YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10084
KARAR NO : 2009/12276
KARAR TARİHİ : 28.07.2009
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi … … mirasçıları … … ve arkadaşları, Hazine, … …, … …, … … …, … …, … … …, … …, …, … … mirasçıları …, …, …, … …, … …, … … ve … … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü … Köyü 949 ve 950 parsel sayılı sırasıyla 27 hektar 3125 m2 ve 14 hektar 3188 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar tarla niteliğiyle 1942 yılı orman kadastrosu sınırları içindeyken, orman niteliğini yitirmesi, … ve su rejimine zarar vermemesi nedeniyle 1744 Sayılı Yas aile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. Madde uygulamasıyla P.XVI olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığından ve taşınmaz üzerindeki evlerin ve muhdesatların kime ait olduğu yazılmak suretiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
949 PARSELE İLİŞKİN DAVALAR:
Tapulama komisyonunca itirazları red edilen;
1. … … mirasçıları … … ve arkadaşları 18.01.1983 tarihli dilekçeleriyle, … köyü Çataltepeler mevkiinde bulunan D: … Çivik tarlası, Kuzeyi Şose ve Köküklük, Güneyi … … ve … … tarlaları ile çevrili, Aralık 1960 tarih ve 8, 9, Ağustos 1949 tarih ve 10 sıra numaralı tapu kaydı kapsamındaki bir birine bitişik dört parça taşınmazın murisleri … adına kayıtlı olduğunu, bunun ölümü ile sağ kalan eşi … … ve davacı çocuklarına intikal ettiği, … … ‘ün payını 25.06.1978 tarihinde adi senetle sattığını, 40 yıllık aşılı zeytinler ve 70 yaşında armut ağaçları bulunan verimli … alanı niteliğindeki taşınmazın kadastroda 13000 m2 olarak adlarına tesbit edildiğini, diğer bölümünün ise Hazine adına tesbit edildiğini, Hazine adına yapılan bu tesbitin iptalini ve adlarına tescilini,
2. … … 19.01.1983 tarihli dilekçe ile, 949 sayılı parselin krokisinde (B8 ) ile gösterilen 20 dönümlük bölümünü … …’dan 1960 yılında satın aldığını, onun da … …den satın aldığını, … …e de … …den geldiğini, o tarihten beri zilyet ettiğini, dayandıkları tapu kaydının çok eski tarihli olduğunu, taşınmazın adına tescilini,
3. … … 07.01.1983 tarihli dilekçesiyle, … … 25.12.1996 tarihinde ölmekle mirasçıları … … ve paydaşları 949 sayılı parselin 15 dönüm yüzölçümündeki bölümünün muris Halilin babası …’dan kaldığını, 1946 yılından beri zilyet edildiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini,
4. … … 18.01.1983 tarihli dilekçesiyle(… … 02.11.1986 tarihinde Ölmekle mirasçıları … … ve aynı idiayı tekrar ederek davaya devam etmiştir), Hazine adına tesbite dilen 949 sayılı parselin birisi 10000 m2, birisi de 30000 m2 olmak üzere iki bölümünün … 1978 gün 1 ve Aralık 1960 tarih ve 40 sıra numaralı tapu kayıtları ile kendisine ait olduğunu, adına tapuya tescilini,
5. … ve paydaşları 18.01.1983 tarihli dilekçeleriyle … köyü Kocagöl mevkide bulunan D: … …, B: … … varisleri Kuzeyi … Çivik Güneyi Yol ve yine doğudan kısmen … … arazisi ile çevrili taşınmazların … Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.04.1958 gün ve 1957/644-1958/318 sayılı kararı ile orman sınırları dışında bırakılıp, murislerine teslim edildiğini, içinde armut ve … ağaçları bulunduğu adlarına tapuya tescilini,
6. … 07.11.1983 tarihli dilekçesiyle, 949 parsel içindeki 125 m2 bölümün zilyetlikle adına tescilini,
7. … … 06.01.1983 tarihli dilekçesiyle 949 parsel içindeki, … 1957 tarih ve 73, … 1968 tarih ve 24 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında bulunan bölümün 1/ 2 payının kendisine , diğer 1/ 2 payın ise … … ve … …’e ait olduğunu, en az 80-100 yıldır zilyet edildiğini, adına tapuya tescilini,
8. … … 06.01.1983 tarihli dilekçesiyle 949 sayılı parselin bir bölümünün … … ‘a aitken ondan … Aksaya kaldığını, ondan da kendisinin satın aldığını, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğin nedeniyle adına tapuya tescilini,.
9. … … ve … … 19.01.1983 tarihli dilekçeleriyle … … …’den … … e kalan ve onunda … …’e sattığı 9 dönüm yüzölçümündeki taşınmazı ondan da kendilerinin satın aldıklarını, bu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.03.1958 gün ve 1957/648-301 sayılı kararının bulunduğunu, yararlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğunu, bu bölümün adlarına tapuya tescilini,
10. … … 05.01.1983 günlü dilekçesiyle 949 sayılı parselin krokisinde B2 ile gösterilen bölümünün … Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 04.03.1958 gün ve 1957/737 sayılı kararı ile orman sayılmayan yerlerden olduğunun saptandığını, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tapuya tescilini,
11. … … … 10.01.1983 günlü dilekçesiyle 949 sayılı parsel içinde kalan 3 dönüm yüzölçümündeki taşınmazının 825 sayılı parselden kesilerek Hazine adına tesbit edildiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tapuya tescilini istemişlerdir.
