YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1359
KARAR NO : 2009/1932
KARAR TARİHİ : 10.02.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli … Köyü 204 parsel sayılı taşınmaz yörede 1981 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 5750 m2 yüzölçümü ile tarla niteliğinde kişi adına tespit ve tescil edilmiş, satış nedeniyle davalı adına tapuya kaydedilmiştir. Kaydın beyanlar hanesinde tamamının 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan sahada kaldığı yolunda şerh bulunmaktadır. Hazine; … Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada çekişmeli yerin kesinleşen 2/B madde uygulama sahasında kaldığını ileri sürerek davalı adına olan tapunun iptali ile Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, tapunun iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; tapu kaydının beyanlar hanesinde 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince orman dışına çıkarılan saha olduğunun belirtilmesine karar verilmiştir. Bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava çekişmeli taşınmazın kesinleşen 2/B madde uygulama sahasında kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1954 yılında yapılan, sonuçları 06/ 06/ 1948 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1993 yılında, evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 3302 sayılı yasa hükümlerine göre 2/B uygulaması ile henüz sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılmış; 11/03/1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit harita ve tutanaklarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1948 yılında kesinleşen ve Haziran 1953 tarih 77 numarada Hazine adına tescil edilen Sürmeli Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı, Sürmeli Devlet Ormanı sınırlarının tarif edildiği tutanaklarda “bağlı sicil tablosunda ve haritasında yeri ve şagilleri yazılı orman içindeki tarlaların tapu gösterilmediğinden fiili durumlarının tespiti ile iktifa edileceği, orman içindeki sahipsiz çeşmecik, keten tarla, ahlat alanları ile diğer açıklıkların devlet malı sayılacağı” belirtilip haritasında işaretlenerek orman kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre çıkartılan 1940 Tarihli Tahdit Talimatnamesinin 38. maddesindeki “Ormanların bitişiğinde bulunan mülk ve toprakların hepsinde, orman içindekilerden yalnız köy arazi ve camiasına dahil olanlarda vesaik ibraz edilmese bile fiili vaziyet aynen tespit ve zapta geçirilmekle iktifa edilir. Orman içinde olup da 2. madde şümulüne girmeyen diğer mülk veya topraklar için muteber tasarruf vesikası ibraz edilmezse tasarruf mevzuatı ile 2644 Sayılı Tapu Yasasının 16 ve Orman Yasasının 25. maddelerine müsteniden bunlar Devlet namına tahdit olunur” hükmü gereğince dava konusu taşınmaz ve etrafının orman sınırı içinde bırakıldığı ve işlemin kesinleşmesi üzerine 1953 yılında Hazine adına orman niteliği ile tapuya tescil edildiği ve 1993 yılında yapılan ve kesinleşen işlemle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı, 1948 yılında kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kalıp Şubat 1953 tarih 77 numarada Hazine adına tapuya orman niteliği ile tescil edilen taşınmaz hakkında daha sonra 1981 yılında yapılan arazi kadastrosunun 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddesi gereğince ikinci kadastro olması nedeniyle hükümsüz sayılacağı, aslı orman olan ve özel mülkiyete konu olmayacak taşınmaz hakkında sonradan oluşturulan tapu kaydının taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden malikine mülkiyet … kazandırmayacağı (H.G.K.30.05.2001 gün 2001/1-464 – 470 ve 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 ve 1. Hukuk Dairesinin 11.09.1989 gün 1989/8162-9363 sayılı kararları) ve yine kamu malı olan ormanların her nasılsa özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi halinde bu tür yerleri edinen kişilerin M.Y. 1023 maddesindeki tapuya güven ilkesinden yararlanamayacağı, davalı tarafça koşulları varsa sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince satış bedelinin sorumlu kişi ya da kurumlarca kendisine ödenmesinin istenebileceği ve Hazine ya da Orman Yönetimi tarafından 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı kalınmadan her zaman tapu kaydının iptali ve tescil isteği ile dava açılabileceği, gözetilerek hüküm kurulmuş olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/02/2009 gününde oybirliği ile karar verildi.