YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/9381
KARAR NO : 2008/13531
KARAR TARİHİ : 21.10.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve kal davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Bakanlığını temsilen Hazine vekili, 27.01.2003 günlü dilekçesinde … Köyü, … mezrasında sınırları belirtilen yaklaşık 20 dönüm taşınmaz hakkında davalı tarafından açılan tescil davasının reddedildiği halde ağaçlandırma bölgesi kapsamında olan taşınmaza davalının elatmasının devam ettiğini belirterek davalının bu yere elatmasının önlenmesini ve davalının taşınmaz üzerindeki muhdesatının kal’ini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/6-2001/60 sayılı kararı ile hükmen tescil edildiğini ve davalının korunmaya değer mülkiyet … bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünde genel arazi kadastrosu 1993 yılında yapılmış, … Köyünde henüz genel kadastro yapılmamış, her iki köyde de orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de, dosya içindeki bilgi ve belgelere göre;
1- Karara dayanak yapılan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/6-2001/60 sayılı kararında davacı …’nın … ve … Köyü ile Hazine aleyhine açtığı tescil davası sonucu … Köyü sınırları içinde bulunan ve … bilirkişi raporunda (A) ile işaretli 6500 m2 ve … Köyü sınırları içinde bulunan (B) ile işaretli 29000 m2 yüzölçümündeki taşınmazların Türk Medeni Yasasının 639. maddesine göre davacı adına tesciline dair verilen kararın Hazine tarafından temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.01.2002 tarih 9486-580 sayılı kararı ile (B) işaretli bölüm hakkındaki hükmün onandığı, (A) işaretli bölümün 1993 yılında yapılan kadastro sırasında taşlık olması nedeniyle tapulama dışı bırakıldığı ve tapulama dışı bırakıldığı tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık süre geçmemiş olması nedeniyle bu bölüme yönelik davanın reddedilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulduğu, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu Pötürge Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/87-103 sayılı kararı ile … Köyü sınırları içinde kalan 6500 m2 yüzölçümündeki (A) işaretli bölüme yönelik davanın reddedildiği,
2- Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/6-2001/60 sayılı kararı ile … adına tescil kararı verilen … Köyünde (B) işaretli 29.000 m2 ve 2002/87-103 sayılı kararı ile tescil davası red edilen … Köyünde (A) işaretli 6500 m2 bölümler hakkında davacı …, Malatya Ağaçlandırma Müdürlüğü aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davası Pötürge Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/22-1996/84 sayılı kararı ile davaya konu bölümlerin … yatağı olarak tapulama dışı bırakıldığı, çayın çekilmesi ve … değiştirmesi sonucu 8-10 yıldır … yapıldığı, zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığı gerekçesi ile ret edildiği, bu kararın 1997 yılında taraflara tebliğ edilip kesinleştiği, bu dosyada Ağaçlandırma Müdürlüğünün Hazine tarafından temsil edildiği,
3- Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001-107-2002/115, 1998/63-2000/87 ve 2000/92-2001/72 sayılı dava dosyalarında Orman Bakanlığına izafeten Malatya Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrol Başmühendisliği tarafından … aleyhine aynı yer için açılan elatmanın önlenmesi davasının H.Y.U.Y.’nın 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği,
4- … tarafından 06.04.1995 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/22 Esas 1996/84 Karar sayılı dosyasında Malatya Ağaçlandırma Müdürlüğü aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasının yargılaması sırasında 07.06.1996 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi, taşınmazın sınırlarını Doğusu: Kusyan deresi, Batısı: … ve Hanifi …, Kuzeyi: …, Güneyi: … yolu ve … yatağında dikilen ağaçlık ve Şiro Çayı olarak bildirmiş,
… tarafından Hazine ve Köy Muhtarlığı aleyhine 22.09.1997 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/88 Esas sayılı dosyasında açılan tescil davasında dava dilekçesinde tescili istenen taşınmazın sınırları Doğusu: Kusyan deresi, Batısı: Hanifi ve … …, Kuzeyi: …, Güneyi: … yolu olarak bildirildiği ve bilirkişi raporundaki krokilere göre taşınmazlar aynı yer olduğu halde 28.11.1997 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmazların aynı yer olmadığını bildirmeleri üzerine krokide (B) harfi ile gösterilen taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/6-2001/60 sayılı kararı tescil edilen (B) işaretli bölüm ile 2002/87-103 sayılı karar ile tescil istemi ret edilen (A) işaretli bölüm daha önce Ağaçlandırma Müdürlüğü ile … arasında görülen Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/22-1996/84 sayılı elatmanın önlenmesi kararının da konusu olduğu, 1997 yılında kesinleşen kararla …’nın Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davasının reddine karar verildiği halde, 2000/6-2001/60 sayılı kararda (B) işaretli bölümün … adına tescil edildiği, böylece tarafları ve konusu aynı olan biri biri ile çelişkili iki karar bulunduğu görülmektedir.