KATILMALAR:
1. … … 30.11.1987 tarihli dilekçeyle, 849 sayılı parselin (B2) ile gösterilen bölümünün zilyetinin … … olarak gösterildiğini, … …’ın tutunduğu satış senedinin sahte olduğunu, bu bölümün kendi zilyetliğinde olduğunu, hatta geçmişte … … ve … … tarafından zilyet edildiğini, hatta kendisinin taşınmazı 1982 yılında bizzat kullandığını, taşınmazın 827 yazım numaralı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini,
2. … …, … … adına olan 949 sayılı parselin krokisindeki B2 ile gösterilen 6000 m2 bölümü … …dan 29.07.1988 gün ve 48943 sayılı satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, bu bölümün adına tescili için … …ın 30.11.1987 tarihinde davaya katıldığını, şimdi bu bölümün kendisine ait olduğunu, adına tescilini,
3. … … … ve … … 11.01.1988 tarihli dilekçeleriyle 352 yazım numaralı vergi kaydı ile babaları … …’a ait olan taşınmazın, babalarının ölümü ve taksim ile kendilerine kaldığını, diğer mirasçıların miras haklarını başka yerlerden aldığını, bu yerin 10 dönümünün daha sonra … … …’a satıldığını, 949 parseli içindeki kendi kullanımlarında bulunan 20 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın zilyetlik ve vergi kaydı ile adlarına tapuya tescilini,
4. … … 12.06.1997 tarihli dilekçesi ile … …’in Şubat 1979 tarih 25 sıra numaralı tapu kaydı kapsamındaki D: …, B: … …, K: Yol, G: … ve … … ile çevrili krokide C-1 ile gösterilen 20 dönüm yüzölçümündeki taşınmazı, ½ sine sahibi ve zilyeti olan … sevinçten 28.08.1991 tarihinde satın aldığını, yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu adına tescilini,
5. … … … 13.09.1994 tarihide 949 parseli içinde kalan 2056 m2 yüzölçümündeki C-7 ile gösterilen bölümün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini,
6. … … 24.06.1999 tarihli dilekçesiyle 11.06.1999 tarihli keşif soncu düzenlenen … bilirkişi raporunda 949 sayılı parselin C13 ve C24 ile gösterilen bölümlerinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini(… … 25.09.2002 tarihinde ölmekle mirasçıları … … ve diğer paydaşları davayı takip etmiştir),
7. … … 20.01.2000 tarihli dilekçesiyle 949 sayılı parselin … bilirkişi krokisinde C-5 ile gösterilen bölümünü … …’dan satın aldığını, .bu bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinini 1957/648-1958/301 sayılı kararının bulunduğunu kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini,
8. … … mirasçısı … … … bilirkişi krokisinde C4 ile gösterilen bölümün murisleri … aykından kaldığını kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini,
9. Ümmü … bilirkişi krokisinde C12 ile gösterilen bölümün babası tarafından kendisine verildiğini bu bölümün sadece kendi adına tescilini,
10. … … 30.04.2002 tarihli dilekçesiyle 949 parsel içindeki … bilirkişi krokisinde C-23 ile gösterilen bölümü … …’ndan satın aldığı, adına tapuya tescilini,
11. … … 08.04.2002 havale tarihli dilekçesiyle, 949 sayılı parselin C23 ile gösterilen bölümünün sadece kendisine ait olduğunu, babası ile taşınmazı bölüştüklerinde C12 ile gösterilen yerin babası … …’na düştüğünü, C23 ile gösterilen bölümün kendi adına tescilini,
12. … … 08.09.2003 tarihli dilekçesiyle 949 parselin kullanıcıları arasında ismine yer verilen murisi … …ın soyadına sehven … olarak geçtiğini bu yanlışlığın düzeltilmesini, 21.06.2003 tarihli dilekçesiyle de, 949 sayılı parselin murisi … … adına Şubat 1943 tarih ve 93 sıra numaralı tapu kayının bulunduğunu, tapudaki diğer 1/2 pay sahibi … Bilek’in payını kendilerine devrettiğini, taşınmazın … … mirasçıları adına tescilini,
13. … … 02.11.2004 tarihli dilekçesiyle … Halilefeoğlundan satın aldığı 949 parsel içindeki taşınmazın adına tescilini isteyerek davaya katılmışlardır.
