YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1188
KARAR NO : 2009/5088
KARAR TARİHİ : 26.03.2009
MAHKEMESİ : Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ile dahili davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olan Kırantaş Köyü 161 ada 48 parsel sayılı 5600 m2 yüzölçümündeki taşınmazın eylemli durumda ve resmi belgelerde eylemli orman olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ile dahili davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir.
Yörede 1993 yılında 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış orman kadastro çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Şöyle ki, hükme esas alınan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın eğiminin % 50 olduğu, 1966 tarihli memleket haritasında yeşil renkli çalılık rumuzlu alanda, 1973 tarihli hava fotoğrafında tarım alanında, amenajman planında gençlik çağında sarıçam meşceresinin bulunduğu alanda kaldığı halen üzerinde en yaşlısı 30 yaşında olan sarıçam gençliğinin bulunduğu, 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları dışında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanarak taşınmazın resmi belgelerdeki konumunu göstermişlerdir. Ne var ki; orman kadastrosunun uygulanması hakkındaki yönetmeliğin 26. Maddesinde (h) bendinde “herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların”, (J) bendinde ise orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanların devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı hükme bağlanmış, devamında ise “4785 Sayılı Yasayla devletleştirilmiş ormanlar ile yukarıda belirtilen (b, d, e, f, g, ı, j) bentlerine göre orman rejimine girmiş olan sahaların herhangi bir şekilde komisyonlarca sınırlama dışında bırakılmış veya orman sayılmamış olması bu yerlerin orman olma vasfını ortadan kaldırmaz “denilmektedir.
Somut olayda, çekişmeli taşınmazın eğiminin % 50 olduğu, eski tarihli resmi belgelerde çalılık rumuzlu alanda kaldığı, toprak muhafaza karakteri taşıdığı, halen üzerinde çalılar ile 30 yaşına kadar ulaşan sarı çam ağaçlarının bulunduğu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun saptandığı anlaşılmakla yukarıda belirtilen yönetmeliğin 26. madde hükmü gözönünde bulumndurulduğunda, orman sınırları dışında kalmış olmasının çekişmeli taşınmazın orman niteliğini ortadan kaldırmayacağı, taşınmazın bu hali ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik yolu ile iktisaba konu edilemeyeceği nazara alınarak mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken aksine düşünceler ile yazılı biçimde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ile dahili davalı Orman Yönetiminin temyizi itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran Orman Yönetimine iadesine 26/03/2009 gününde oybirliği ile karar verildi.