Görülmekte olan davaya konu yerler taraflar arasında önce görülen davaların konusu olan (A) ve (B) işaretli bölümlerdir. (B) işaretli bölüm yönünden 1997 yılında kesinleşen ilk elatmanın önlenmesi davasının reddi kararı davacı … Bakanlığı yararına, 2002 yılında (B) işaretli bölüm yönünden kesinleşen tescil kararı … yararına, yine 2003 yılında (A) işaretli bölüm yönünden kesinleşen karar davacı … Bakanlığı yararınadır.
(B) işaretli bölüm yönünden biribiriyle çelişkili olan ikinci tescil kararı yargılamanın yenilenmesi ile ortadan kaldırılmadıkça ikinci karara değer vermek gerekir.
5- Orman Bakanlığı tarafından … aleyhine 22.01.2003 tarihinde açılan temyiz konusu elatmanın önlenmesi ve kal davasında da aynı sınırlarla çevrili taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal talep edildiği halde, taşınmazın bir bölümü … Köyü, bir bölümü …
Köyü sınırları içinde kaldığından … Köyünde arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, yapılmış ise taşınmazın durumunun ne olduğu sorulmamış, kadastro paftaları getirtilmemiştir.
24.10.2007 günü yapılan keşiften sonra harita mühendisi bilirkişi 07.01.2008 günlü raporu ekindeki haritada elatmanın önlenmesi istenilen taşınmazı sınırlarına göre göstermediği gibi, …’nın kullandığı alanın 2000/6-2001/60 sayılı karar ile … adına tescil edilen alan olduğunu bildirmiş ve 1/5000 ölçekli haritada göstermiş ise de, tescil krokisi ile bilirkişi raporu ekindeki kroki ölçekleri eşit olduğu halde birbirine benzememektedir.
O halde; … ve arazi kadastrosu yapılmış ise, … Köyündeki taşınmazın bulunduğu yer ile ilgili kadastro paftaları getirtildikten sonra yerinde harita mühendisi bilirkişi aracılığı ile yeniden keşif yapılmalı, elatmanın önlenmesi istenilen taşınmaz dava dilekçesindeki sınırlara göre bilirkişi tarafından kadastro paftaları üzerinde belirlenmeli, davacı … adına tescil edilen (B) harfi ile gösterilen taşınmaz tescil krokisi esas alınarak aynı kroki üzerinde gösterilmeli, (B) ile gösterilen bölüm yönünden birbiriyle çelişkili iki ayrı karar bulunduğundan bu bölüm ile ilgili olarak Hazine tarafından yargılamanın yenilenmesi istenip istenmediği araştırılmalı, varsa sonucu beklenmeli, tescil talebi red edilen (A) ile gösterilen bölüm yönünden de … aleyhindeki kesin hüküm gözönünde bulundurularak davacı … Bakanlığının davası kabul edilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Bakanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 21/10/2008 günü oybirliği ile karar verildi.