950 SAYILI PARSELE İLİŞKİN DAVALAR:
İtirazları Tapulama komisyonunca red edilen
1. Davacı … … 17.01.1983 günlü dilekçeyle ( 23.11.2004 tarihinde ölmekle mirasçıları … ve paydaşları davacı olarak davayı takip etmiştir), 950 sayılı parselin kuzeyinde bulunan yaklaşık 7500 m2 yüzölçümündeki bölümünün atalarından kaldığını, bir bölümünü de kendisinin diğer mirasçılardan satın aldığını adına tapuya tescilini,
2. … … 20.01.1983 günlü dilekçesiyle … köyü 950 sayılı parselin 32175 m2 bölümünün tapunun 178 cilt numarasında kayıtlı bulunduğu, adına tapuya tescilini,
3. … …, … …, … …, … … …, … …, … … …, … …, … … Nisan 1943 tarih ve 188 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan 950 sayılı parselin 17000 m2 bölümünün tesbitinin iptalini ve adlarına tapuya tescilini,
4. … … 06.01.1983 tarihli dilekçesiyle, 950 sayılı parselin 18 ve 19 dönüm yüzölçümündeki bölümünün tapuda ortak murislei … … adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazın ½ isinin murisi … …’a, ½ sinin ise … …’a kaldığı, … …’a isabet eden bölümün ise önce murisi … …’a kaldığını, …in ölümüyle de kendisine kaldığını; tesbitinin iptalini, tapu, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tapuya tescilini,
5. … … 10.01.1983 günlü dilekçesiyle(15.07.1989 tarihinde ölümüyle mirasçıları eşi … … ve diğerleri davayı takip etmiştir), 950 sayılı parselin 17 dönüm yüzölçümündeki bölümünün atalarından kendisine kaldığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tapuya tescilini,.
6. … … ve … … 18.10.1983 günlü dilekçesiyle, Nisan 1943 tarih ve 188 numaralı tapu kaydı ile kendilerine ait, … köyü Burçaklı- Çataltepeler mevkiinde bulunan D: … … mirasçıları, B: Körpe … ve Desti içinde giden yol, K: … yeri, G: Çingen Yurdu ve önündeki bıçaklar ile çevrili taşınmazın 2063 m2 bölümün 939 parsel sayısı ile adlarına tescil edildiğini, taşınmazın geri kalan 38000 m2 bölümünün ise 950 parsel içinde bırakıldığını, bu bölümün tesbitinin iptalini ve adlarına tapuya tescilini,
7. … … … 13.01.1983 tarihli dilekçesiyle, 950 parselin Kuzeyinde kalan 2,5-3 dönüm yüzölçümündeki bölümünü köylerinden … …’ın eşi … …’dan tapu ile satın aldığını, 20 dönümlük bölümünün ise kendisi ve babası … … adına tapuda kayıtlı olduğunu, bu bölümlerin tesbitlerinin iptalini ve adlarına tapuya tescilini,
8. … … 17.01.1983 tarihli dilekçesiyle 950 sayılı parselin kuzeyinde kalan 8000 m2 yüzölçümündeki bölümünü … … mirasçılarından satın aldığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tapuya tescilini istemişlerdir.
KATILMA :
1. … … mirasçıları … …, … …, … …, … …, …, … … ve … … (01.10.1986 tarihinde ölmekle mirasçıları … … ve diğerleri kalmıştır) 01.11.1990 tarihinde, 950 sayılı parselin bir bölümünün tapuda babaları … adına kayıtlı olduğunu, adlarına tapuya tescilini,
2. … … 10.04.1991 tarihinde 950 sayılı parsel içinde yer alan, D: … … taşınmazı, B: … … ve … …, K. … …, G: … … mirasçıları ile sınırlı 23000 m2 yüzölçümünde ve zeytinlik niteliğindeki bölümünü … oğlu … …’ndan 1983 yılında satın aldığını, o tarihten beri zilyet ettiğini, taşınmazın adına tapuya tescilini,
3. … … 21.09.1999 tarihli dilekçesiyle 950 sayılı parselin bilirkişi krokisinde B8 ile gösterilen bölümün atalarından kaldığını kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini,
4. … … 06.09.1999 tarihli dilekçeyle 950 sayılı parsel içindeki … bilirkişi krokisine B9 ile gösterilen 612 m2 yüzölçümündeki bölümü, … …’dan satın aldığını, içinde portakal ağaçlarının bulunduğunu, tesbitinin iptali ve adına tapuya tescilini,
5. … … … 25.06.1999 tarihli dilekçesiyle 950 sayılı parsel içindeki bir bölümün muris … …’dan kendisine intikal ettiğini, bu bölümün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini,
6. … …, … … … ve … … 08.02.2000 tarihli dilekçeleriyle … …(…) mirasçıları olduklarını, parselin tapu kaydı kapsamında murisleri …’den geldiğini, adlarına tescilini,
7. Gülşen … 01.03.2002 tarihinde 950 sayılı parselin B2 ile gösterilen bölümünü yarısı olan 14719 m2 bölümünü ve B7 ve B10 ile gösterilen bölümlerini … … Tekelioğlundan satın aldığını adına tescilini,
8. … … 08.04.2002 tarihinde 950 sayılı parselin B2 ile gösterilen bölümünü yarısı olan 14719 m2 bölümünü … … Tekelioğlundan satın aldığını adına tescilini,
9. … … (aynı zamanda davacıdır) 02.05.2002 tarihli dilekçesiyle 950 sayılı parselin B5 ve B6 ile gösterilen bölümlerinin 90 yılı aşkın süredir zilyetliklerinde olduğunu, adına tapuya tescilini,
10 … … 30.04.2002 tarihli dilekçesiyle 950 parsel içindeki … bilirkişi krokisinde B10 ile gösterilen bölümünü Nizayi Tekelioğlundan satın aldığı, adına tapuya tescilini,
11. Celi … 06.01.2003 tarihli dilekçesiyle 949 ve 950 sayılı parsellerin dedesi … … adına tapuda kayıtlı olduğunu, aynı mevkideki 410, 411, 409, 408, 531 sayılı parseller ile aynı tapu kaydı kapsamında kaldığını, … … mirasçıları adına tapuya tescilini isteyerek davaya katılmışlardır.
