Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/13363 E. 2009/13812 K. 30.09.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13363
KARAR NO : 2009/13812
KARAR TARİHİ : 30.09.2009

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında, … Köyü 171 ada 75 parsel sayılı 364.24 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazın orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 26/05/1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda “çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasa uyarınca 56 numaralı orman kadastro komisyonunca 1997 yılında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamalarının yapıldığı, 26/ 05/ 1999 tarihinde ilan edilerek kesinleştiği, ancak 1/10000 ölçekli orman kadastro haritasının kadastro paftası ile ölçeklerinin eşitlenerek çakıştırılması sonucunda sınırlarında kaymalar olduğunun görüldüğü, orman kadastro haritalarının 1/25000 ölçekli memleket haritası ile 1/ 35000 ölçekli … fotoğrafından yararlanılarak hazırlandığı, 1/25000 ölçekli memleket haritalarının mekanik yöntemlerle 1/10000 ölçekli haritalara dönüştürülerek orman kadastro haritalarının oluşturulduğu, bu haritaların teknik açıdan yeterli olmayıp, zemine birebir uymadığı; orman kadastro çalışmalarında 6 derecelik ED50 koordinat sistemi kullanılarak orman sınır noktalarının sayısal değerinin tespit edildiği ve bu durumun orman kadastro dosyasında belirtildiği, daha sonra 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasaya göre yapılan çalışmalarda orman kadastro dosyasında bulunan 6 derecelik ED50 koordinat sisteminin ITRF96 sistemine dönüştürüldüğü ve bu şekilde çalışmaların tamamlandığı, ilk orman kadastrosunun yapıldığı yıllarda henüz ITRF96 sisteminin mevcut olmaması nedeniyle sayısal orman sınır noktaları teknik açıdan yetersiz olan orman kadastro haritalarına aktarılırken hatalar oluştuğu, orman sınır noktalarının yerlerinin paftalarda kaydırıldığı “ açıklandıktan sonra taşınmazın tamamının orman kadastro sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmıştır.
Mahkemece bu bilirkişi raporunda açıklanan nedenlerle orman sınır noktalarının doğru tersimatının yapılarak paftaların büyük ölçekli harita yapım yönetmeliğine göre güncellenip düzeltilmesi için … Orman Bölge Müdürlüğüne yazı yazılmıştır. … Orman Bölge Müdürlüğü cevabında “arazi ile tutanaklar ve oluşturulan koordinatların birbiri ile uyumlu
olduğu, 1/10000 ölçekli orman kadastro haritalarının işletme şefliği için bilgi amaçlı üretildiği, hiçbir şekilde tescil işlemlerinde esas alınmadığı, bu nedenle haritaların düzeltilmesine gerek bulunmadığı, bilirkişilerce koordinat değerleri ve 1/ 50000 ölçekli haritalar esas alınarak rapor hazırlanması gerektiği”nden söz edilmektedir. Mahkemece bu cevap, açılan davanın yanlış olduğunun zımnen kabul edilmesi anlamında yorumlanmış, bilirkişi raporu da yeterli bulunarak davanın reddine karar verilmiştir. Ancak bilirkişi raporu yetersiz olduğu gibi delillerin değerlendirilmesinde de hataya düşülmüştür.
Dava kesinleşen orman kadastrosuna dayanılarak açılmıştır. Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan mahkemenin 2009/ 36- Dairenin 2009/ 9313 Esas Sayılı dosyasına gönderilen 28/ 11/ 2008 tarihli … Orman Bölge Müdürlüğü yazısından orman kadastro haritasının altlık olarak hazırlandığı, geçerli bir harita olmadığı anlaşılmaktadır.
02 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, … fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar birlikte değerlendirildiğinde tutanaklardaki anlatımlara değer verilerek uyuşmazlık çözülmelidir.
