YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10057
KARAR NO : 2009/11932
KARAR TARİHİ : 15.07.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orma Yönetimi ve davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, … İlçesi, … Mahallesi 314 ada 15 parsel sayılı 8577,99 m2 yüzölçümlü taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla davalı adına kayıtlı tapunun iptalini ve Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimince vekalet ücreti yönünden ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1935 yılında yapılmıştır. Orman kadastrosu 6831 Sayılı Kanun hükümlerine göre 1964 yılında yapılmış, 10.08.1964 – 10.08.1965 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir. Aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması 1977 yılında yapılarak 14.10.1978 tarihinde kesinleşmiştir. 2001 yılında yenileme kadastrosu yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve … bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 6831 Sayılı Yasanın 11/1.maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil istediğinden, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı, orman kadastrosunun kesinleşmesiyle taşınmaz kamu malı niteliğini kazandığı ve mülkiyet hakkının Hazineye geçtiği, bu nedenle mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari) bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023. (E.M.Y. 931- İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı, belirlenerek kaydın iptaline karar verilmesinde ve taşınmazın keşfen belirlenen değeri harçlandırılmadığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı … Yönetimi yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı ve davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 15.07.2009 günü oybirliğiyle karar verildi.