MAHKEME KARARI:
1. Dava ve birleştirilen davalarda davacı ve katılanların 949 ve 950 sayılı parsellere yönelik tapuya ve ilama dayalı davalarının 03.04.2004 ve 07.09.2004 tarihli bilirkişi kurulu raporları esas alınarak, bilirkişi rapor haritalarında tapu kayıtları ve kesinleşmiş ilam kapsamında kalan taşınmaz bölümleri yönünden davanın KISMEN KABULÜNE,
2. Dayanılan diğer tapu kayıtlarının dava konusu parsellere ait olmadığı anlaşıldığından katılan … … ve tesbit öncesi tapuya dayanan diğer davacı ve katılanların davaların esastan REDDİNE,
3. davacı ve katılanların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve vergi kaydına dayalı davaların esastan REDDİNE,
4. Tesbit sonrası nedene dayalı (tesbitten sonra düzenlenmiş harici satın alma, bağış satım, zilyetliğin devri sözleşmesine dayalı dava dilekçelerinin 3402 Sayılı Yasanın 25. maddesi ve H.Y.U.Y. nın 27. maddesi uyarınca GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
5. Dava Konusu … Merkez … köyü 949 sayılı praselin tutanakta 273125 m2 olan miktarının 368991 m2 olarak, 950 sayılı parselin tutanakta 143188 m2 olan miktarının da 140125 m2 olarak düzeltilmesine, bu parsellerin tesbitlerinin kısmen iptali ile, 949 sayılı parselin 03.09.2004 tarihli … bilirkişi kurulu rapor ve krokisinde C1-A ile gösterilen 4376 m2 bölümün kayıt maliki … …, C25-A ile gösterilen 4376 m2 bölümün kayıt maliki … …, C6-A ile gösterlien 13790 m2 bölümün davacı … …, C8-A ile gösterilen 6894 m2 bölümün … …, C9-A ile gösterilen 6894 m2, C9-B ile gösterilen 4595 m2, C9-C ile gösterilen 4595 m2, C9-D ile gösterilen 4595 m2 bölümlerin … … mirasçıları, C23-A ile gösterilen 11722 m2 bölümün … …, C5 ile gösterilen 10975 m2 bölümün … …, C4 ile gösterilen 16504 m2 bölümün … …, C3 ile gösterilen 5250 m2 bölümün Aif … adlarına, taşınmazın geri kalan bölümünün ise 949 parsel sayısı ile tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline,
950 sayılı parselin 07.09.2004 tarihli bilirkişi kurulu rapor ve haritasına göre B11, B17 ve B18 ile gösterilen 9186 m2 bölümün kayıt maliki … … mirasçıları, B10, B1, B2 ile gösterilen 30800 m2 bölümün kayıt maliki … … ve … …, B12, B13, B5, B6 ile gösterilen 12000 m2 bölümün kayıt maliki Hac … oğlu … … mirasıları … … ve arkadaşları adına veraset payları oranında, tapuya tesciline, 950 sayılı parselin geri kalan bölümünün tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline,
2924 Sayılı Yasanın 4127 Sayılı Yasa ile değişik 11. Maddesi gereğince taşınmazların kullanım durumunun 03.09.2004 gün ve 07.09.2004 günlü bilirkişi rapor ve eklerine göre tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş,
Hüküm … … mirasçıları … … ve arkadaşları, Hazine, … …, … …, … … …, … …, … … …, … …, …, … … mirasçıları …, …, …, … …, … …, … … ve … … tarafından temyiz etmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu … köyünde tesbit tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1974 yılında 7 Numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 1 Numaralı Orman Kadastro Ekibince yapılan daha önce kodastorus yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. Madde uygulaması köyde 22.11.1974 tarihinde ilan edilmiştir.
Yörede makiye ayırma çalışması yapılmamıştır.
1.Kesinleşmiş orman kadastrosunun uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parsellerin her ikisinin de, yörede 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahditi içinde bırakıldığı, 1974 yılında 7 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. Madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı saptanmıştır.
