YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/7543
KARAR NO : 2008/11922
KARAR TARİHİ : 25.09.2008
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Beldesi … Mahallesi 455 ada 12 parsel sayılı 1115 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bağ niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 14, 16 ve 18. maddeleri gereğince özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu, yayla ve orman inteliğinde olduğu iddiasıyla dava açmış, Orman Yönetimi, davaya müdahil olarak katılmıştır. Mahkemece, Hazinenin davasının reddine, müdahil Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli … Beldesi … Mahallesi 455 ada 12 sayılı parselin (B) harfli 205 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (A) harfli 910 m2’lik bölümünün ise davalı mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1996 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Hükme esas alınan uzman orman bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazın (A) harfli 910 m2’lik bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu, (B) harfli 205 m2’lik bölümünün ise orman sınırları dışında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanarak taşınmazın tahdit hattına göre konumunu göstermişlerdir. Mahkemece (A) harfli bölümün orman niteliği ile hazine adına tesciline, (B) harfli bölümün ise orman olmadığı ve özel mülkiyete konu olacak yerlerden olduğu kabul edilerek davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiştir.
1) Müdahil Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden :
Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı saptanarak (A) harfli bölümün orman niteliği ile hazine adına tapuya tescili yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
2) Davacı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kalan (A) harfli bölümü ile ilgili olarak orman niteliği ile hazine adına tapuya tescili yolunda kurulan hüküm doğru ise de (B) harfli kesinleşen orman sınırları dışında kalan bölüm ile ilgili olarak kurulan hüküm doğru görülmemiştir. Şöyle ki; Hazine bu davayı çekişmeli taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 14,16 ve 18 maddeleri gereğince özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu iddiası ile açmıştır.uzman bilirkişilerce yapılan uygulama sonucunda (B) harfli bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanmıştır. Ancak bu taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu hususunun mahkemece kabul edilmesi doğru değildir. Zira Yargıtay H.G.K. nun 31.01.2002 tarih 2000/8-1836-13 sayılı ilamında belirtildiği gibi çekişmeli taşınmazın bulunduğu (… Beldesi … Mahallesi) mevkii herkesce bilinen maruf ve meşhur ‘…yaylası’dır, eski tarihli memleket haritasında dahi ‘… Yaylası’ olarak harita üzerinde yazılı olup, bu taşınmazın bulunduğu yerde yaygın yapılaşma ve yerleşme olgusundan, halkın serinlemek için yaz aylarında kullandığından, ancak kullanım şekli ile genel tanımı yapılan yayla tipine uymadığından söz edilerek bu yerin yayla olmadığı ileri sürülmekte ve mahkemece de bu husus kabul edilmekte ise de, öncesi yayla olan yerin sakinleri tarafından amacının dışında kullanılarak yazlık evler yapmak sureti ile yapılaşma ve yerleşmeye sebebiyet vermeleri taşınmaz ile etrafının öncesinin kadim yayla olduğu gerçeğini ortadan kaldırmayacaktır. Öncesi kadim, maruf ve meşhur bir yayla iken sonradan yaygın bir yapılama haline getirilen ve … nazaran daha serin olduğu için halk arasında da yayla olarak anılmaktadır şeklindeki düşünceler ile çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu hale getirilmesi doğru değildir.bu hususlar göz önüne alındığında yerel bilirkişiler ,tanık beyanları ve teknik bilirkişi raporlarına değer verilerek çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümünün davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki aynı yerlerde bir çok gerçek kişi tarafından hazineye yönelik olarak asliye hukuk mahkemesinde açılan tapu iptali tescil davalarında mahkemelerin çekişmeli taşınmazların yayla niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın reddi yolunda kurduğu hükümler temyizen incelenerek kesinleşmiştir. (… Beldesi … Mahallesi 432 ada 43 parsele ilişkin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2001 tarih 2001/223-338 sayılı ilamı Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.12.2002 tarih 2002/8549-9069 ilamı ile onanır, … Mahallesi 393 ada 49 parsele ilişkin aynı Mahkemenin 13.06.2000 tarih 1999/74-174 sayılı ilamı Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 23.11.2000 tarih 2000/7892-8919 sayılı ilamı ile, yine … mahallesi 397 ada 11 parsele ilişkin aynı Mahkemenin 29.05.2001 tarih 2001/19-130 sayılı ilamı Yargıtay 8.Hukuk Mahkemesinin 01.11.2001 tarih 2001/7826 – 7802 sayılı ilamı ile onanmıştır.) Ayrıca gerçek kişiler ile Orman Yönetimi ve Hazine arasındaki kadastro tespitine itiraz davalarının sonucunda … Kadastro Mahkemesince çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında kalan bölümleri de yayla niteliğinde kabul edilerek hüküm kurulmuş ve bu kararlar dairemizce onanmıştır.( … mahallesi 509 ada 17 parsele ilişkin dairemizin 2007/267E sayılı, aynı Mahalle 484 ada 7 parsele ilişkin dairemizin 2007/292 E sayılı, … Mahallesi 299 ada 45 ve 275 ada 42 parsellere ilişkin Dairemizin 2006/10985 E ve 2007/1265 E sayılı, … Mahallesi 163 ada 3 parsele ilişkin Dairemizin 2006/271 E sayılı ilamında olduğu gibi.)
Yukarıda açıklanan nedenler ile mahkemece çekişmeli taşınmazın (B) harfli orman sınırları dışında kalan bölümünün 3402 Sayılı Yasanın 16/B maddesi gereğince kamu malı niteliğinde yayla olduğu, bu nitelikteki yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı ve zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilerek bu bölümün yayla olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine karar verilmesi gerekirken aksine düşünceler ile kurulan hüküm doğru değildir.
SONUÇ: 1)Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenler ile müdahil Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile çekişmeli taşınmazın (A) harfli bölümüne yönelik olarak hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine,
2) 2.bentte açıklanan nedenler ile davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümüne yönelik olarak hükmün BOZULMASINA 25/09/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.