Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/8427 E. 2008/12512 K. 09.10.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/8427
KARAR NO : 2008/12512
KARAR TARİHİ : 09.10.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, 09.05.2005 tarihli dilekçesiyle … Köyü (Mahallesi) 7452 ada 1 sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığından tapu kaydının iptal ve orman niteliğiyle tescili istemiyle açtıkları davanın reddine ilişkin … Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 21.10.1996 gün ve 1995/927-805 sayılı kararının Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararının dayandığı bilirkişi raporunda orman kadastro ve makiye ayırma haritalarının yanlış uygulandığını, yanlış rapor veren bilirkişiler hakkında da suç duyurusunda bulunulduğunu, yargılamanın iadesi koşullarının oluştuğunu, … Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 21.10.1996 gün ve 1995/927-805 sayılı kesinleşen kararının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılarak taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir Mahkemece yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle istemin REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşmiş mahkeme kararının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılması ve kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazların incelenmesiyle sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması (bu uygulama idare mahkemesince iptal edilmiştir.) ve 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilen ve dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
Arsa niteliğinde ve 985 m2 yüzölçümünde, tapuda davalı adına kayıtlı olan çekişmeli parsel, genel kadastroda 1947 yılı orman kadastrosu sınırları içinde olduğu için tapulama dışı bırakılan alanların 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre ifrazıyla oluşmuş, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerden başka bir yerdeki, gerçek kişiler adına tesbit edilen … köyü 75 sayılı parseldeki payı nedeniyle … Hayyar ve arkadaşları adına paylı olarak tescil edilmiş, satışlar sonunda davalılar adına tescil edilmiştir.
… Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 21.10.1996 gün ve 1995/927-805 Sayılı dosyasında; davacı … tarafından 20.08.1995 tarihinde davalı … … aleyhine, … Köyü 7452 ada 1 sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki orman alanı olduğunun belirlendiğini tapu kaydını iptalini ve orman olarak hazine adına tescilini istediği, mahkemece yapılan araştıma inceleme ve özellikle 05.07.1996 tarihli keşif sonucu Orman bilirkişi … … 08.07.1996 tarihli raporunda çekişmeli parselin 3116 tahditi içinde olduğunu, 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman dışına çıkarıldığını, 1952 maki alanı içinde bırakıldığını bildirdiği, raporuna kroki eklemediği, … bilirkişi … Gömbenin ise aynı bulguları doğrulayıp ve taşınmazın maki haritasında konumunu Akdeniz makisi içinde kalacak biçimde işaretlediği, mahkemenin, taşınmazın makiye ayrılmakla orman rejimi dışına çıktığı orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin bilirkişi raporunun yeterli görüldüğüne değinilerek, davanın reddine hükmedildiği, kararın orman yönetimin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.03.1998 gün ve 1998/1710-2404 sayılı kararıyla onandığı, … düzelte yolu kullanılmadığından, 03.06.1998 tarihinde kesinleştiği, … tarafından, orman bilirkişi … … hakkında … … Başsavcılığına 18.03.2005 tarihli dilekçe ile … Köyü 7452 ada 1 ila 20 sayılı parseller devlet ormanı olduğu halde, bilirkişinin kasten gerçeğe aykırı rapor düzenleyerek, mahkemeyi yanılttığı belirtilerek suç duyurunda bulunulduğu, … … Başsavcılığının 27.10.2005 gün ve Hazırlık 2005/12040, Karar 1999/18505 sayılı, isnat edilen suçun 1996 yılında işlendiği, T.C.K. nun 290. Maddesinde yazılı suç olduğu, Ceza Yasasının 102/4 Maddesi gereğince dava zamanaşımının 5 yıl olduğu, suç tarihi olarak gösterilen tarihten bu yana 5 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararının şikayetçi Orman Yönetimine 28.11.2005 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz edilmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır.
H.U.M.K.’nun yargılamanın yenilenmesini düzenleyen 445. maddesinin 5. bendinde “Ehlihibrenin kasten hilafı hakikat ihbaratta bulunduğunun hükmen tahakkuk etmesi” durumunda yargılamanın yenilenmesini talep edilebileceği belirtilmiş, aynı maddenin 10. bendinin 2. fıkrasında ise “Birinci fıkranın 4, 5 ve 6 ncı bentlerindeki hallerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkumiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya karar verilememiş ise, ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde yargılamanın iadesi sebeplerinin varlığının, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” denilmektedir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/927-805 sayılı dosyasında bilgisine başvurulan bilirkişi Orman Mühendisi … … hakkında … … Başsavcılığı’nca hazırlık soruşturmasına başlanıldığı, ancak T.C.K.’nun 102. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle takibata yer olmadığı kararının verildiği tartışmasızdır. Zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verilmesi, ilgili sanık hakkında kamu davasının açılmayacağının göstergesi olmayacağı gibi beraat anlamına da gelmez. H.U.M.K.’nun 445. maddesinin 10. bendinin son fıkrası gereğince zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verildiği için ceza mahkemesi kararı aranmayarak, yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin varlığının, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.
Bu nedenle; mahkemece halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu … memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte makiye ayırma tutanakları ve haritası ile kesinleşmiş orman kadastrosuna ilişkin tüm tutanak ve haritaları, tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 5-10 adet maki sınır noktası ve orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın maki hattına ve tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın orman sınırları içinde ve muhafaza makisi olarak belirlemesi yapıldığı saptandığı taktirde, normal bir haritacılık ve ormancılık bilgisine sahip orman mühendisi tarafından da haritaların bu şekilde sağlıklı uygulanıp uygulanamayacağı, uygulanamayacak ise nedenleri, Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 1995/927-805 sayılı dosyası da incelenerek, bu dosyada bilirkişi olarak görüşüne başvurulun … … tarafından uygulamanın yöntemince yapılıp yapılmadığı, yapılmadı ise nedenleri, kasıtlı olarak gerçeğe aykırı rapor düzenleyip düzenlemediği konusunda ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, dosyadaki diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek … …’un bilirkişilik görevin kötüye kullanıp kullanmadığı, bu şekilde yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda bir karar verilmeli, Yargılamanın yenilenmesi koşullarının gerçekleştiğini karar verildiği taktirde, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, yöntemince araştırılarak oluşacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yetersiz araştırma ve incelemeyle, yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 09.10.2008 günü oybirliği ile karar verildi.