Mahkemece çekişmeli parsellerin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları Kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine 6831 Sayılı Yasanın değişik 2 ve 2/B madde uygulaması sonucu nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların, Anayasanın 170. maddesinde belirtilen kamu hizmetinin yerine getirilmesi için 2924 Sayılı Yasa gereği Orman Bakanlığının emrine geçeceği, başka bir anlatımla, Orman Bakanlığına tahsis edilmiş sayılacağından 3402 Sayılı Yasanın 17. maddesi ve yine yasalar gereği Hazineye kalan yerler olması nedeniyle, aynı yasanın 18. maddesi hükmü karşısında, orman rejimi dışına çıkarma işlemi Hazine adına yapılacağından, 2896 ve 3302 sayılı yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesine olanak bulunmadığı, karar tarihinden sonra , 27.01.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5831 Sayılı Yasanın 5. Maddesiyle, 6831 Sayılı Yasaya eklenen Ek.10. Maddesi uyarınca, Orman Yasasının; 20.06.1973 tarih ve 1744 sayılı Yasayla değişik 2. Maddesi, 23.09.1983 tarihli 2896 ve 05.06.1986 tarihli 3302 Sayılı Yasalarla değişik 2. Madde 1. Fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği, yasa hükmünün “orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren” denmek suretiyle, orman dışına çıkarma tarihine kadar geriye yürütüldüğü hususları gözetilerek, … … mirasçılarının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, … … mirasçıları … … ve paydaşları ile …’ın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. … … Mirasçıları … … ve paydaşları babaları … … adına kayıtlı olduğunu bildirdikleri Nisan 1943 Tarih ve 188 sıra numaralı tapu kaydına tunmuşlarsa da, gelen kayıtlardan dayandıkları tapu kaydının muris babaları … … adına kayıtlı olmadığı, ancak aynı tarih 186 sıra numaralı tapu kaydının babaları … … adına kayıtlı iken satış ile … …’e gerek 186 gerek 188 sıra numaralı tapu kaydının kapsadığı saptanan C9/c bölümü ile C23/a bölümlerinin … … yada mirasçıların zilyetliğinde olmadığı yerel bilirkişi ve tanıkifadeleri ile saptandığından … … mirasçıları … … ve paydaşlarının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekiştir.
3. … … mirasçıları 950 sayılı parselin kuzeyindeki bir bölümünü … … mirasçılarından aldıklarını, bu bölümün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adlarına tapuya tescilini istemişlerdir, … … oğlu … … adına kayıtlı olan Mart 1326 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydının çekişmeli 950 sayılı parselin kuzeyindeki B5, B6, B12 ve B13 ile gösterilen bölümlere uyduğu belirlenerek … … ve … … adına tesciline karar verilmiş, … … mirasçılarının çekişmeli parsellerin başka bölümlerini zilyet ettikleri saptanamadığından, temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
4. Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece çekişmeli 949 sayılı parselin ekli krokisinde C1/Ave C25/A ile gösterilen bölümünün Mayıs 1946 tarih ve 141 numaralı sicilden gelen Şubat 1979 tarih ve 25 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında, … … ve … …, 949 sayılı parselin C6/A, C8/A, C9/A, C9/B ile gösterilen bölümlerin T.Evvel 1326 tarih ve 15 nolu sicilden gelen Aralık 1968 tari ve 24 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında … …, … …, … …, C9/c bölümünün Mayıs 1942 tarih ve 85 numaralı sicilden gelen Nisan 1943 tarih 186 numaralı sicilden gelen Mart 1972 tarih ve 22 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında … …, C9/D ile gösterilen bölümünün Nisan 1943 tarih 187 numaralı sicilden gelen Mart 1972 tarih ve 16 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında … …, C23/a bölümünün Nisan 1943 tarih ve 188 sıra numaralı sicilden gelen Ocak 1974 tarih ve 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında … …, 950 sayılı parselin B1, B2 ve B10 ile gösterilen bölümün T.evvel 1326 tarih ve 13 numaralı sicilden gelen Aralık 1960 tarih ve 40 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında … …, ve … …, B13. B6, B12 ve B5 ile gösterilen bölümlerinin Mart 1326 tarih ve 3 numaralı tapu kaydı kapsamında … … oğlu … … mirasçıları, B18, B11, B17 bölümlerinin Mart 1326 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında … … mirasçıları kullanımında olduğunun belirlendiği gerekçesiyle bu bölümlere ilişkin davanın kabulüne karar verilmişse de,
Kabule konu bölümlere uyduğu söylenen tapu kayıtları yöntemince uygulanmamış, yerel bilirkişilerin tapu kayıtlarının sınırları konusundaki soyut açıklamalarına değer verilmiş, bir birine sınır olan taşınmazlara uyduğu söylenen tapu kayıtlarının bir birlerini niçin sınır olarak okumadıkları üzerinde durulmamış, kabule konu bölümlerin guruplar halinde oldukları, bu gurupların ve geniş çevrelerinin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına tesbit edilip, tapuya kayıt edilen taşınmazlar bulunduğu halde, tapu kayıtlarının şahıs sınırlarının ne şekilde uyduğu açıklanmadığından, tapu uygulaması yetersiz,
eski tarihli memleket haritaları, … fotoğrafları ve amenajman planları uygulanmadığı için çekişmeli parsellerin öncesini belirleme yönünden yapılan araştırma ve bilirkişi raporları yetersiz se de,
