Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/13812 E. 2009/16698 K. 13.11.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13812
KARAR NO : 2009/16698
KARAR TARİHİ : 13.11.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili, … Köyü 133 ada 40 parselin (yenilemeden önce 770 parsel) öncesi itibariyle orman olduğu ve 1991’de yapılan orman kadastro çalışmasında da 2/B madde sahasında kaldığı halde, 1988’de yapılan arazi kadastrosunda gerçek kişi adına tescil edildiğini bildirerek, taşınmazın tapu kaydının iptalini ve 2/B niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davalı S.S…. Konut Yapı Kooperatifi ile Tarım Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü arasında görülen orman tahdidine itiraz davası sonunda Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/227-1998/108 sayılı kararıyla taşınmazın orman olduğu belirlenerek davanın reddine karar verildiği ve bu kararın taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 03.06.1991 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 02.05.1988 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazın 1988 yılında yapılan arazi kadastrosunda gerçek kişi adına özel mülk olarak tespit ve yolsuz tescil edildiği, daha sonra satışla davalı kooperatife geçtiği, 1991 yılında 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve fen bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı ve aynı anda 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, … Yapı Kooperatifi tarafından Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan orman kadastrosuna ve 2/B uygulamasına itiraz davası sonunda mahkemenin 1996/227-108 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, kararın 20. Hukuk Dairesinin 23.09.1998 gün ve 7547-7879 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, davacı; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil istediğinden, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanama olanağının bulunmadığı, orman kadastrosunun kesinleşmesiyle taşınmaz kamu malı niteliğini kazandığı ve mülkiyet hakkının Hazineye geçtiği, bu nedenle verilecek mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari) bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023 (E.M.Y. İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı gözönünde bulundurularak kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan ve daha sonra 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptaliyle 6831 Sayılı Yasanın 4999 Sayılı Yasa ile değişik 11/3. maddesi gereğince hali hazır niteliğiyle, kaydında “6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yer” belirtmesi de yapılarak Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 13/11/2009 günü oybirliği ile karar verildi.