Tutanaktaki anlatımlardan orman sınır hattının kişilere ait … alanları ile ormanın o günkü doğal sınırlarının esas alınarak orman sınır hatlarının belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu sınırın belirlenmesinde en doğru yol gösterici ise yine o tarihteki … fotoğrafına yansıyan orman ve … alanlarının görüntüleridir.
Çekişmeli yerde orman kadastrosunun yöreye ait … fotoğraflarından yararlanılmak suretiyle yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu yöntemle yapılan orman kadastrosunda orman tahdit nokta ve hatları … fotoğraflarına işlenmekte ve detay tarifleri günlük olarak düzenlenen tutanaklara yazılmaktadır. Arazi çalışmaları bitirildikten sonra … fotoğrafları stereomikrometre – SGM4 aletiyle değerlendirilip orman sınır nokta ve hatları 1/10000 ölçekli haritalar üzerine aktarılarak orman tahdit haritaları oluşturulmaktadır. Bir yörede orman kadastrosu hangi yöntemle yapılmışsa mahkemece uyuşmazlığın çözümünde de o yöntem uygulanmalıdır.
Diğer taraftan dairede incelemesi yapılan dava dosyalarının bir kısmında davalılar H.Y.U.Y.’nın 151/5 madde hükmüne uygun olarak alınan imzalı beyanlarında Orman Yönetiminin davasını kabul ettiklerini bildirmişler. Daha sonraki oturumlarda ise yargılama giderlerinden kurtulmak amacıyla bu şekilde beyanda bulunduklarını, taşınmazın … alanı olduğunu ve zilyetliklerinde bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemişler; mahkemece davalıların bu son beyanlarına değer verilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davalının usulen belgelendirilen kabul beyanı H.Y.U.Y.’nın 95. maddesi hükmüne göre davadan feragat gibi kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davanın kabulü ile dava konusu uyuşmazlık sona erer ve mahkemece davalının kabul beyanı gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar vermesi gerekir. Davalı, kabul beyanının iradesini sakatlayan bir işlemle alındığını da iddia etmemiştir. Kabul beyanından sonra mahkemece taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı konusu araştırılmışsa da bu durum davalının kabulden dönmesine olanak sağlamaz; davalı kabulü ile bağlıdır. Mahkemece bu yön de gözetilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece birbirine yakın olan ve aynı orman sınırını ilgilendiren bir çok parselin aynı iddia ile dava konusu edildiği, bu konuda mahkemede pek çok dava dosyası bulunduğu anlaşıldığından, birbirine komşu ya da yakın komşu olan parsellere ait dava dosyaları gruplandırılarak bu dava dosyalarının birinde yörede 1997 yılında yapılan orman kadastrosunda kullanılan, orman sınır, nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu … fotoğrafı bulundukları yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ile orman sınır nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu … fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve … fotoğrafının ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesi değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan … yapısı ve üzerindeki bitki örtüsünü de içeren krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, yukarıda izah edilen tüm bu olgular yanında 6831 Sayılı Yasanın 7 maddesini değiştiren 4999 Sayılı Yasanın 3 maddesinde “……. evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların……. orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti ile 2 nci madde uygulamaları ile ilgili olarak kadastrosu kesinleşmiş yerlerde tespit edilen fennî hataların düzeltilmesi işleri orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü yer aldığından; 02/09/1986 Tarih ve 192095 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6831 Sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmelikte de benzer hükümler bulunup 15/07/2004 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 26/h maddesi gereğince herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların orman kadastro komisyonlarınca devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı belirtildiğinden … fotoğrafındaki … alanı-orman sınırının esas alınması, … fotoğrafına göre orman alanı olarak görünen ve ayrıca eylemli orman niteliğinde bulunan taşınmaz bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeli, davalının kabul beyanı bulunan dosyalarda bu durum ve kabul beyanından dönülemeyeceği de nazara alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Değinilen yönler gözetilmeden kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 30/09/2009 günü oybirliği ile karar verildi.