Çekişmeli 949 ve 950 sayılı parsellerin 1946 yılında yapılıp kesinleşen Orman tahdidi içinde bırakıldığı, 1974 yılında 7 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması sonucu nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldıkları anlaşıldığı gibi bu konular mahkemenin de kabulündedir. Dava konusu taşınmazlar, 1946 yılında kesinleşen orman tahdidi içinde kalmakla, davacı gerçek kişilerin tutunduğu taditten önceki tarihte oluşan tüm tapu kayıtları yasal değerini yitirmiştir. Kamu malı olan orman niteliğindeki taşınmazlar hakkında, özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümleri uygulanamaz. Bu nedenle, aslında orman olan taşınmazı tapu kaydı ile satın alan kişi, 4721 Sayılı Medeni Yasanın 1023. maddesindeki iyiniyet kurallarından yararlanamayacağı gibi, 1946 yılında orman kadastrosu kesinleşmesi nedeniyle yasal değerini yitiren tapu kaydının yasanın koruyuculuğu altında bir kayıt olarak değerlendirilmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin, orman tahdidinin kesinleştiği tarihten daha önceki zamanlarda tapuya kayıtlı olsa dahi, mülkiyetinin tapu sahibine intikal etmeyeceği, çünkü, 1744 Sayılı Yasanın 2/2. maddesinde yazılı “ Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine (aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı …. anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmünün, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkin olduğu, taşınmazın öncesi orman olsun olmasın, o yer kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyeti tapu sahiplerine intikal etmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren “Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzük”ün 34. maddesi “Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler. Bu gibi yerler … fotoğraflarına ve haritalarına işlenir veya yersel ölçüleri yapılır”. Yine aynı Tüzüğün 41/2. maddesi “inceleme kurulları … esasen orman sayılmayan yerlerden olduğu neticesine vardıkları yerler hakkında 6831 Sayılı Yasanın değişik 2. maddesine göre inceleme yapamazlar”. Yasanın ve yukarıda yazılı tüzük hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu; 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin mülkiyetinin tekrar tapu sahiplerine intikal edebilmesi için;
1- Taşınmazın öncesi orman olup da bilim ve … bakımından nitelik kaybetmesi nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkrası gereğince orman reijmi dışına çıkartılan yer olmaması, (Bu tür yerler ister itiraz sonucu, isterse itiraz edilmeden kesinleşen orman sınırı içinde kalmışsa o yer tapulu olsa dahi mülkiyeti tapu sahibine intikal etmez.) çünkü, tapu kaydı yolsuz tescil niteliğinde olduğundan sahibine hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağı,
2- 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesinin birinci fıkra hükümlerine uymadığı, yani aslında orman olmadığı ve tapulu bulunduğu halde, yanlışlıkla orman sınırı içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için hukuken orman sayılan yer haline dönüştüğü anlaşılarak, nitelik kaybetme ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılması,
3- Çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmesi, (Çünkü, taşınmazı içine alan orman kadastrosu itiraz sonucu kesinleşirse, bu durum o yerin öncesinin orman olduğunu, dolayısıyla taşınmazın orman sınırı içine alınmasından önce oluşturulan tapu kaydının aslı orman olan yerde yolsuz olarak oluşturulduğu itiraz sonucu belirlenmiş olduğundan, malikine mülkiyet … kazandırmayacağı),
4- Dayanılan tapu kaydı, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulması ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsaması,
5- Dayanılan tapu kaydının,13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş olmalıdır ya da devletleştirilmiş sayılmaması,
6- Dayanılan tapu kaydının, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmış olmaması,
7- Orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olması gereceği,
1744 Sayılı Yasanın 2/2 maddesinde, açıkça orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırı içine alınan yerlerden söz edildiği, tapu kayıtlarına yasada sayılmayan iskan kayıtları, iskan defterleri ve tefviz belgeleri de yorum yoluyla ilave edilerek kapsamının genişletilemeyeceği, diğer taraftan, orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesi hükümlerinin Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiği, orman sınırları içinde iken oluşturulan iskan kayıtlarına ve iskanen oluşturulan tapu kayıtlarına 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasında değer verilemeyeceği,
O halde; somut uyuşmazlıkta, davacıların tutunduğu tapu kayıtlarının çekişmeli parsellerin mahkemece belirlenen bölümlerine kapsadığı bir an için kabul edilse dahi, bu kayıtların 1946 yılında yapılan orman tahditi içinde kalmak hukuki değerini yitirdikleri gibi, çekişmeli parsellerin 7 Numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 1 Numaralı Ekip tarafından düzenlenen 21.10.1974 tarihli 35 numarıl tutanak ile tesis edilen 8712, 2127, 8801, 8800, 8799, 8798, 8797, 9796, 9795, 9794, 2133, 2132, 2131, 2130, 2129, 2128 ve 2127/8712 numaralı orman sınır noktalarından oluşan orman sını hattı ile 15.10.1961 tarihinde önce bilim ve … bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle orman sınırları dışına çıkarıldığı, başka deyişle, dava konusu taşınmazın öncesi orman olmaması nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi hükmü gereğince orman sınırının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışına çıkarılmayıp aynı yasanın 2/1 maddesi hükmüne göre öncesi orman olduğu; ancak, orman