Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/13087 E. 2009/16220 K. 04.11.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13087
KARAR NO : 2009/16220
KARAR TARİHİ : 04.11.2009

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan …, …, … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 101 ada 4 parsel sayılı 30.510,04 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Temmuz 1954 tarih 30 ve Mart 1986 tarih 25 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak fındık bahçesi ve çalılık niteliği ile … ve … adlarına tespit edilmiştir. Orman Yönetimi; çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan …, …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 09.11.1977 tarihinde, itirazlar sebebiyle ise 17.05.1978 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması vardır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyleki; çekişmeli taşınmazın tespit maliklerinden … oğlu …’nın davanın devamı sırasında 07.12.2002 tarihinde öldüğü dosya arasında bulunan … Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.12.2002 gün 2002/1146-1113 sayılı veraset ilamından (mirasçılık belgesinden) ve aile nüfus kayıt tablosundan anlaşılmaktadır. Kadastro Hakimi 3402 Sayılı Yasanın 29/3. maddesinin son cümlesi uyarınca “Dava sırasında, davalının davadan önce öldüğünün anlaşılması halinde davaya mirasçıları aleyhine devam edilir” hükmü uyarınca tebligat giderleri ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanarak, ölü kişinin tüm mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, delil ve belgeleri istenerek yargılama yapılıp sonuçlandırması gerekirken … …’nın mirasçılarının yokluğunda yargılama yapılıp yazılı şekilde sonuçlandırılması doğru değildir.
Yasal ayrıcalıklar dışında yargılamayı yürüten hakim davanın taraflarını dinlemeden veya iddia ve savunmalarını yapmak üzere yasal şekil ve şartlara göre çağırmadan, delilleri toplayıp hüküm veremez.(Anayasanın 36. ve HYUY’nın 73. maddeleri). 3402 Sayılı Yasanın 29/3. maddesinin son cümlesi ve HYUY’nın 73. maddelerine aykırı şekilde …’nın mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunup taraf teşkili sağlanmadan Anayasa ile güvence altına alınan savunma … kısıtlanarak …’nın mirasçılarının yokluğunda toplanan delillere göre aleyhlerinde hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca … ’nın tüm mirasçılarına usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanıp sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, noksan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; …’nın mirasçılarından … ve … ile …’nın mirasçılarından … ve …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 04/11/2009 günü oybirliğiyle karar verildi.