Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/9638 E. 2008/14385 K. 04.11.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/9638
KARAR NO : 2008/14385
KARAR TARİHİ : 04.11.2008

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 187 ada 9 parsel sayılı 1198.41 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliği ile 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki şartların davacı yararına oluşmadığı nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı …, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 03.09.2007 tarihli dilekçe ile tasarruf ve zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, Hazine aleyhine açılan davanın da kabulüne ve dava konusu parselin davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Bilirkişi ve tanık sözleri tutanak içeriğine aykırı düşmesine rağmen 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 30/1. Maddesi uyarınca tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenerek aykırılığın giderilmesine çalışılmamış, ayrıca taşınmaz batı sınırı itibariyle 106 ada 1 sayılı orman parseline bitişik olduğundan orman olup olmadığı da araştırılmamıştır. Bu nedenle; eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları varsa amenajman planı ve taşınmaza komşu parsellere ait tapu kayıtları getirtilip, serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla, yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazla birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmaz öncesinin memleket haritası … fotoğrafı ve amenajman planında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, 3116,4785 ve5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanıp tapu ve zilyetlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45.maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.14.03.1989 gün ve 35/13E.K.sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; dava konusu yerde kesinleşmiş tahdit söz konusu değilse kadastro paftası ile memleket haritası ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilerek çekişmeli ve komşu taşınmazların memleket haritasına göre konumu saptanarak bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilip bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, yukarıda değinilen yöntemle yapılacak araştırma ve keşif sırasında komşu parseller tutanak ve dayanakları uygulanarak bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri belirlenmeli tesbit

-2- 2008/9638 – 14385

bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli, zilyetliğin nasıl ve ne zaman başladığı; kaç yıl süre ile ne şekilde devam ettiği sorularak yeterli ve kesin yanıtlar alınmalı, tespit bilirkişileri de tanık sıfatı ile dinlenerek aykırılık giderilmeli, dava konusu taşınmazda davacının zilyetliği 1990’lı yıllarda başladığından ve tespit gününe göre 20 yıl dolmadığından sadece kendisi yönünden değil zilyetliğini devir aldığı babası yönünden de 3402 Sayılı Yasanın 14. Maddesinde yazılı 40-100 dönüm sınırlaması araştırılmalı, tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 04.11.2008 günü oybirliği ile karar verildi.