niteliğini kaybettiğinden orman rejimi dışına çıkartılması halinde de yine bu taşınmazın, orman sınırları içine alınmasından önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunsa dahi, özel mülkiyete konu olmayan ve asıl niteliği orman olan taşınmaz için iskan ya da başka bir yolla oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve sahibine hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağından bu tür kayıtlara 1744 Sayılı Yasa uygulamasında yine değer verilemeyeceği ve 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. maddesinin 01 Ocak 1984 tarihinde yürürlüğe giren 2896 Sayılı Yasa ile değiştirildiği, 3402 Sayılı Yasanın ilgili fıkralarının yukarıda yazılı Anayasa Mahkemesi kararları ile 1988 ve 1989 yıllarında iptal edildiğinden davacı kişilerin yararlanacakları bir yasa hükmü bulunmadığı gözetilerek çekişmeli 950 sayılı parselin tümüne, 949 sayılı parselin bilirkişi krokisinde C, C4 ve C5 ile gösterilen bölümleri dışındaki diğer bölümlerine ilişkin tüm davaların reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu biçimde kabul karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
b) Hazinenin çekişmeli parselin hükmün dayandığı bilirkişi krokisinde C3, C4 ve C5 ile gösterilen bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; … oğlu … …’ın açtığı orman kadastrosuna itiraz davalarını kabulüne ilişkin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.1953 gün ve 1957/648-301 sayılı kararının çekişmeli 949 sayılı parselin C5 ile gösterilen bölümünü kapsadığı bu bölümün … … Zilyetliğinde olduğu, … oğlu … Aygın tarafından açılan orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne ilişkin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.04.1958 gün ve 1957/644-318 sayılı kararı kapsamındaki C4 ile gösterilen bölümün … … ve C3 ile gösterilen bölümün ise … … zilyetliğinde olduğu bu bölümler için kullanıcıları yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının belirlendiği gerekçesiyle bu bölümlere ilişkin davanın kabulüne karar verilmişse de,
Mahkemece yapılan keşiflerde, C3, C4 ve C5 ile gösterilen bu bölümleri kapsadığı söylenen mahkeme kararlarına ilişkin dava dosyası asılları veya kararların kesinleştirme şerhli onaylı suretleri getirtilmemiş, bu kararların kapsamı sınırlar okunmak suretiyle soyut yerel bilirkişi sözlerine değer verilerek uygulanmıştır. Bu bölümlerin etrafı çepe … kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde iken kesinleşmiş 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler ile çevrili olduğu, yerel bilirkişiler tarafından mahkeme kararlarının sınırlarında okunan şahıslar nokta olarak gösterilmediği, bu nedenle yapılan araştırma ve keşif yetersiz olduğu gibi, bir an için 949 sayılı parselin C3, C4 ve C5 bölümlerinin bu karaların kapsamında kaldığı kabul edilse dahi, karada adı geçen kişiler ve ardılları yararına imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince saptanmamıştır.
3402 Sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan … getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli … fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 – 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli … fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift … fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. ,
O halde; … Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.1953 gün ve 1957/648-301 ve 02.04.1958 gün ve 1957/644-318 sayılı kararlara ilişkin dava dosyası asılları ile dava dosyası asılları ile dosya asılların bulunamıyor ise esas deferindeki bilgiler ile temyiz edilip edilmediği ne şekilde kesinleştiği yada kesinleşmediği yönünde düzenlettirilecek tutanaklar ile kararların hakim onaylı suretleri, en eski tarihli memleket haritası ve … fotoğrafları ile M.Y.’nın 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, kadastro tespitine itiraz davalarında ise tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik … fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, getirtilen mahkeme kararların yeterince yaşlı yerel bilirkişelr vasıtasıyla uygulanıp kapsamı belirlenmeli, getirtilen diğer belgeler Ziraat Fakültelerinin … bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisi ile üç yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, bu belgeler ve kesinleşmiş mahkeme kararları dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, … fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan … (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, … fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması veya kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalması ya da orman ve arazi kadastrosunun yapılıp kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla süre geçmesi o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından bu şekilde yapılacak inceleme sonucu dava konusu yerin;
1) Orman sayılan veya orman rejimine girmiş (15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliği madde 26) yerlerden yada 3402 Sayılı Yasanın 16. maddesinde belirtilen özel mülkiyete tabi olmayacak, kamu mallarından olduğunun belirlenmesi (3402 Sayılı Yasanın 16. md. A, B, C, D bentleri kapsamında kalan yerler),
2) Kamu hizmetine tahsis edilmiş olduğunun anlaşılması (3402 Sayılı Yasanın 17/1. maddesi gereğince orman yetiştirilmek üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen arazi ya da başka bir amaçla kamu hizmetine tahsis edilen arazi, imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılamaz. H.G.K. 03.06.1998 gün 1998/8-347-394 ve 12.12.2001 gün 2001/20-118-1156 S.K.),
