Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2009/10242 E. 2009/12003 K. 16.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10242
KARAR NO : 2009/12003
KARAR TARİHİ : 16.07.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … …, 01.10.2002 tarihli dilekçesine sınırlarını bildirdiği, … Köyünde bulunan 7 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın tapulamada tapulama dışı bırakıldığı, bu taşınmazı imar-ihya ederek 40 yılı aşkın süredir zeytinlik olarak zilyet ettiği, üzerinde ev ve ahırıyla diğer tesislerinin bulunduğu, yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. … …’in ölümü ile mirasçıları davaya devam etmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın 1659 parsel sayısı ile Hazine adına tapuda kayıtlı olup, genel kadastroda Hazine adına tesbit edilen 136 sayılı parselin ifrazıyla oluştuğu, Hazine adına tesbitinden sonra hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle Hazine aleyhine açılan davanın hak düşürücü süre, Köy Tüzel Kişilikleri aleyhine açılan davaların ise husumetten REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasaya göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1980 yılında 7 Numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 Numaralı Ekip tarafından yapılıp 31.03.1981 tarihinde ilan edilen, itirazların incelenmesiyle komisyon çalışmaları da 14.06.1982 tarihinde ilan edilip, itirazsız yerlerde 31.03.1982, itirazlı yerlerde ise 14.06.1983 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 58 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1986 yılında yapılıp 22.05.1986 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve her hangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış olan ormanların kadastrosu ile 2896 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması, yine 58 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1987 yılında yapılıp 23.12.1988 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve her hangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış olan ormanların kadastrosu ile 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
… Köyünde 1963 yılında yapılıp 20.12.1978 ila 19.01.1979 tarihleri arasında ilan edilen genel kadastroda 136 parsel sayılı 286800 m2 yüzölçümündeki taşınmaz taşlık ve ham … niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş, … … ve arkadaşlarının itirazları Tapulama komisyonunun 07.01.1980 gün ve 1980/108 sayılı kararıyla red edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece, çekişmeli taşınmazın kadastro tesbitinin kesinleştiği tarihten sonra dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, çekişmeli taşınmazında içinde yer aldığı … Köyü 136 sayılı parselin kadastro tesbitinin … Tapulama Mahkemesinin 18.03.1987 gün ve 1983/130-67 Sayılı Kararının Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 22.05.1992 gün ve 2683-14916 ayılı karı ile onanıp, karar düzeltme isteminin de aynı dairenin 11.06.1993 gün ve 1992/11733-1993/5961 sayılı kararı ile red edildikten sonra kesinleştiği, başka deyişle davanın kadastro tesbitinin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık hak düşücü süre içinde açıldığı, bu nedenle mahkeme gerekçesi yerinde değilse de, çekişmeli parselin Hazine adına Ham Topak ve Çalılık olarak tesbitine bir kısım gerçek kişilerin itiraz ettikleri, sözü edilen tapulama mahkemesi kararı ile çekişmeli parselin … Tevzi Komisyonunca taşlık ve çalılık nitelikli 3 ada 55 ve 56 sayılı … tevzii parseli olarak belirlenmesi nedeniyle, zilyetliğin ancak bu tarihten sonra, yani 1952 yılından sonra başladığı kabule edileceğine, bu tarihten kadastro tesbitinin yapıldığı 1963 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığına, bu tarihten sonra ise mevcut dava nedeniyle taşınmazın kesintisiz ve nizasız zilyet edildiğinden söz edilemeyeceğine, taşınmaz tapuya kayıt edildikten sonra kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine konu edilemeyeceğine göre, mahkemenin red hüküm gerekçesinin açıklandığı gibi düzeltilmesine, tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonuç olarak usul ve yasaya uygun olan hükmün gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 16/07/2009 günü oybirilği ile karar verildi.