Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2008/7492 E. 2008/8892 K. 17.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/7492
KARAR NO : 2008/8892
KARAR TARİHİ : 17.06.2008

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davası sırasında davalı taraf vekili 28/03/2000 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur.
Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davalı vekili, 28/03/2008 tarihli dilekçesiyle; 19/10/2007 günlü oturumda davaya konu alacak miktarının tesbiti amacıyla “… Üniversitesi Hukuk Fakültesi … Hukuku Kürsüsünde görevli ve en az docent seviyesinde bir bilirkişiden rapor alınmasına” karar verildiği halde, daha sonra duruşma tutanaklarının hiçbir gerekçe gösterilmeksizin “… Üniversitesi Hukuk Fakültesi … Hukuku Kürsüsünde görevli ….” şeklinde değiştirildiğini, daha önceki bilirkişi incelemesinin de aynı Üniversiteden seçilen bilirkişilere yaptırılarak aleyhlerine rapor düzenlendiğini belirterek, Mahkeme Hakimi … Başkaya (30115)’nın bu davranışı ile H.Y.U.Y.’nın 29/6. maddesi çerçevesinde tarafsızlığını şüpheli hale getirdiğini belirterek hakimi ret etmiştir.
Mahkeme Hakimi … Başkaya; duruşma zabıtlarının bilgisayar ortamında yazıldığını, mahkemelerinde aynı nitelikteki 87 adet dava dosyasının duruşmasının 19/10/2008 günü yapılması sırasında yanlışlıkla bir dosyada (2007/116 E.) bilgisayar çıktısının “… Üniversitesi Hukuk Fakültesi….” şeklinde yazıldığının yargılama aşamasında farkedilmesi üzerine gerekli düzeltmenin aynı anda ve duruşmada yapıldığını, bu işlemler yapılırken ilk bilirkişi raporunun da henüz dosyaya intikal etmediği için sonucunu bilmelerinin mümkün olmadığını belirterek, reddi hakim talebinin reddini talep etmiştir.
Reddi inceleyen merci hakimi; somut olayda, H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde öngörülen ret koşulları bulunmadığı gibi, davalının da kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle hakim reddi isteminin reddine dair verdiği karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Öncelikle belirtilmelidir ki, hakimin reddi sebebini bilen tarafın red isteğini en geç ilk oturumda bildirmesi gerekir. Taraf red sebebini davaya bakıldığı sırada öğrenmiş ise en geç ondan sonraki ilk oturumda … bir işlem yapılmadan önce bu isteğini hemen bildirmek zorundadır. Belirtilen sürede yapılmayan red isteği dinlenemez. (H.Y.U.
Somut olayda taraf vekillerinin katılımıyla yargılamanın 25.10.2007 tarihli oturumunda; davaya konu alacak miktarının tesbiti amacıyla bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, davalı vekilinin red nedeni olarak ileri sürdüğü bu ara kararının değiştirilmesinden sonraki 19.02.2008 tarihli ilk oturumda reddi hakim talebinde bulunmadığı, aradan iki oturum geçtikten sonra 28.03.2008 tarihli oturumda bu talebini mahkemeye bildirdiği görülmüştür.
Red nedeni öğrenildikten sonra H.Y.U.Y.’nın 34. maddesinde öngörülen süreler içinde yapılmayan red isteminin işin esasına girilmeksizin merci hakimince reddi gerekirken, işin esasına girilerek reddedilmiş olması doğru değilse de davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru görülen, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/06/2008 günü oybirliği ile karar verildi.