3) İl, İlçe ve kasabaların … veya uygulamalı imar planlarının kapsadığı alanlarda kaldığının saptanması (3402 Sayılı Yasanın 17/2. md. H.G.K. 25.04.2001 gün 2001/20-390-396 S.K.),
4) Tescil davalarında, davanın açıldığı; kadastro tesbitine itiraz davalarında ise kadastro tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 20 yıl önce çekilmiş … fotoğrafları ve bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritaları veya fotogometri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilmeyen yerlerden olduğunun anlaşılması,
5) Kadastro tesbit ve tescil harici bırakma işleminin kesinleştiği tarihten tescil davasının açıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmemiş olması (H.G.K.’nun 22/03/1995 gün 1994/8-873-216 ve 19/02/1997 gün 1996/8-768-100 ve 24/09/1997 gün 1997/20-372-718 ve 18/02/1998 gün 1998/8-15-129 sayılı kararları),
6) O yerde orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 17/2. ve Orman Kadastrosunun Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a. Maddeleri kapsamında orman içi açıklık konumunda bulunması (H.G.K.nun 10.12.1997 gün 1997/20-830-1034 ve 17.12.1997 gün 1997/20-808-1039 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 gün 2004/7-531-582 sayılı kararları ile orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilmiştir.),
7) Dava konusu taşınmazın veya yakın çevresinin arazi kadastro ekiplerince kadastro paftası üzerinde orman nitelemesi yapılarak tesbit ve tescil harici bırakılması (H.G.K.nun 21.01.2004 gün 2004/8-15-7 ve 12.05.2004 gün 2004/8-242-292 ve 12/03/2008 gün ve 2008/20-214-241 sayılı kararları),
8) Kadastro (Tapulama) Komisyonu tarafından orman sayılarak tesbit ve tescil harici bırakılması (H.G.K.nun, 24.10.2001 gün 2001/8-964-751 ve 13.02.2002 gün 2002/8-183-187 sayılı kararları),
9) 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fırkasında yazılı,
a) 4785 Sayılı Yasayla Devletleştirilmiş orman,
b) 3116 Sayılı Yasanın Geçici 1. maddesine göre kamulaştırılmış orman,
c) 6831 Sayılı Yasanın 3. maddesine göre orman rejimine alınmış yer,
d) Aynı Yasanın 13. maddesinin (B) bendine göre orman olarak ağaçlandırılan veya ağaçlandırılacak yer,
e) Aynı Yasanın 24. maddesine göre kamulaştırılan ya da diğer suretle orman yetiştirmek üzere kamulaştırılan yer,
f) Devlet Ormanı olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan yer,
g) Herhangi bir nedenle orman sınırı dışında kalmış orman,
h) Maliye Bakanlığınca orman olarak tahsis edilmiş yerlerden ağaçlandırılmış ya da ağaçlandırılmak üzere planlanmış saha,
j) Orman ve … muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alan olduğunun belirlenmesi halinde bu tür yerlerin herhangi bir şekilde komisyonlarca sınırlama dışı bırakılmış veya orman sayılmamış olmasının bu yerlerin orman olma vasfını ortadan kaldırmayacağı düşünülerek başka bir araştırmaya gerek kalmadan Hazine davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmelidir (H.G.K…’nun 15/03/2006 gün 2006/8-106-68 sayılı kararı).
Yukarıda yazılı koşulların somut olayda bulunmaması halinde, taşınmazın gerek tevzii haritasında gerek tapulama paftasında taşlık ve çalılık olarak tapulama dışı bırakılması nedeniyle, yerel bilirkişi ve taraf tanıkların taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli,
Somut olayın özelliği göz önünde bulundurularak ayrıca;
a) Taşınmazın eski ve … niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı,
b) Keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı,
c) Davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli,
3402 Sayılı Yasanın 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 Sayılı … Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın … ya da … … arazisi olup olmadığı konusunda (5403 Sayılı Yasanın 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, … … arazisi: … yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden yasanın amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmayla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1. Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle … … mirasçıları … … ve paydaşları ile …’ın tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Yukarıda ikinci bendde açıklanan nedenlerle davacı … … Mirasçıları … … ve paydaşlarının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
3. Yukarıda üçüncü bendde açıklanan nedenlerle … … mirasçıları … … ve paydaşlarının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
4. yukarıda döndüncü bendin (a) fıkrasında açıklanan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazların kabulü ile 03.04.2004 gün ve 07.09.2004 günlü bilirkişi krokilerinde çekişmeli 949 sayılı parselin C1-A, C25-A,C6-A,C8-A C9-A, C9-B, C9-C, C9-D, C23-A bölümleri ile 950 sayılı parselin 07.09.2004 tarihli bilirkişi kurulu rapor ve haritasına göre B11, B17, B18, B10, B1, B2, B12, B13, B5, B6 ile gösterilen bölümlerine ilişkin hükmün, yukarıda döndüncü bendin (b) fıkrasında yazılan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile çekişmeli 949 sayılı parselin 03.04.2004 gün ve 07.09.2004 günlü bilirkişi krokilerinde C3, C4 ve C5 ile gösterilen bölümlerine ilişkin hükmün BOZULMASINA, 28.07.2009 günü oybirliği ile karar verildi.