Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/10710 E. 2009/14463 K. 12.10.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10710
KARAR NO : 2009/14463
KARAR TARİHİ : 12.10.2009

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve dahili davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … İlçesi, … Köyü 122 ada 62 parsel sayılı 47818,72 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 146 numaralı vergi kaydı ile … , 122 ada 63 parsel sayılı 49887,27 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 146 numaralı vergi kaydı ile …, 122 ada 64 parsel sayılı 7027,14 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 146 numaralı vergi kaydı ile Yusuf, Kılavuz,122 ada 62 parsel sayılı 47818,72 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 146 numaralı vergi kaydı ile … adlarına tespit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece … mirasçıları aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, … aleyhine açılan davanın kabulüne , Mehmet Ünal ve … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne ve 122 ada 64 numaralı parselin tamamı ile 122 ada 63 parselin (63/A ) ile gösterilen 29864,53 m2 ve (63/B2 ) ile gösterilen 14012,73 m2 kısımlar ile 122 ada 62 numaralı parselin (62/A) ile gösterilen 41167,85 m2 kısmının orman niteliği ile Hazine adına; 122 ada 63 parselin (63/B ) ile gösterilen 6000,009 m2 ve 122 ada 62 parselin (62/B) ile gösterilen 6650,87 m2 kısımlarının tespit gibi tespit malikleri adına tapuya karar verilmiş; hüküm davacı … Yönetimi ve dahili davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
1) Hazinenin usulüne uygun olarak açılmış bir davası bulunmadığı gibi davacı … Yönetimi tarafından açılan davaya da 3402 Sayılı Yasanın 26/D maddesi gereğince usulüne uygun şekilde müdahalesi bulunmadığından TEMYİZ DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 122 ada 63 numaralı parselin (63/B ) ile gösterilen kısmının orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, orman yönetiminin bu kısma yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
3) Davacı … Yönetiminin çekişmeli 122 ada 62 numaralı parselin (62/B) ile gösterilen 6650,87 m2 kısmına yönelik temyiz itirazlarına gelince: 122 ada 62 numaralı parselin davalı … adına tesciline karar verilen ve (62/B ) ile gösterilen kısmı 122 ada 62 numaralı parselin orman olarak hazine adına tesciline karar verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleşen (62/A) ve kadastro sırasında orman vasfı ile tespit edilen 122 ada 65 numaralı parsel ile çevrili orman içi açıklık niteliğindedir.

6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu, gerek 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 31.05.1970 … ve 531 sıra no’lu Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 25.07.1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde “… 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların orman olarak sınırlandırılacağı” öngörülmüştür.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 … ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 … ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 … ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 … ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 … ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 … ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 … ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 … ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan toprak kazanımından söz edilemez.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacı … Yönetiminin 122 ada 62 parsal sayılı taşınmaza yönelik davasının tamamen kabulü ile 122 ada 62 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın kısmen özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı … Yönetiminin 122 ada 62 numaralı parselin (62/B) ile gösterilen kısmına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 12/10/2009 günü oybirliği ile karar verildi.