen dava değeri, mahkemenin görev alanı altında kaldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir. Gerçekten H.Y.U.Y.’nın 7. maddesine göre görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi hakim tarafında kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. Ne varki; Orman Yönetimi dava dilekçesinde “gerçek değerin keşifte belirleneceğini” yazarak dava açıldığı halde mahkemece bu konuda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmamıştır.
Diğer taraftan 4342 Sayılı Mera Yasasının 13/5 maddesine göre, mera tespit ve tahsis işlemlerine karşı 30 günlük askı ilan süresi içinde açılacak davalara bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Somut olayda mera tespit ve tahsis kararının iptali ve sonucuna göre de tescil istenmiştir. Bu iki istekten biri diğerinin sonucuna göre karara bağlanacaktır. Yasalarımızda bu iki isteğin birlikte aynı dava içinde görülmesini engelleyen hiç bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemece öncelikle taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde ve orman niteliğinde olup olmadığı belirlendikten sonra, mera tespit ve tahsis kararı içinde olduğu belirlenirse kesinleşen orman kadastro sınırını değiştirmeye hiç bir merci ve organ yetkili olmadığından mera tespit ve tahsis kararı iptal edilerek ve kesinleşen orman kadastrosu 6831 Sayılı Yasanın 11/4. maddesi gereğince bu güne kadar tapuya tescil edilmemişse, tescil istemi konusunda karar verilecektir. Anayasanın 141/son ve H.Y.U.Y.’nın 77. maddesi davaların en az giderle ve mümkün olan en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını öngörmektedir. Anayasa ve Yasa hükümleri gereğince mera tespit ve tahsis kararına itiraz davası ile tescil davasının birlikte görülmesi usul ekonomisi gereğidir. Bu ilkeler gözönünde bulundurularak davanın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 02/11/2009 günü oybirliği ile karar verildi.